Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer'deki mitingteki konuşmasında, Türkiye'yi "eğitim", "sağlık", "adalet", "emniyet" sütunları üzerinde yükseltmeyi hedeflediklerini ifade ederek, eğitimde, sağlıkta, adalette ve emniyette adımlarını attıklarını kaydetti.
Öğrencilik döneminde parayla bile kitap alamadıklarını anlatan Erdoğan, eğitimde en önemli reformlarının öğrencilere kitapların ücretsiz dağıtılması olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite öğrencilerine verilen 45 lira bursu 470 liraya çıkardıklarını ifade ederek, "Master öğrencilerine 940 lira burs, doktora öğrencilerine asgari ücret veriyoruz. Bunları yapan biziz. Buralara gelen, eğitime bu desteği veren biziz. 280 bin derslik yaptık. Benim sınıfımda 75 öğrenci vardı. Şimdi ortalama 32. Buraya getirdik biz bunu. Anadolu'da 100'ün üzerinde öğrencinin olduğu sınıflar vardı. Oralardan buralara geldik. Kaliteyi artıralım dedik. Biz 16 yılda 580 bin öğretmen aldık. Şu anda da ihtiyaç oranında, mesela bu yıl 20 bin öğretmenin ataması yapılıyor. Biz bunların adımlarını attık." diye konuştu.
Sarıyer'in sağlık sorunun çözüldüğünü belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dağları deldik mi? Metroyla tünel geçişlerini yaptık mı? Peki ya bizden öncekiler, bu CHP'liler, şunlar, bunlar, niye bunları yapmadılar? Benden önce CHP belediyesi vardı değil mi? Şimdi burada CHP belediyesi yok mu? Nasıl memnun musunuz? Hizmeti veren yine neresi? Büyükşehir. Ben geldiğimde CHP belediyesi vardı. İstanbul çöplük müydü? Hava kirliliği var mıydı? Susuzluk var mıydı? Şimdi bunların hiçbiri kaldı mı? Demek ki biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Buna devam edeceğiz. Ümraniye çöplüğü patladı, 39 vatandaşımız öldü. CHP belediyesi vardı orada. Ben size belgelerle konuşuyorum, atıp tutmuyorum."
"Ne kadar Amerika'nın yolunu bilir, bilemiyorum"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün pahalı olduğunu söylediğini aktarırken, "Bay Muharrem, bayramda birinci köprü, ikinci köprü ücretsiz. Sen oradan geç. Üçüncü köprüye niye geliyorsun? Gelme buraya. Kaldı ki biz bunu, kamu özel ortaklığıyla yaptırdık. 7 sene sonra bu köprü devletin malı olacak. Sen bu işlerden anlamazsın Bay Muharrem. Sen bir dershane açtın, buradaki öğretmenlerin SSK primlerini bile ödemedin. Sen de helal haram nedir bilmezsin." dedi.
Halka güvendiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Beyefendiye Amerika'dan telefon geliyormuş. Ne kadar Amerika'nın yolunu bilir, bilemiyorum ama Amerika'dan telefon gelmiş. Sana kimden telefon geldi? Demek ki herhalde orada bunların bir ofisi var, büyük ihtimalle o ofisten bunlara telefon gelmiştir. Neymiş? Bizim gönderdiğimiz 85 koli, bunlar gazete küpürüymüş. Dediler ki 'Biz adamlarımızı gönderelim, Adalet Bakanlığında bunları incelesin.' Geldiler, incelediler. İncelediler de ne oldu? Bay Kemal dedi ki, 'Bu raporlarla Amerika, Feto'yu Türkiye'ye vermesi lazım.' dedi mi? Ama Cumhurbaşkanı adayı başka konuşuyor Bay Kemal başka konuşuyor, şimdi bunların hangisine inanacağız. Bundan sonra özür dilediler mi? Dilemediler. Bunlar bu milletin Adalet Bakanlığı'na güvenmiyorlar, maalesef George'a güveniyorlar."
Erdoğan, Türkiye'nin eğitimde gayet güzel gittiğini ve mesafe aldığını, sağlıkta herkesin istediği hastaneye gittiğini, ilaçlarını istediği eczaneden aldığını anlattı.
Bir cumhurbaşkanı adayının, şehir hastanelerinin ülkeye getireceği faturanın hesabının yapılmadığının söylediğini aktaran Erdoğan, "Sen bu işlerden anlamazsın. Senin buna ne tecrüben ne ekonomi noktasındaki anlayışın yeter. Önce bunu öğreneceksin." ifadelerini kullandı.
