Kurtulmuş, TGRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ilk turunda Cumhur İttifakı adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı yüzde 49,5 oy oranının muhteşem bir başarı olduğunu, bunun altının çizilmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Türkiye Yüzyılı'yla birlikte Türkiye yeni bir döneme gelmiş oldu. Büyük bir başarıdır. Ama henüz seçim bitmemiştir. İlk turda bize oy veren bütün seçmenlerimize yürekten teşekkür ederiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza çok ciddi destek veren seçmenin yarısı, muazzam bir güçtür bu. Bunun fevkalade önemli olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Seçim kampanyası sürecinde kendilerine "Seçimi kaybederseniz ne yapacaksınız?" diye sorulduğunu aktaran Kurtulmuş, "Ne yapacağız? Biz yeni bir siyasi hareket değiliz. Ortaya yeni çıkmış siyasi figürler değiliz. Cumhurbaşkanı'mız bu kadar yıldır siyasetin içerisinde, bizler bu kadar yıldır siyasetin içerisindeyiz. Söz de karar da milletindir. Millet ne diyorsa baş göz üstüne. Bunun dışında şimdiye kadar hiçbir şey söylemedik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasına dikkati çeken Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın seçim gecesi balkondan yaptığı konuşma, ortaya koyduğu demokratik tavır, olgun, dingin ve kuşatıcı, kapsayıcı dil hakikaten cümle aleme verilmiş bir cevap oldu." ifadelerini kullandı.
"İkinci turda tercihlerinin büyük oranda Türkiye Yüzyılı'na ilişkin olacağını düşünüyorum"
Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu öncesinde, Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ile bir görüşmenin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Sinan Bey'i de tebrik etmek lazım. Aldığı oy, hangi gerekçeyle olursa olsun önemli bir oydur. Sinan Oğan'a oy veren kitle niçin oy verdi? Bu kitlenin temel özelliği milliyetçi, vatansever, özellikle Türkiye'nin bölünmesi fikrine karşı olan, Türkiye'nin bölünme siyasetinin yanında, yöresinde, gölgesinde duran bütün siyasi aktörlerle arasına mesafe koymayı başarmış olan bir kitleden bahsediyoruz." dedi.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HDP'nin bu kadar ayrıştırıcı bir dil kullanmasının, hele hele bu seçim kampanyası sırasında bazı HDP temsilcilerinin 'Biz de Suriye'ye benzer kazanımlar elde edeceğiz.' demesinin, CHP Genel Başkanı'nın ısrarla 'Biz Türkiye'de yerel yönetimler özerklik şartını getireceğiz.' söylemlerinin, bazı PKK'lı figürlerin, terör baronları diyebileceğimiz isimlerin ortaya çıkarak 'Biz cezaevlerinin kapılarını kıracağız ve cezaevindeki', kendi tabirleriyle söylüyorum, 'tutsakları çıkartacağız' demelerinin, 'Apo'ya özgürlük' sloganlarının Van mitingi gibi kamusal açık yerde atılmasının büyük bir rahatsızlık oluşturduğunu biliyoruz."
Özellikle Sinan Oğan'a oy veren kitlenin de bütün bu gelişmelerden en az Cumhur İttifakı'na oy verenler kadar büyük bir rahatsızlık duyduğunu düşündüğünü dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Millete, vatana, vatanın bölünmez bütünlüğüne, Türkiye'nin bir milli devlet istikametinde güçlü bir şekilde yürüyüşünde özellikle Türkiye Yüzyılı'yla ifade etmeye çalıştığımız sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'yi oluşturma idealine yakın bir seçmen kitlesi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla ikinci turda tercihlerinin büyük oranda Türkiye Yüzyılı'na ilişkin olacağını, Türkiye'nin büyük, yerli, milli hedeflerinin gerçekleştirilmesi istikametinde oy kullanacaklarını yani Sayın Cumhurbaşkanı'mıza destek olacaklarını düşünüyorum."
