Doktor ve akademisyenlerden oluşan 11 ismin kaleme aldığı “Cinsiyet Disforisi Olan Ergenlere Endokrinolojik Yaklaşım: Türkiye'de Üçüncü Basamak Bir Merkezde Pediatrik Endokrinoloji Bölümü Deneyimi” isimli makalede; henüz reşit olmamış 22 çocuğa hormon tedavisi uygulanarak ve ameliyat ile desteklenerek cinsiyetlerinin nasıl değiştirildiği anlatıldı.
Yeni Şafak'ın gündeme getirdiği skandal çalışmaya göre; 22 çocukta ‘’ergenlik durdurucu hormonlar” kullanıldığı ve 7 çocukta 18 yaşından önce geri dönüşü mümkün olmayan cinsiyet değiştirme ameliyatları yapıldığı, çocuklardan birinin yeni bedensel görünümünden memnun kalmadığını bildirerek ve tüm tedavileri keserek geçişten vazgeçtiği öğrenildi.
Doktorların söz konusu çalışmalarından bahsettiği makalede anlatılan işlemlerle ilgili çok yönlü bir inceleme başlatıldığını duyuran İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığı, "Sürecin hukuki, akademik ve etik işleyişine ilişkin başlatılan inceleme üst düzey hassasiyetle takip edilmektedir." açıklamasında bulundu.
Yeni Şafak Yazarı Ersin Çelik'in moderatörlüğünde tvnet'te canlı yayınlanan Gündem Özel programında, doktorların çocukların cinsiyetini değiştirdiği skandalı, LGBT sapkınlığı ve topluma etkileri ele alındı.
Your browser doesn't support HTML5 video.
İstanbul Üniversitesi'ndeki skandalı değerlendiren Avukat Zeynep Küçük, "Burada bir deney var ve çocuklar kobay olarak kullanılmış gibi. Türk Ceza Kanunu'na göre, çocuklar üzerinde deney yapılamaz. Çocuk yaşta yapılan hiçbir şeyi aile izni olmadan yapamazsınız. Aile izni de o kadar masum bir şey değil. Hukuken orada bir sakatlık var." diye konuştu.
"Kanunlara aykırı, kurul raporu gerekli"
Doktorların aileleri 'intihar edebilir' diyerek baskı altına aldığını ve kararlarını değiştirmek için çalıştığını vurgulayan Küçük, "Kanuna göre böyle bir işlem için 18 yaşını doldurması ve transeksüel olduğuna dair kurul raporu gerekli. LGBT dernekleri kasıtlı olarak sürecin uzatıldığını öne sürüp makaleler yayınlıyor. Nerelerden mağduriyetler yaratıyorlar" dedi.
"Çocukların cinsiyetlerini değiştiren doktorlar Avrupalı vakıflardan para alıyor"
Klinik Psikolog Fatime Erçağ ise, çocuklara sözde tanıları koyan kişilerin LGBT destekçisi Avrupalı vakıflardan para aldıklarını söyledi.
"Devleti, milleti, aileyi parçaladılar sırada birey kaldı"
Erçağ, "O makaleyi gördüm, üzerinde de onaylanmadığına dair bilgi var. Bilimsel gerçeklikleri ya da hukuki ilkeleri istedikleri biçimde yönlendiriyorlar. Orada bir tanı konuyor, bu tanıyı koyanlar emperyalizmin bize dayattıklarını kabul edenler. Burada yapılan beden parçalaması dışında çok ciddi bir ruhsal bölünme var. Devleti, milleti, aileyi parçaladık kim kaldı? Birey kaldı. Bedeni de parçalayıp aidiyeti kaybediyorlar. Ne olduğunu bilmeme, kendi bedenine kimliğine yabancılaştırıyorlar. Yabancılaşma, yalnızlığın bir öncesi." şeklinde konuştu.