İbn-i Haldun artık dünyada sosyolojinin kurucusu olarak yer etmiştir. Eğitim ve tarih felsefesi üzerine de kafa yormuştur. İbn-i Haldun, "bedevilik" ve "umran" üzerinde durması yanında, bunlara bağlı olarak "devlet yönetimi"nin nasıl olması gerektiğini yorumlaması , sonraki araştırmalarda ana kaynak olmuştur.
Asıl adı Abdurrahman olan İbn-i Haldun, 27 Mayıs 1332'de Tunus'ta doğdu. Babasının adı Muhammed'dir. Dedesi Haldun'un adıyla İbn Haldun (Haldun oğlu) olarak tanınmıştır. İbn-i Haldun ve ailesi Güney Arabistan'dan Tunus'a göçmüş ve burada İbn-i Haldun tanınmış alimlerden fıkıh, hadis, tefsir,mantık, felsefe,matematik,edebiyat ve akaid dersleri alarak köklü bir eğitim görmüştür.
1348'de çıkan bir veba salgınıyla annesi,babası ve hocalarının çoğunu kaybeden İbn-i Haldun, yirmi yaşındayken Tunus katipliğine getirildi. Bilim meclisinde de çalışan İbn-i Haldun, bu görevdeyken siyasi bir sebepten hapse atıldı.
1366'daki yönetim değişince vazifesinden ayrılarak kabileler arasında dolaşmaya başladı. Mukaddime için araştırmalar yaptı ve bedeviliği inceledi. Siyasi gitgellerden bıkan İbn Haldun, Ebu Hammu'nun iznini alarak İbn-i Selame denilen bir kaleye yerleşti ve kendisini tamamen ilmi çalışmalara verdi ve ünlü eseri Mukaddime'yi 1374'te burada tamamladı.
İbni Haldun çeşitli alanlarda Batılı düşünürlerin öncüsü olarak görülmüş, fikirleri Machievelli, Vico, Gibbon, Montesquieu, Abbe de Mabbby, Ferguson, Condorce, Comte ve Bodin'in fikirleriyle karşılaştırılarak aynı seviyede kabul edilmiştir.
İbn-i Haldun, siyasal gerçeği oluşturan temel ve özel ögeleri ortaya koyarken, bir realist gibi davrandığı konusunda genel bir kanı egemendir. İbn-i Haldun, dini sadece tarihi bir olay olarak karşılamamakta, aksine İslamı tüm tarihi ve siyasi gelişmelerin yönelmekte olduğu değişmez ilkeleri temel eden mutlak bir gerçek olarak saymaktadır.
Osmanlıca, Tercüme - i Mukaddime, İbn-i Haldun, 2 Cilt
El Ezher Üniversitesi'nde de hocalık yapan İbni Haldun, İslam medeniyetinin en büyük alimlerindendir. Kuramsal kavramlardan yola çıkarak ilk kez sosyal bilimler alanında çok önemli görüşler öne sürmüştür. Mukaddime, gördüğü ve yaşadığı olaylardan edindiği sosyal,siyasi ve insani izlenimlerden oluşur ve 2 cilt olarak güçlü analizlerle yorumlamıştır. İbn-i Haldun, 6 bölümden oluşan Mukaddime adlı eserinde medeniyet, göçebelik ve kentlilik, soyluluk kavramını, toplumsal çelişkileri, ticaret ve sanat gibi pek çok meseleyi sosyolojik etkenleri açısından ele almıştır.