HDP'nin oylarının düşmesi
"HDP kilit parti rolünü kaybetti mi?" sorusuna yanıt veren Kurtulmuş, "Seçim sonuçlarına baktığımız zaman, bu seçimin eğer 4-5 tane en önemli sonucu nedir derseniz, Türkiye'de HDP'nin oylarının düşmüş olması da Türkiye siyasetinin geleceği bakımından önemli bir işarettir." dedi.
Kurtulmuş, HDP'nin oylarının azalmasının en temel faktörünün, HDP'ye oy veren seçmenlerin, "Yeter artık, şu dağla aranıza bir mesafe koyun ve siz meşru bir siyaset şekline dönün." uyarısı olduğunu söyledi.Cumhurbaşkanı seçimi ikinci turunda sandığa gidilmesi çağrısı
Cumhur İttifakı seçmeninde seçim öncesine göre bir rahatlamanın olduğu ifade edilerek, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda bunun bir rehavete yol açıp açmayacağının sorulması üzerine Kurtulmuş, kalan günlerde en önemli maddelerden birisinin bu olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, "Türkiye'de bundan sonra inşallah Tayyip Erdoğan'ın Cumhur İttifakı'yla beraber yol yürüyeceği yeni bir 5 yıl karşımıza çıkacak. Ama henüz seçim bitmedi. Seçimin ilk turu bitti. Yüzde 49,5'in tamamını alacağız, bunun üstüne de 2-3 puan ne kadar koyarsak, ne kadar fazla getirebilirsek seçimi öyle kazanacağız." diye konuştu.
"CHP'nin trolleri şunu da gördüler, seçim sadece algı üzerinden yürümüyor"
Kurtulmuş, Millet İttifakı'yla ilgili bir soruya, "Millet İttifakı aslında büyük bir hüsran içerisinde. Ne olursa olsun sonuna doğru hep beraber konsolide olduklarını düşündüler ama öyle olmadığı anlaşılıyor. 'Birinci turda büyük farkla alacağız.' dediler. İki büyükşehir belediye başkanının ortaya koyduğu o sorumsuz tavır da aslında biriktirdikleri gerçek olmayan o öz güvenin bir sonucu. 'Nasılsa biz kazanacağız...' Ama gördüler ki kaybediyorlar. 'Ne yapalım?', 'Bir algı yapalım.' Bu seçimde özellikle CHP'nin trolleri şunu da gördüler, seçim sadece algı üzerinden yürümüyor." karşılığını verdi.
"Şimdi de 'Togg kafa' demiş oldular"
"Muhalif medyanın tavrını nasıl yorumlamak lazım. Dün bir gazetenin manşetinde, 'Demek ki milletin karnı Togg'muş' diye bir başlık atıldı." şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bu bir aymazlık. Bu işte tam da Cumhuriyet Halk Fırkası zihniyetinin niye kazanamadığının somut bir göstergesidir. Bu bir aşağılama. Yani 'Seni boş vaatlerle kandırırlar. Demek ki senin kafan çalışmıyor' diyen bir manşet bu. Yazıktır, günahtır. Öte taraftan bugün Tekirdağ'da depremzede vatandaşlarımızı konakladıkları yerden çıkarmaya çalışan bir CHP'li belediye. Çok sayıda sosyal medyada paylaşımlar. Bazılarını okudum, insanın yüzü kızarıyor, utanç duyuyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na oy veren ya da başka adaylara oy veren yurttaşlarımızın tamamı bizim yurttaşlarımızdır. Biz onlarla siyaseten farklı fikirlerde olabiliriz ama aşağılayan bir dil asla aklımızın ucundan geçmez. Kendisi hoca olan birisi Twitter'dan şunu yazıyor. 'Çok şükür bu memlekette başörtülülerin olmadığı semtler de var.' diyor. Bu nefret suçudur. Kardeşim biz savaşa gitmiyoruz, halkı kutuplaştırmayın. Aday fikirler, siyasetler yarışıyor. 'Deprem bölgesindekiler, demek ki sen bu Cumhur İttifakı'na bu kadar oy verdin, Cumhurbaşkanı'na bu kadar oy verdin senin kafan çalışmıyor.' filan. Bunlar eski kafa. Tam gerici, yobaz diyeceğimiz kafa bu kafadır. Yıllardır 'bidon kafalılar', 'makarnacılar'... Aynı şey, aynı kafa, örümcek kafa. Halka, kendisine oy vermeyene 'bidon kafa' diyebilen, onlara 'makarna kafa' diyebilen, işte şimdi burada da 'Togg kafa' demiş oldu. Bu manşeti atanlar bunun arkasında siyaset üreten o algı kafaları, o örümcek kafalılar, o gericiler, o yobazlar Türkiye toplumunun çok çok az bir kısmıdır."
