Türkiye’nin sevilen sanatçılarından Mustafa Ceceli çocukluğundan beri oruç tuttuğunu söyledi. Ceceli “Aile fertlerim oruçlarını düzenli olarak tutardı o sebeple ben de kendimi bildim bileli onlar gibi oruç tutmak isterdim. Tabii yaşım küçük olduğu için yarım günlük tekne orucuyla başladım ve sonradan tam gün olarak orucumu tutmaya devam ettim” şeklinde konuştu.
İlk orucunuz ve çocukluğunuzun Ramazan’ı ile ilgili olarak neleri hatırlıyorsunuz?
Aile fertlerim oruçlarını düzenli olarak tutardı o sebeple ben de kendimi bildim bileli onlar gibi oruç tutmak isterdim. Tabi yaşım küçük olduğu için yarım günlük tekne orucuyla başladım ve sonradan tam gün olarak orucumu tutmaya devam ettim.
Sizin için Ramazan?
Ramazan, insanın kapasitesinin görünen bedeninin ne kadar ötesinde olduğunu fark ettirebilecek bir aydır. Düşünün; beyninize bir komut veriyorsunuz, "Senin rızan için oruçluyum" diyorsunuz. Ve bütün bir gün bedensel tüm istek ve arzularınız kilitleniyor. Bu ne muhteşem bir olaydır düşünebilene...
Ramazan’ı en çok hangi mekanda yaşamayı isterdiniz?
Bugüne dek Ramazan ayını çok farklı yerlerde yaşamak nasip oldu. Bir Ramazanda umre yaptım ve o dönemi unutamıyorum. Ancak mekan fark etmez zira Ramazan içsel bir konudur.
Sizin için en ideal iftar sofrası nasıldır?
Ne bulursam onunla iftar yaparım.
Ülkemizdeki Ramazan algısıyla ilgili olarak sizi en çok rahatsız eden şey nedir?
Oruç tutmanın aç ve susuz kalmak ya da açlığı anlamak gibi dar bir algıya sıkıştırılması beni rahatsız ediyor. Bu orucun ruhuna yapılan bir haksızlık olur. Bütün gün dedikodu yapıp oruçlu olduğunu sananlar var. Oysa Kur'an-ı Kerim'deki, "Gıybet ölmüş kardeşinin çiğ etini yemek gibidir" ayetine göre bir güzel karınlarını doyuruyorlar. Ya da trafikte birine kızıp cami açıp "Oruç ağzımla beni küfür ettirme" diyerek bu mübarek ibadeti "mazeret" yapınca artık ne kadar makbuldür bu oruç.. Bilemiyorum, burası okuyanın takdirine kalsın..
Ramazan senin beden ötesi bir varlık olduğunu sana fark ettirebilecek bir aydır. Mühim olan o farkındalığı diğer 11 aya yayabilmek ve çevrene, kendine bu şekilde davranabilmektir.