Namazda fatihadan sonra amin demek caiz midir?

Namaz kılmak, İslam'ın 5 şartından biridir. Ergenlik (bulûğ) yaşına ve belli bir aklî olgunluk düzeyine gelmiş her müslümanın namaz kılması farz-ı ayındır. Peki namazda Fatiha suresi okunduğunda "amin” demenin hükmü nedir? Namazda fatihadan sonra amin demek caiz midir? sorusunun cevabı merak ediliyor. Haberimizde Diyanetin yanıtını bulabilirsiniz.

Namazda Fatiha suresi okunduğunda amin demenin hükmü nedir?

İslam’ın beş temel esasından biri olan namaz, Allah tarafından farzkılınmış, detayları da Hz. Peygamber’in sünnetiyle şekillenmiştir. Müslümanlar tarafından her gün yerine getirilen namaz ibadetinin

detaylarında ise mezheplere göre birtakım farklar bulunmaktadır.

Namazda Fatiha suresi okunduğunda amin demenin hükmü nedir?

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından "Namazda okunduğunda 'amin' demenin hükmü nedir?" sorusun şu yanıt verildi:

“Âmîn”, Yüce Allah’ın kabul etmesini temenni amacıyla duanın sonunda söylenen sözdür. Hz. Peygamber (s.a.s.), duanın sonunda “âmîn” denilmesini tavsiye etmiştir (Buhârî, Ezan, 111; Müslim, Salât, 72, 74, 75; İbn Mâce, İkâmetu’- Salât, 14).

Hanefî mezhebine göre Fâtiha’nın sonunda “âmîn”in gizli söylenilmesi sünnettir. Bu konuda imam, cemaat ve yalnız başına kılanlar arasında fark yoktur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 172).

Şâfiî mezhebine göre ise “âmîn”, açık kıraatli namazlarda açıktan, gizli kıraatli namazlarda gizlice söylenir (Şîrâzî, el-Mühezzeb, I, 139-140).

Namazda sadece Fâtiha okumakla, farz olan kıraat yerine gelir mi?

Namazda bir miktar Kur’ân okumak farzdır. Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre bu miktar, en az üç kısa âyet veya bu miktarda bir sûre olmalıdır. Özellikle Fâtiha sûresinin okunması vaciptir. Dolayısıyla namazda Fâtiha sûresi okunmakla, hem farz kıraat hem de vacip yerine getirilmiş olur. Ancak Fâtiha’dan sonra üç kısa âyet veya bu uzunlukta bir sûre okumak da vaciptir. Bu sebeple, farz namazların ilk iki rek'atında, sünnet namazların tüm rek'atlarında Fâtiha’dan sonra sûre ya da birkaç âyet okumayan kişi vacibi terk etmiş olur. Unutarak terk edilmesi sehiv secdesini gerektirir. Kasten terk edilmesi hâlinde ise namazın iadesi vaciptir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/458).

Şâfiîlere göre ise kıraat farzının yerine gelmiş olabilmesi için asgari olarak Fâtiha’nın okunması gerekir. Buna ilaveten bir sûre veya birkaç âyet daha okumak ise sünnettir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, 1/353, 361).