Lozan Antlaşması maddeleri ve önemi nelerdir?

Lozan Barış Antlaşması maddeleri haberimizde sizlerle paylaştık. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinde Yunan mevkidaşıyla görüşmesinde Lozan Antlaşması gündeme geldi. Erdoğan basın açıklaması yapıldığı sırada Lozan antlaşması uygulamada değil, diyerek; sert çıktı. İşte Lozan maddeleri ve önemi nelerdir?

Yeni Şafak
Lozan Barış Antlaşması önemi ve maddeleri haberimizde sizlerle paylaştık.

Lozan Barış Antlaşması önemi ve maddeleri haberimizde sizlerle paylaştık.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Antlaşması'nın güncellenmesine ilişkin, "Aslında, dünyada tüm yapılan anlaşmaların zamanın akışı içerisinde güncellenmesi gerekir. Lozan'ın da bu şekilde tüm bu gelişmeler karşısında bir güncellenmeye ihtiyacı var. Bu güncellenme, sadece Türkiye için değil Yunanistan için de faydalı olabilir." dedi.

Yunanistan'ın Skai TV kanalına açıklamalarda bulunan Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

Son kez 65 yıl önce bir Türk cumhurbaşkanının Yunanistan'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı sıfatıyla Atina'ya gidiyor olmak heyecan verici. 2005'te Batı Trakya'ya gitmiştim. Orada 150 bine yakın soydaşımız var. Yunanistan'a gidip de soydaşlarımızı ziyaret etmemek doğru olmaz. 2005'teki o heyecan da farklıydı. Bizim oraya gidişimiz, adeta Yunanistan-Türkiye arasında bir köprü görevi ifa eden soydaşlarımızla tekrar buluşmamız şu an Türkiye-Yunanistan arasındaki münasebetlerin de güç bulmasına katkı sağlayacaktır.

Türkiye'de çok az sayıda Rum vatandaşımız var. Ben burayı terk edip Amerika'ya gitmiş olanların ailelerine de söylüyorum. Çağırın gelsinler. Burada yeniden yaşama başlasınlar diyorum. Temenni ediyorum ki onlar da yeniden Türkiye'ye dönerler."

- Lozan Antlaşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan Antlaşması'nın güncellenmesine ilişkin bir soruyu yanıtladı.

Bu antlaşmanın sadece Yunanistan'ı değil, bütün bölgeyi kapsadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Aslında, dünyada tüm yapılan anlaşmaların zamanın akışı içerisinde güncellenmesi gerekir. Lozan'ın da bu şekilde tüm bu gelişmeler karşısında bir güncellenmeye ihtiyacı var. Bu güncellenme, sadece Türkiye için değil Yunanistan için de faydalı olabilir. Bu konuya hakim olmayanlar, 'Bunu Erdoğan söylediğine göre acaba bunun altından farklı bir şey mi çıkar?' diyor. İşin aslı, bu güncellemeyle iki ülke dostluğumuzu, güvenliğimizi nasıl daha güçlü hale getirebiliriz; bunun üzerinde durmamız lazım. Zaman zaman bakıyorsunuz bir adadan dolayı hemen ortalığı karıştırıyorlar. Bunların aşılması lazım diye düşünüyorum. Güncelleme derken, A'dan Z'ye bir değerlendirmeye tabi tutulabilir. Yunanistan'ın da rahatsız olduğu bazı madde başlıkları olabilir. Bunlar oturulup konuşulur. Bir Kardak Krizi var, hala çözülemiyor. Sürekli dışişleri bakanları bir araya geliyor. Bakıyorsunuz, birinde bir dışişleri bakanı farklı bir ifade kullanıyor, bir diğerinde bir başka dışişleri bakanı farklı cümleler kullanıyor. Sıkıntılar devam ediyor. Tüm bu krizlerin aşılabilmesi için bir araya gelinip bunların tekrar görüşülmesinde fayda var. Bu, ülkelerimizin geleceği açısından önem ifade ediyor. Konuşa konuşa halledeceğiz bunları. Konuşmadan, bir araya gelmeden bunları aşmak mümkün değil. Öyleyse hiç çekinmeye gerek yok."

