Prof. Dr. Canan Uluoğlu, Türkiye ve dünyada koronavirüse karşı başlatılan ilaç çalışmalarına ilişkin DHA muhabirine açıklama yaptı. Uluoğlu, ilaç çalışmalarının, ulusal ve uluslararası belli kurallara göre ve doğu metotlarla yapıldığı zaman kanıt değeri oluşturduğunu belirtti.
Yeni moleküllerden oluşturulan bir ilacı geliştirmek için uzun zamana ihtiyaç duyulduğunu belirten Uluoğlu, "Bu süreçte öncelikle o kadar vaktimiz yoktu, pandemi nedeniyle zamanımız çok kısıtlıydı. Ne yaptık? 'İlacı yeniden konumlandırma' dediğimiz denemeleri, araştırmaları yaptık. Başka hastalıklar için ruhsat almış bir ilacı 'Acaba koronavirüse de iyi gelir mi' diye denedi dünya. Bizim de yaptığımız faz-3 böyle bir çalışma. Bu denemelerin içinde şu ana kadar 'Remdesivir' diye bir ilaç, Amerika'da ruhsat aldı. Kanıt değeri çok yüksek değil. Kısıtlı sayıdaki hasta ile tam da istediğimiz kriterlere uymayan bir çalışma ama elde başka bir şey olmayınca 'Remdesivir' Amerika'da ağır koronavirüs hastalarında ruhsat aldı. Ruhsattan kastımız şu; bu ilaç bu hastalıkta etkili ve güvenlidir. Aslında şu anda 'koronavirüs için etkinliğini ispatladık, tam da içimize sindi' dediğimiz maalesef hiçbir ilacımız yok" diye konuştu.
"Türkiye'de önemli ilaç çalışmaları var"
Dünyadaki klinik araştırmaların kayıt altına alındığı uluslararası veri tabanında (clinicaltrials.gov) koronavirüs ile ilgili 1963 tane araştırma bulunduğunu belirten Prof. Dr. Uluoğlu, "Tabi bunların hepsi ilaç değil. Değerlendirilen tarih itibari ile 277 tane faz-3 görünüyor. Faz-3 ruhsata en yakın çalışmadır. Bunların içinden yeni bir ilaç gelebilir. Türkiye'den yapılan 48 tane çalışma çıktı. Bunların da çoğu ilaç değil ama ilaç olan etkililik üzerine odaklı 4-5 tane önemli çalışmamız var. Türkiye'de ve dünyada kullanılan ilaçların hiçbiri net bir şekilde 'etkilidir, güvenlidir' diye henüz ruhsat almadı" dedi.
"Hidroksiklorokin ve favipiravirin etkinliğini araştıran çalışmalar var"
Prof. Dr. Canan Uluoğlu, Türkiye'deki ilaç çalışmalarına ilişkin şunları kaydetti: