Mehmet Nezir Gül
Hatırlamalı insan, unutmamalı.
Zikretmeli insan, gafil olmamalı.
Bir bağ kurmalı insan, dağınık olmamalı.
Dua etmeli, yönelmeli insan, müstağni olmamalı.
Kul olmalı insan; kullara, ideolojilere, sistemlere değil en yüce olan Allah’a…
Bu anlamda Ramazan işte tüm bunları sağlar. Bağların hepsini kurar. Gevşeyen yönlerimizi sağlamlaştırır.
Zikir ve tezekkür, öğüt alma, zikretme, hatırlanma...
Anma, her halde Allah’ın güç, kuvvet, ikramını hatırlama…
Zikirde bulunma, gafletten kurtulma…
Hem dil ile hem de kalp ile Allah’ı anma…
Hatıra getirme, hatırlama, bir mesele üzerinde konuşma, müzâkere etme…
Onun verdiği nimetleri hatırlama, insan oluşumuzu, Müslüman oluşumuzu, O’nun yolunda olmamızı, her an bizi görüp gözettiğini bilme…
Tezkire, bir şeyi hatırlatmaya bir haberi bildirmeye yarayan kısa yazı, not. Bir izini alındığını belgeleyen kâğıt.
***
Allah’ın içten yalvararak ve korkarak alçak sesle sabah akşam çokça zikir ve tespih etme. (A‘râf 7/205; el-Ahzâb 33/41-42)
Allah’ı anma, her şeyden önemli, üstün ve yücedir. (Ankebût 29/45)
Unutmayalım ki biz Allah’ı anarsak, zikredersek, emirlerine uyarsak, O da bizi rahmetiyle anar, iyilerin arasına dâhil eder. (Bakara 2/152)
Onu anmak, huzur ve saadete, kalbimizin mutmain oluşuna, af ve mağfirete sebep olur.
Sahip olduğumuz imkânlar, çoluk çocuğumuz, derslerimiz, iş ve meşguliyetlerimiz, ticaretimiz, bizi Allah’ı zikirden geri bırakmamalıdır. (Münâfikūn 63/9, Nûr 24/37)
Allah’ı anma hususunda kalbi katılaşmış, kararmış, kirlenmiş olanlar apaçık bir sapıklık içindedirler. (Zümer 39/22)
Peygamber Efendimiz, zikir halkalarını cennet bahçeleri olarak nitelemiştir. (Tirmizî, “Da'avât”, 83). Bu bahçelerden güller, çiçekler derlemek her mümin için büyük anlam taşır.
Allah’ı zikretmek için Kuranı Kerimde, hadisi şeriflerde örnekler vardır. Allah dostlarından, ediplerden metinler vardır. Tüm bunlara ek olarak kişinin kendisi de gönlünden geldiği gibi bazı duaları vird haline getirebilir.
…
Zikir için her zaman ve zeminde, meşru durumlarda imkân vardır. Ancak tavsiye edilen ve Peygamber Efendimizin uygulama şeklini de örnek almakta yarar vardır.
Rabbimizi ne kadar anar, zikreder, mesajlarını anlatırsak, bizler de daha fazlasıyla O’nun tarafından rahmet ve rıza ile anılırız. “Kulum beni bir toplulukta anarsa ben de onu daha hayırlı bir toplulukta anarım” (Buhârî, “Tevhîd”, 15, 43; Müslim, “Zikir”, 18, 19)
Zikirde diğer bir husus da tefekkür, tezekkür, tedebbür ederek gerçekleştirmedir. Manasını düşünerek yapılan zikir elbette mümin için daha sarsıcı etkiler yapar.
***
Söylenmesi tavsiye edilen hamd, sena ve dua için kullanılan sözler de zikirdir. Bazı âlimler zikri, insana sevap kazandıran her türlü hareket olarak tarif etmişlerdir.
Ve en büyük zikir Allah’a iman etmek, Onu anmak ve Onu hatırlamak demektir.
Bir ibadet olarak en kapsamlı zikir de namazdır. Çünkü içerisinde pek çok ibadetleri barındırmaktadır.***