Şu anda 16 yıllık tecrübeyle ve 4 yıllık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile milletin karşısında olduğunu dile getiren Erdoğan, "Diyorum ki pazar günü bu kardeşinize, bu evladınıza 5 yıl daha tekrar 'devam' talimatını, icazeti verin. Biz de ülkemizi uçurmaya devam edelim." diye konuştu.
Muhalefetin hiçbirinde devlet tecrübesi, devlet deneyimi olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Siz şimdi dükkanınız olsa, bu dükkanınızı bir çırağa teslim eder misiniz? Bunlar çırak bile değiller. Böyle bir riske girilebilir mi? Ne diyor genel başkan? 'Gel bakalım Muharrem.' Bu şekilde yaklaşılan bir insana bu ülke teslim edilir mi? Aynı genel başkan ne diyecek pazardan sonra? 'Git bakalım Muharrem.' Niye? O da çünkü neticeyi görüyor. Ama ben sizlere güveniyorum, inanıyorum. Bu inançla, bu güvenle Allah'ın izniyle pazardan sonra durmak yok diyeceğiz."
"Ben kek diyorum, o keklik diyor"
Şehir hastaneleri projesine değinen Erdoğan, İstanbul'un Anadolu ve Avrupa yakasına iki şehir hastanesi yaptıklarını hatırlattı.
Avrupa Yakası'nda İkitelli'ye yaptıkları hastanenin 3 bin 300 yataklı dev bir hastane olacağını, bu hastanelerin havalimanlarına da yakın olduğunu belirten Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nı da Millet Bahçesi yapacaklarını söyledi.
Bunun dışında her ilçeye o ilçenin koşullarına göre millet bahçeleri yapacaklarını anlatan Erdoğan, ayrıca ilçelere Millet Kıraathaneleri yapacaklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cağaloğlu'ndaki eski meşhur kütüphanenin, millet kıraathanesi haline geldiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrenciler gelecek çayını, kahvesini içecek, simidini yiyecek. Ücret yok. Adam keke kafayı taktı. Ben kek diyorum, o keklik diyor. Bu hale geldi. Çünkü dürüstlük yok bunlarda. Ama bu milletin kendi medeniyetinde, kendi kültüründe bir kitap okuma kültürü var. Biz istiyoruz ki gençliğimizi o gayrimeşru yollardan kurtaralım, gençliğimizi kitaba, okumaya sevk edelim. Onun için bu kıraathaneleri artıralım. Ama bu kıraathane deyince ne anlıyor biliyor musunuz? İskambil, okey oynanan yerler vardı ya bunlar onu anlıyor. Kıraat okumak demektir, hane ev. Yani okuma evi demektir, bunu öğren Bay Muharrem. Bay Kemal, bunları öğrenin. Yani Türkçeniz kıtsa, Osmanlıcanız kıtsa, Arapçanız kıtsa ne yapayım. Ama öğrenecekler."
Zeytinburnu ilçesine bağlı Merkezefendi Mahallesi'nde böyle bir kıraathanenin yer aldığını ve içinde 17 bin kitabın bulunduğunu anlatan Erdoğan, burada üniversite ve lise öğrencilerinin kitap okuma imkanı bulduğunu, ayrıca Zeytinburnu Belediyesi'nin bu öğrencilere çorba ikram ettiğini aktardı.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin bundan rahatsız olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bundan rahatsız oldu diye ne yapacağız? Vaz mı geçelim?" dedi.
"Arabalarınız tertemiz, pırıl pırıl olsun"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Türkiye'deki 6 bin 100 kilometre bölünmüş yola 16 senede 20 bin kilometre ilave ettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Taksiciler bu işi iyi bilir. Onlar bu yolların kahrını çekti. Ama UBER'den kurtuldunuz değil mi? Bitti mi UBER işi? Bir açıklama ile bitti mi? UBER'in patronu ziyaret etmek istedi ama ben sizleri kıramazdım. Kabul etmedim. Ama sizden de bir ricam var. Ne olur arabalarınız tertemiz, pırıl pırıl olsun. Arabanın içinde ne siz sigara için ne de müşteriye sigara içirtin. Her şeyi ile dört dörtlük olun. Bu noktada bize şikayet gelmemeli. Beni mahcup etmeyin. Ben patronu bile kabul etmedim. Çünkü ben 'Taksicilerimi size ezdirmem.' dedim."
Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinde yapılmamış tünellerini ve yüksek hızlı tren yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Adaylardan bir tanesi çıkıyor ne diyor? 'Ne gerek var yüksek hızlı trene...' Beyefendi yüksek hızlı trene karşı. Neymiş, göçü artırırmış. Lafa bak. Yüksek hızlı tren olmasa, otobüs olsa göç olmuyor mu? Modern dünyanın imkanlarından benim ülkemin dört bir yanı istifade edecek. Yüksek hızlı trenden de uçağından da. Biz geldiğimizde 25 havaalanı vardı, biz bunu 59 havalimanına çıkardık. Ne yapalım yani havalimanı yapmayalım mı?" ifadelerini kullandı.
