Pek çok yer tabii güzellikleriyle, sunduğu haz ve konforla insanları kendine çekiyor. Ancak bazı yerlerin her yıl insanları kendine çekmesi için bunlara hiç ihtiyacı yok. Onlar yüz milyonlarca insanı sadece sundukları maneviyatla yollara düşürüyor.
Mekke – Medine / Suudi Arabistan
Milyonlarca Müslüman'ın en azından imkânı elverdiği ölçüde ömründe bir defa gerçekleştirmek durumunda olduğu farz bir ibadetin ifası olarak ziyaret ettiği dünyanın en eski mabedi olan Kâbe. Her yıl dünyanın dört bucağından gelen yaklaşık 15 milyon Müslüman'ın yollara düştüğü Kâbe ile beraber Mekke ve Medine şehirleri dünyanın en önemli maneviyat merkezleri arasında yer alıyor. Elbette bu mukaddes mekânların Müslümanlar üzerindeki çekim etkisi sadece hac dönemiyle sınırlı değil. Yılın geri kalan kısmında da yine milyonlarca Müslüman'ı bu defa umre ziyareti adı altında düzenlenen ziyaretlerle cezbetmeye devam ediyor. Hz. Muhammed (sav) tarafından putlardan temizlenen Mekke'deki Kâbe ve Mescid-i Haram dışında Mescid-i Nebevi ile Hz. Muhammed'in (sav) kabrinin bulunduğu Medine hac ve umre ile beraber yılda 14 milyon Müslüman tarafından ziyaret ediliyor. Umre zamanları yine milyonlarcasını ağırlamaya devam ediyor. Müslümanlar için son derece mukaddes olan bu ibadet odaklı ziyaret ve seyahatler beraberinde milyarlarca dolarlık bir turizm ve hizmet sektörü oluşturuyor. Ancak şöyle bir nokta var ki başta Mekke ve Medine olmak üzere Suudi Arabistan'a turist olarak gitmek mümkün değil. İnanç ve yasalar gereği bu noktada hassas kırmızı çizgiler bulunuyor.
Sultan Ahmed Camii –Ayasofya rekabeti
İnşası sırasında Bizans yapısı olan Ayasofya ile rekabet etme arzusunu da barındıran Sultan Ahmed Camii dünyanın en fazla ziyaretçi çeken eserleri arasında 20'nci sırada yer alıyor. Şüphe yok ki her iki eser de bir kültür, iş ve eğlence turizmi merkeziolan İstanbul'un aynı zamanda inanç turizminin başlıca merkezlerinden biri olmasında önemli pay sahibi. Bu rekabet hepsi inanç odaklı olarak gelmese de her iki yapının da yılda çoğu yabancılardan oluşan 3 milyonu aşkın turist tarafından ziyaret edilmesi sonucunu getiriyor. İstanbul'da inanç odaklı turistleri bunlardan sonra en çok çeken yerleri ise Eyüp Sultan Turbesi ve Kariye Camii teşkil ediyor.
Üç dine hitap eden bir merkez Kudüs
İsrail'e her yıl gelen 3,5 milyona yakın turistin yüzde 82'si Kudüs'ü ziyaret etmeden dönmüyor. Yahudilerin ilk olarak Sion dediği Hz. Davud'un şehri olarak bildikleri Kudüs kendi mitolojilerinde özel bir yere sahip. Ayrıca Yahudiler Hz. Süleyman'ın tapınağının bulunduğu şehri ebedi başkent olarak kabul ediyorlar. Kudüs Hıristiyanlar için de Hz. İsa'nın son yemeğine, çarmıha gerilişine ve göğe yükselişine şahitlik eden kutsal bir belde olarak önem arz ediyor. Müslümanlar acısından ise hem dinde kutsal olarak bir mevki verilen üçüncü şehir olması, hem de Hz. Muhammed'in (sav) Miraç'a çıktığı yer olması nedeniyle özel bir anlam taşıyor. Yahudilerin Hz. Süleyman Tapınağı ve ağlama duvarı gibi çok önemli sembolik değerlerinin yanında, Hıristiyanlar için Hz. İsa'nın hayatındaki en önemli olayların geçtiği yerler ve tapınaklarla dolu şehir. Müslümanlar için Mescid-i Aksa ve Kubbe't-us-Sahra gibi dini mekân ve ibadethaneler bu üç dinden de inanç odaklı turistleri çeken başlıca yerler arasında yer alıyor. Bu mekânların dışında Kudüs'un en çok ziyaret edilen yerleri; Yahudi mahallesi, Hz. İsa'nın mezarının olduğu iddia edilen Saint Sepulcre Kilisesi, kadim şehir içinde Hz. İsa'nın çarmıha götürüldüğü güzergah olan Via Dolorosa (Cile Yolu) ve Zeytin Dağı olarak sayabiliriz. Hz. İsa'nın doğduğu söylenen Beytullahim de Kudüs'un önemli bir parçası. Beytullahim de özellikle Hıristiyanlara hitap eden bir şehir olarak yılda 1,5 milyon ziyaretçi çekiyor.
