Sultanların yaptırdıkları selatin camilerden birçoğu, Osmanlı'nın ikinci başkenti Edirne'de yer alıyor. Gideri devlet hazinesinden karşılanmayan padişahın kendi bütçesiyle yaptırdığı sultan mirası camiler, birbirlerine yakın olması dolayısıyla inanç turizminin hareketlendiği ramazan ayında oldukça ilgi görüyor.
Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu yaptığı açıklamada, Osmanlı'nın ikinci başkenti Edirne'de pek çok selatin camisinin bulunduğunu söyledi.
Edirne'deki selatin camilerHacıoğlu, bunlardan en önemlisinin Türk-İslam eserlerinin zirve ismi Selimiye Camisi olduğunu anlattı. Bazı kaynaklarda 15 olarak belirtilen ancak günümüzde kullanılan 7 selatin camisi olduğunu ifade eden Hacıoğlu, "Edirne'de 7 selatin camimiz bulunuyor. Bunlar özellikle ramazan ayında çokça ziyaretçi alıyor." dedi.
II. Selim'in vefatı nedeniyle açılışını göremediği cami, Mimar Sinan'ın usta dokunuşuyla, yüzyıllardır tüm heybetiyle ziyaretçilerine kucak açıyor. Tek kubbesinin Allah'ın birliğini, pencerelerin 5 kademeli oluşunun İslam'ın 5 şartını, 4 vaaz kürsüsünün 4 mezhebi, külliyedeki 32 kapının 32 farzı, arka minaredeki 6 yolun imanın 6 şartını temsil ettiği söylenen Selimiye Camisi, yılın her dönemi olduğu gibi ramazanda daha da artan bir yoğunlukla yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor.
Osmanlı mimarisinde bir ilk: Üç Şerefeli CamiÜç Şerefeli Cami de Osmanlı'da revaklı avlunun ilk kez denendiği yapı olarak mimarideki yerini alıyor. Cami, bir minareden çıkan üç kişinin birbirini görmeden şerefelere erişmesi tekniğiyle de dönemin mimari imkanlarına göre değerlendirenlerin büyük hayranlığını kazanıyor.
Rivayete göre, II. Murat, dönemin ünlü mimarlarından Müslihiddin Ağa'dan bayram namazını resmeden bir cami yapmasını ister. Müslihiddin Ağa'nın 1437'de temellerini attığı, 2 rekat bayram namazını temsilen 2 sütun üzerinde yükselen ve 9 tekbiri temsilen de 9 kubbeden oluşan caminin yapımı 10 yılda tamamlandı.
Sade bir selatin cami: MuradiyeSultan 2. Murat'ın, Mevlana'nın rüyasına girip istemesi üzerine yaptırdığı söylenen Muradiye Camisi, dışarıdan çok sade, içerisindeki işlemeleriyle ise ihtişamlı bir görünüme sahip.
Kesme taşlardan yapılan camide iç kısımında kullanılan çini süslemeler dikkat çekiyor.
Yıldırım Camisi
Bizans kilisesinden camiye dönüştürülen Edirne'nin en eski camisidir. Yıldırım Bayezid adına temel haricinde 1396'da yeniden yapıldı. Caminin kıblesi yapının eksenine uymadığından mihrap haç kollarından birisinin köşesine konmuş, eğimli bir görünüş almıştır. Osmanlı - Rus savaşında Rus ordusunun camiyi depo olarak kullandığı belirtiliyor.
Dar-ül Hadis ve II. Bayezid camileri
Sultan II. Murat'ın Hazreti Muhammed'i rüyasında görmesi üzerine 1435'te Dar-ül Hadis olarak yaptırdığı camide, Osmanlı döneminde Edirne'de vefat eden şehzade ve sultanların kabirleri bulunuyor.
Padişahların Edirne sarayından çıkarak namaz kılmak için Tunca nehri aracılığıyla geldiği II. Bayezid Camisi ise heybetinin yanındaki sadeliğiyle ilgi odağı olmaya devam ediyor.