"Tek ortak noktaları Erdoğan karşıtlığıydı, bunun iş görmediğini gördüler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci turda kazanması durumunda muhalefette ciddi bir hesaplaşmanın olup olmayacağının sorulduğu Kurtulmuş, "İkinci tura kalmadan, muhalefet artık bundan sonra bu şekliyle devam edemez." yanıtını verdi.
"Tek ortak noktaları Erdoğan karşıtlığıydı, bunun iş görmediğini gördüler." diyen Kurtulmuş, Türkiye siyaseti için doğru olanın ülkenin nasıl yönetileceğiyle ilgili siyaset paradigmasının ortaya konulması olduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, "İkinci turda benzer sonuç çıkması durumunda Kılıçdaroğlu'nun partisinin başında kalacağını düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken, "Hayır. Bundan sonra CHP için yeni bir oluş ortaya çıkacaktır. HDP çok ciddi siyasal bir program değişikliğine gitmek zorundadır. Aynı şekilde İYİ Parti, seçmenlerini yeniden konsolide edebilecek vatansever, milliyetçi görüşler öne alan bir şey yapacaktır diye düşünüyorum. CHP dahil bütün bileşenlerin siyasette yeniden bir yapılanma içerisine girmesi siyaset sosyolojisi açısından bir kaçınılmazdır." diye konuştu.
Charlie Hebdo'ya tepki
Fransız dergisi Charlie Hebdo'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaret içerikli çizimine de tepki gösteren Kurtulmuş, bunların, İslam düşmanlığının dışa vurumu olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, "Bu beylerin istemedikleri, Erdoğan'ın şahsı değildir. Bu beylerin istemedikleri, Türkiye'de AK Parti, Cumhur İttifakı değildir. Bu beylerin istemedikleri, İslam dünyasının merkez ülkelerinden birisi olan Türkiye'nin yeniden kendi ayakları üstüne dikilmesi ve yeniden güçlü bir medeniyet inşası ve ihyası sürecine girmiş olması." değerlendirmesinde bulundu.
"15 Mayıs'ta bir kur şokundan bahsedildi hep. Ekonomide böyle bir dalgalanmadan bahsedildi, olmadı. 29 Mayıs'ta böyle bir şey bekleyelim mi?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanı'mız 28 Mayıs'ta yeniden görevi aldıktan sonra ekonomiyle ilgili bildiğimiz, tespit ettiğimiz alanlardaki yeni birtakım uygulamalarla Allah'ın izniyle ekonomide bırakın şoku, bazı problemlerde kalıcı olarak kaldırılmasıyla ilgili çalışmalar başlatılacak ve yürüyüş çok sağlam bir şekilde devam edecek." dedi.
"Mehmet Şimşek, AK Parti'nin ekonomi yönetiminde yer alacak mı?" sorusunu da Kurtulmuş, "Mehmet Şimşek bizim camiamızdan yetişmiş hem ekonomi alanında hem siyaset alanında tecrübe kazanmış bir arkadaşımızdır. Onun fikirlerinden ne şekilde istifade edileceğinin kararını Sayın Cumhurbaşkanı'mız verir. Ama şahıslara bağlı olarak meseleyi düşünmemek lazım." diyerek yanıtladı.