- "Kültür ve geleneklerimizde çok fazla ortak nokta var"

Erdoğan, Türkiye'den Yunanistan'a ciddi sayıda turistin seyahat ettiğini belirtti.

Her iki ülkenin birbiriyle muhabbet noktalarının çok farklı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bugünün işi değil bu. Geçmişten bugüne böyle geliyor. Adalar arasında gidiş gelişler, çok çok heyecan dolu. Biz bunların geliştirilmesi için de diyoruz ki bu adımları kararlı bir şekilde atalım. Yunanistan Cumhurbaşkanı'yla da ve Sayın Başbakan'la bu alanda yaptığım görüşmelerde 'Gelin bunları aşalım' diyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkenin kültür ve geleneklerinde çok fazla ortak noktanın olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de Bozcaada, Gökçeada gibi bölgelerde yaşayan Rumlar ile diğer Türk vatandaşları arasında ciddi bir ortak payda olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatta orada bir Rum okulunu bir öğrenciyle dahi olsa başbakanlığım döneminde biz onu açtık. Yeter ki burada Rum vatandaşımız okulunu burada okumaya devam etsin. Orada bir Rum genç, benim partimin gençlik kolu başkanıydı veya yönetim kurulu üyesiydi. Bir Türk kızına da aşıktı. Evlenmeleri için de babasına söyledim. 'Neden bunlara engel oluyorsun?' dedim. Annesi istiyor, babası istemiyor. Bunları geliştirmek, artırmak bana göre önem arz ediyor. Bizler de geleceği çok daha güçlü nasıl inşa ederiz; buna kendimizi odaklamamız lazım."

- "Bunların aşılması gerekiyor"

Ege'de bazı adaların arasındaki mesafelerin çok sıkıntı verici olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bunları aşmamız lazım. Burada, hava sahası, deniz, bunlarla ilgili olarak kıta sahanlığındaki ölçümlemelerde sıkıntılar var. Bunların aşılması gerekiyor. Bunlar aşılabilirse iki ülke de bundan huzur bulacaktır. Burada hakim olan hırs olmamalı. Karşılıklı özveri hakim olursa, bu işi çok daha rahat aşarız diyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önemli noktanın deniz sahası olduğunu anlatarak, "Deniz sahasında bu iş aşılabilirse ciddi manada süreci halletmiş olacağız. Türk gemilerinin adeta Ege'de seyahat etmesi imkansız hale getiriliyor. Bu katlanılabilir bir şey değil." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, zaman zaman hava sahasında ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getirerek, artık bunları yaşamak istemediklerini söyledi.

Uçakların sürekli birbirlerine tehdit oluşturmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bunların da geride kalmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

- Kıta sahanlığı

Erdoğan, Yunanistan'ın Ege'de kara sularının mesafesini tek taraflı olarak 6 milden 12 mile çıkarma kararı alması durumunda bunun Türkiye tarafından savaş sebebi sayılıp sayılmayacağına ilişkin bir soruya, "(Kıta sahanlığı) Tabii ki işimizi zorlaştırır. 'Casus belli' de bunlardan bir tanesi. Bunları tahrik etmememiz lazım. Bırakalım teknik kadrolarımız bunları en iyi şekilde çalışsınlar. Bunları da aşalım." yanıtını verdi.

Görevde bulunduğu süreçte birçok Yunan başbakanla ortak çalışmalar yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Fakat neticeye varmaya gelince, neticeye varamadık. Dört başbakan ama netice olmadıktan sonra işe yaramıyor. Bu arkadaşların hepsiyle muhabbetimiz iyiydi ama neticeye gelince alamadı. Ben diyorum ki neticeye oynamamız lazım." açıklamasında bulundu.

Erdoğan, Ege'de Türk ve Yunan savaş uçaklarının karşılaşmalarına ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:

"Zaman zaman maalesef oluyor. Pilotlar genç, heyecanlı. Birisi hava sahasını ihlale doğru yöneldiği anda bakıyorsunuz karşı taraf da ona cevap veriyor. Yoksa, komuta kademeleri 'Bu konularda dikkatli olun, sakın bunlara tevessül etmeyin' diyor ve hep bizim de söylediklerimiz budur. Daha yeni bazı şeyler yaşandı. Temenni ediyorum ki bunlar da yaşanmaz."