Dün akşam İstanbul Yeni Havalimanı'na uçakla ilk inişi gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, "29 Ekim'de inşallah resmi açılışını yapacağız ve şu anda bu haliyle dünyanın ilkleri arasında. Yılda 90 milyon yolcu kapasitesi var. 2023'te 150 milyona çıkacak ve dünyanın bir numarası olacak." dedi.
"Benim milletimin vicdanı yol vermez"
Erdoğan, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin aday olur olmaz HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret ettiğini anlatarak, Demirtaş'ın terör örgütüyle beraber hareket ettiğini söyledi. Erdoğan, "Benim Kürt kardeşlerimi sokağa döken o değil miydi? 53 Kürt kardeşimi öldüren onlar değil miydi? Ya senin ne işin var bu adamı ziyarette? Eğer türbe ziyareti yapacaksan git başka bir yere yap, ne işin var orada." ifadelerini kullandı.
Diğer Cumhurbaşkanı adaylarının da "Bir Cumhurbaşkanı adayının cezaevinde ne işi var?" açıklaması yaptığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buna bir defa bu şekilde Yüksek Seçim Kurulu bir yol vermişse buna benim milletimin vicdanı yol vermez. Niye? 53 Kürt kardeşimi maalesef öldüren veya öldürmeye neden olan böyle bir kişi, bu ülkede Cumhurbaşkanı adayı olmamalı, olamaz ve şu anda adımları attılar."
"HDP'nin arkasında PKK'nın olduğunu bilmiyor musunuz?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçenlerde Şanlıurfa Suruç'ta bir PKK'lının, AK Parti milletvekilinin ağabeyini öldürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Mardin'deydim, Nusaybin İlçe Teşkilatı şimdi Kandil'den tehdit ediyorlar. Diyorlar, 'Çekileceksiniz, çalışmayacaksınız, aksi takdirde sizler akıbetinizi şimdiden belirleyin.' PKK terör örgütü şu anda HDP'ye destek veriyor. Ben de buradan Kürt vatandaşlarıma sesleniyorum, HDP'nin arkasında terör örgütü PKK'nın olduğunu bilmiyor musunuz? Eğer biliyorsanız hala bunlara nasıl oluyor da destek veriyorsunuz ve CHP'nin bunlarla nasıl dirsek temasında olduğunu bilmiyor musunuz? Bunlara nasıl destek veriyorsunuz. Onun için pazar günü çok farklı bir noktadayız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda yeni bir sürecin içine girdiklerini anlatarak, bu pazar gününün bir dönüşüm noktası olduğunu söyledi.
Marmaray'ı 29 Ekim 2013'te açtıklarını ve şu ana kadar buradan geçen yolcu sayısının 268 milyon olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Yavuz ,sultan Selim Köprüsü'nü 26 Ağustos 2016'da açtık, şu ana kadar oradan geçen otomobil sayısı 69 milyon, Avrasya Tüneli'ni 20 Aralık 2016'da açtık, geçen araç sayısı 23 milyon. Osmangazi Köprüsü'nü 30 Haziran 2016'da açtık geçen araç sayısı 13 milyon 384 bin. Yapılan işler boş değil, hepsi çok önemli bir hizmeti görüyor." dedi.
Erdoğan, şu ana kadar bir milyona yakın vatandaşın imar barışına müracaat ettiğini dile getirerek, Sarıyer'in bu barıştan İstanbul'un en fazla istifade edecek ilçesi olduğunu aktardı.
Bu sürecin hızla devam ettiğini belirten Erdoğan, "Şurada kısa bir sürede bir milyonun üzerine çıkmış olması anlamlıdır. Demek ki bu konuda hassas olan vatandaşlarım bu işi takip ediyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, özgürlükler noktasında çok hassas olduklarına dikkati çekerek, "Temel hak ve özgürlüklerde, inanç özgürlüğünde, düşünce özgürlüğünde... Yok Alevi'ymiş, Sünni'ymiş, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı Çerkez'i, Gürcü'sü Abaza'sı... Böyle bir ayrım bizde yok. Biz yaratılanı yaradandan ötürü severiz. Bu yola da böyle çıktık." diye konuştu.
Notlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar mitinginin ardından Sarıyer'e deniz yoluyla geçti.
Sarıyer mitingine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ve AK Parti ikinci bölge milletvekili adayları da katıldı.