Şam’ın önemi dünya üzerinde aralıksız olarak yerleşim görülen en eski şehir olduğu iddiasından gelmesidir. Öyle ki ilk yerleşimin olduğu andan bugüne kadar hiç kesintisiz başka bir medeniyete ev sahipliği yapmaya devam ettiği biliniyor. Arkeolojik bulgularında desteklediği bu iddia Şam’ın varlığını milattan öncesine kadar götürmektedir.
Şam’ın Tarihi ve Önemi
Şam’ın tarihi bulunan arkeolojik kalıntılarla milattan önce 4000’li yıllara kadar dayandırılmaktadır. Çeşitli rivayetlere göre şehrin Hz. Nuh’un oğlu ve torunları tarafından tesis edildiği söylenmektedir. Hatta Hz. İbrahim’in burada doğduğu ve büyüdüğü bu rivayetin devamı niteliğindedir. İslamiyet’ten önce Bizanslıların hâkimiyeti altında bulunan Şam’ın eski adı Dımaşk’dır. İslam fetihleriyle birlikte Hz. Ebubekir döneminde şehir fethedilmiş ve İslamiyet açısından önemli bir yer haline getirilmeye başlanmıştır. Özellikle Emeviler döneminde inşa edilen yapılarıyla dünyanın kültür ve medeniyet merkezi haline getirilmiştir.
Tarih boyunca çeşitli işgallere tanıklık eden Şam, dönem dönem el değiştirmiş ve çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmıştır. 1516 yılında ise Yavuz Sultan Selim’in Suriye’yi ele geçiren seferiyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil edilmiştir. I. Dünya Savaşı esnasında önce İngiliz, ardından Fransız hakimiyeti altına girmek zorunda kalmıştır. 1946’da kendi bağımsızlığını ilan ederek Suriye’nin başkenti olmuştur.
Son Yüzyılda Şam
Şam’ın son durumu ve son yüzyılı tarihi içerisinde olduğu gibi Şam’ı yoracak şekilde geçmiştir. Mart 2011’de başlayan Suriye İç Savaşı’ndan oldukça tahribat alan Şam, hala normale dönememiştir. Devam eden iç savaş bölge halkını göçe zorlamış ve zaman zaman savaşın komşu ülkelere de zararlar vermesine neden olmuştur. İç savaş ile gölgelenen şehrin görkemi, savaş esnasında kimyasal silahların kullanıldığı söylentisiyle dünya kamuoyundan da tepki almasına neden olmuştur.
Şam’ın önemi bugün dahi korunmaya devam etmektedir. Bulunduğu coğrafi konum Müslümanlar açısından önemlidir. Bunun en temel sebeplerinden biri Şam kentinin hac güzergahı üzerinde yer almasıdır.
Şam Mimari Yapısı Nasıldır?
Eski ve yeni olarak iki ayrı bölgeden oluşan Şam, şehir merkezinde eski yapısını ayakta tutmaya çalışmaktadır. Yeni Şam ise eskisini oval olarak çevreleyen daha modern mimari yerleşim yerleri olarak dizayn edilmiştir. İçerisinde bulunan türbeleri ve stratejik konumunu çevreleyen surlarıyla döneminde dünyanın mimarisi içerisinde önemli bir yere sahiptir.
Şam’ın mimari yapısı tarihi içerisinde diğer devletlere paralel olarak gelişmiştir. Özellikle ünlü olan surları ve diğer mimari yapılarında Bizans ve Antik Yunan izleri de görmek mümkündür. Emeviler döneminde yapılan gösterişli mimari yapıları Moğol işgalleri ile yerini harabelere bırakmıştır. Ayakta kalan yapıların bir kısmı hala Eski Şam bölgesinde korunmaktadır.
Şam’da Gezilecek Yerler Neresidir?
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Şam’ın önemi kültürel açıdan devamlılığını korumaktadır. İçerisinde bulunan göz kamaştıran camileri ve görkemli saraylarıyla bölge, eski güzelliğini hala korumaktadır. Emeviye Camisiyle adını Unesco Kültür Mirası listesine yazdıran Şam, eski şifahaneler ve Osmanlı’dan kalma tren istasyonuyla tarihini görsel olarak yaşatır. Genel olarak Şam’da gezilecek yerler listesi şu şekildedir:
• Ark Kapısı
• Azem Sarayı
• Barada Nehri
• Damascus Umayyad Camii
• Emeviye Camisi
• Eski Şam
• Hamidiye Çarşısı
• Hannania Kilisesi
• Hicaz Tren İstasyonu
• Nur-ad Din Şifahanesi
• Qassioun Dağı
• Selahaddin Eyyubi Türbesi
• Süleymaniye Külliyesi
• Şam Opera Binası
• Ulusal Şam Müzesi