Şanlıurfa - Balıklıgöl ve makam-ı İbrahim
Peygamberler şehri Urfa Hz. İbrahim (as) ve Hz. Eyub (as) ve Hz Şuayb'ın (as) hatıralarını hala yaşatıyor. Urfa'nın seyirlik olarak da en güzel mahallerinden biri olan Balıklı Gol ve hemen yanında bulunan Halilurrahman Camii adeta bir maneviyat adası oluşturuyor. Hz. İbrahim'in (as) doğduğu, ateşe atıldığı ve hayatının merkezini oluşturan başlıca mekanları içeren Balıklı Gol ve çevresi bu nedenle yıl boyu hem dini hem gezi amaçlı gelen yerli yabancı ziyaretçilerin eksik olmadığı bir inanç çekim noktası. Yakın donem önce keşfedilen ve şimdilerde turizme de açılan dünyanın en eski tapınak sitesi Göbeklitepe'nin ve yine bir inanç turizmi merkezi olan Harran'ın da katkısı eklendiğinde Urfa inanç turizmi acısından giderek büyüyeceği kesin bir potansiyele sahip. Hz. İbrahim (as) vesilesiyle bu kenti ziyaret edenlerin sayısı yılda 500 bini buluyor.
Hz. Mevlana türbe ve müzesi -Konya
Büyük İslam alimi ve mutasavvıfı Mevlana Celaleddin-i Rumi dünyada eserleri en fazla okunan kişilerin başında geliyor. 8 asırdan beri İslam'ın özünü, sevgi ve hoş görüyü hala eserleriyle tüm gezegene yaymayın sürdüren bu büyük Allah dostu, Türkiye'den olduğu kadar yabancı ülkelerden de milyonlarca hikmet taliplisini Konya'ya çekmeye devam ediyor. Sadece gecen yıl dörtte birini yabancıların oluşturduğu 2,1 milyon kişinin ziyaret ettiği Mevlana Türbesi ve Müzesi, Türkiye'nin önemli manevi ziyaret yerlerinden biri olan Konya'yı dünyanın belli başlı inanç turizmi merkezlerinden biri haline getiriyor. Manevi ve spirituel arayış içinde olanların uğrak noktalarından birine dönüşen Konya, Mevlana ve Mevlevilik sayesinde sadece Müslümanların değil, çok farklı din, kültür ve meşrepten insanında buluştuğu bir manevi pota oluşturuyor. 1273'te vefat eden Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin irtihal tarihi olan 17 Aralık'ı izleyen günlerde düzenlenen Şeb-i Arus Törenleri ise bu ziyaretlerin aktivitelerle birlikte zirveye ulaştığı donemi teşkil ediyor.
Bir yanda kaya kiliseleri bir yanda Hacı Bektaş - Nevşehir
Eşi benzeri az bulunur doğal oluşumları ve peri bacalarıyla Türkiye'nin en önemli kültür turizmi merkezlerinden biri olan Kapadokya bölgesi aynı zamanda Nevşehir Göreme yakınlarındaki kaya kiliseleri ile inanç turizminin de yıldızları arasında. Özellikle Göreme Açıkhava Müzesi'nde yer alan ve bölgedeki yumuşak kaya örtüsü oyularak inşa edilmiş 16 kilise ve manastır her yıl yüzbinlerce turistin yanı sıra başta Hıristiyanlar olmak üzere dünyanın dört bir yanından inanç odaklı turistleri de çekiyor. Bir donem Fransızların akın ettiği bölgenin son yıllarda Japon ve Korelilerin buyuk ilgisine mazhar olduğunu söylemek mümkün. Bu 16 ana kilise ve manastıra ek olarak bölgeye yayılmış olan peribacalarına oyulmuş irili ufaklı bin kilise de inanç turizmini destekliyor. Nevşehir'i bu acıdan cazip kılan bir diğer unsur ise özellikle Alevi-Bektaşi kültüründen apayrı bir yeri olan ve on binlerce insanı çeken Hacı Bektaş Külliyesi. Külliye ve türbe anma törenlerinin yapıldığı dönemlerin dışında da yerli Müslümanların boş bırakmadığı en faal dini ziyaretgahların başında yer alıyor.