Ege'de jetler arasındaki karşılaşmalardan ötürü iki ülke arasında savaş ihtimaline ilişkin ise Erdoğan, "Bizim böyle bir risk ortaya koymamız, bunu konuşmamız çok çok yanlış, çok çok sakat şeyler." yorumunu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi gecesine de değinerek, "Olay olduğu andan itibaren Türkiye'de kendi topraklarımda nereye gideceğim, Ankara mı İstanbul mu? Konu bu olmuştur. Ben kendi topraklarımdan farklı bir yere gitmeyi aklımın ucundan geçirmem." diye konuştu.

Görüşmelere katılanlar:

TBMM, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya ve Japonya katılmıştır.

Türk Devleti'ni temsilen İsmet Paşa gitmiştir.

Boğazlarla ilgili görüşmelere SSCB ve Bulgaristan da dahil olmuş, ABD ise gözlemci olarak katılmıştır.

Görüşmeler 20 Kasım 1922'de başlamıştır.

TBMM, iki konuda kesinlikle taviz verilmemesini istemiştir:

Kapitülasyonlar ve Ermeni yurdu.

GÖRÜŞMELERİN KESİLMESİNİN NEDENLERİ:

4 Şubat 1923'te görüşmeler kesilmiştir. Buna neden olan anlaşmazlıklar şunlardır:

-Boğazlar Sorunu

-Kapitülasyonlar (en çok tartışılan konudur)

-Musul-Kerkük

-Osmanlı Devleti'nin Borçları

LOZAN ANTLAŞMASI NE ZAMAN İMZALANMIŞTIR?

23 Nisan 1923'te görüşmeler tekrar başlamıştır. 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır.

LOZAN ANTLAŞMASI MADDELERİ:

-Suriye Sınırı, 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edilmiştir.

-Irak Sınırı, Irak sınırının ileride İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verilmiştir.

-Yunanistan Sınırı, Mudanya Antlaşması'nda olduğu gibi kabul edilmiş, ancak savaş tazminatı olarak Yunanistan Karaağaç'ı Türkiye'ye bırakmıştır.

-Sovyet Sınırı, Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kalmıştır.

-Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçilmiştir.

-Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır.

-Adalardan,

Bozcaada ve Gökçeada Türk Devleti'ne,Oniki Adalar İtalyanlar'a,Diğer adalar ise Yunanistan'a bırakılmıştır.

-Türk Devleti'nin sınırları içindeki Yabancı Okullar Türk kanunlarına uyacaklar, okulların öğrenimini Türk Devleti düzenleyecektir.

-Fener Rum Patrikhanesi'nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartı ile Türkiye'de kalması kabul edilmiştir.

-Azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırılmış, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir.

-İstanbul'daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumlar'ın Yunanistan'a gönderilmesine, Batı Trakya hariç diğer yerlerdeki Türkler'in de Türkiye'ye gönderilmesine karar verilmiştir.

BOĞAZLAR SORUNU

Boğazların idaresi başkanlığını Türkler'in yapacağı bir komisyona bırakılmıştır.

Boğazların iki tarafında da 20 km'lik alanın askerden arındırılması kararlaştırılmış, buna rağmen olağanüstü bir durum olduğunda Türk tarafının boğazlara asker sokabilmesine izin verilmiştir.

Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilecektir.

İşgal güçleri İstanbul'u bir buçuk ay içinde boşaltacaklardır.

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ ÖNEMİ

Yeni Türk Devleti ve Misâk-ı Millî, düşmanlarımız tarafından resmen kabul edilmiştir.

Askerî zaferler siyâsi zaferle sonuçlanmıştır.

Türkiye savaş tazminatı ödememiştir.

Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır.

Ülke sınırları Irak sınırı hariç belli olmuştur.

Türkiye açısından I.Dünya Savaşı sona ermiştir.

Azınlıkların Türk vatandaşı sayılması ile dış güçlerin içişlerimize karışması önlenmiştir.

Millî Mücadele hareketi, bağımsızlık için uğraşan diğer milletlere de bir örnek olmuştur.

Antlaşma, I.TBMM tarafından imzalanmış, II.TBMM tarafından onaylanmıştır.