Türkiye'de her 100.000 kişiden 3-4'üne lösemi teşhisi konulmaktadır. Lösemi, Türkiye'de en sık görülen çocukluk çağı kanseridir. 0-19 yaş grubunda her yıl yaklaşık 1.000-1.200 yeni lösemi vakası teşhis edilmektedir. Peki, lösemi nedir, belirtileri nelerdir? Lösemi hastalığı nasıl tedavi ediliyor?
Lösemi hastalığı nedir?
Lösemi, kemik iliği ve lenfatik sistem de dahil olmak üzere vücudun kan oluşturan dokularında meydana gelen kan kanseridir. Lösemi beyaz kan hücrelerinin anormal büyümesi ile karakterizedir. Leukemia olarak da bilinen lösemi (kan kanseri) öncelikle kemik iliğini, daha sonrasında da tüm organları ele geçirir. Olgunlaşmış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı şekilde gelişirse kronik ve yavaş seyirlidir. Olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı gelişenler ise akut yani hızlı seyirli olarak tanımlanır.
Hızlı seyirli olan kan kanserleri sıklıkla ani ve hızlı başlangıç gösterip özellikle 1-2 ay içerisinde klinik bulgu ve belirti verir. Bu nedenle kısa sürede teşhis konulmalı ve en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır.
Lösemi belirtileri nelerdir?
Lösemi belirtisi olarak halsizlik ve yorgunluk, gece terlemeleri, ateş, iştahsızlık ve kilo kaybı ile birlikte lenf düğümlerinde şişme, tekrarlayan burun kanamaları, sık yaşanan enfeksiyonlar ve kolayca morarmalar kan kanseri belirtisinin bulgularıdır.
Kemik iliğinde başlayarak birkaç gün veya hafta içinde aniden ortaya çıkan lösemi belirtileri şunlardır:
Lösemi nasıl tedavi edilir?
Lösemi tedavisi birçok disiplini ilgilendirir. Tam donanımlı hastanelerde yetişkin ve çocuk hematoloji uzmanları tarafından tedavi edilir. Lösemi tedavi edilen onkoloji merkezi, kemoterapi uygulaması amacı ile iyi yetişmiş bir hemşire ekibi, 24 saat hizmet veren teşekküllü bir kan bankası, enfeksiyon hastalıkları uzmanı, gereğinde ışın tedavisi vermek açısından radyasyon onkolojisi uzmanı ve sofistike laboratuvar alt yapısı bulunması gerekmektedir.
Lösemi tedavi edilebilen bir hastalık olup, son yıllarda keşfedilen pek çok yeni yöntem ile tedavinin başarı oranı da her geçen gün artmaktadır. Yeni kemoterapötik ajanların keşfi, hedefe yönelik moleküler ilaçlar ve biyolojik ilaç tedavilerinin günlük kullanıma girmesi, gelişmiş radyoterapi cihazlarının geliştirilmesi, kemik iliği nakliyle ilişkili gelişmeler, hastaların yaşam sürelerinin uzatılmasında ve hastalığın tam olarak tedavi edilmesinde büyük aşamalar kat edilmesine sebep olmuştur.
Lösemi tedavisi için akla gelen ilk tedavi yöntemi kemoterapidir. Kemoterapi ilaçlarının tipi, dozu, uygulama yolu löseminin tipine göre farklılık gösterebilir. Yaklaşık 24 ay süren kemoterapi tedavisi dışında kemik nakli de bazı lösemi türlerinin tedavisinde akla gelen bir diğer yöntemdir. Ülkemizde lösemi tedavisinde ulaşılan başarı oranları, gerek kemoterapi gerekse kemik iliği nakliyle dünya standartlarındadır.
Kronik miyeloid lösemiler 2000 yılından itibaren büyük oranda tedavi edilebilmektedir. Hastalık iyi tanındığından mekanizmayı bozan ilaçlar kullanılmaktadır. Hedefe yönelik tedavi adı verilen bu tedavi ile kemik iliğinde sürekli çoğalan miyeloid kökenli hücrelerin olgunlaşmadan ya da olgunlaşarak kana karışmasını engellemektedir. İlaçlarla kontrol altına alınamayan hastalarda ise en etkin tedavi yöntemi “allojenik kök hücre nakli”dir. Kök hücre nakli, doku uyumlu kardeş, yakın akraba veya akraba dışı gönüllü bağışçıdan alınan kök hücreler yardımı ile yapılmaktadır. Yavaş seyreden lösemi türü olan kronik lenfositik lösemiler (KLL) için erken evrelerde sadece destek amaçlı tedaviler verilir. İleri evrelerde veya yüksek riskli hastalarda ilaçlar veya hedefe yönelik antikorlar (immünoterapi) uygulanabilir. Kronik lenfositik lösemi, ileri yaş hastalığı olmasına rağmen 50 yaş öncesinde de görülebilmektedir. Yüksek riskli bu hastalarda da allojenik kök hücre nakli tedavi seçeneklerinden biridir.