Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 10 Mart tarihinden bu yana 36 gün geçti. Virüsle mücadele ve tedavide bir adım öne çıkan Türkiye, vaka sayısına göre en düşük ölüm oranının yaşandığı ülkeler arasında yer alıyor. Vaka sayısına göre ölüm oranı, Belçika yüzde 12.7, İngiltere’de yüzde 12.7, İtalya’da 12.8, Fransa’da yüzde 10.9, İspanya’da yüzde 10.4, ABD’de yüzde 4, Çin’de yüzde 4, Almanya’da ise yüzde 2.5. Bu oran Türkiye’de ise yüzde 2.1 seviyesinde. Yoğun bakımdaki hasta sayısı da birçok ülkeye göre çok iyi seviyede. Salgınla mücadeledeki başarılı tablonun nedenlerini Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’ya sorduk.
İLACA ERKEN BAŞLADIK
Ülkemizin koronavirüs vakalarının tedavisi noktasında ciddi bir başarı ivmesi yakaladığını ifade eden Prof. Dr. Kara, “Diğer ülkelerle karşılaştırdığımız zaman bizim yoğun bakıma gidişimiz daha az, yoğun bakımdaki hastalarımızın iyileşerek taburcu olma oranları ise daha iyi durumda” dedi. Bu başarının temel ayakları olduğuna dikkat çeken Kara, “Virüsün ülkeye geç girmesi sağlanırken, virüsün tedavisinde kullanılacak ilaçlar da temin edilmişti. Böyle olunca pek çok ülke sadece yoğun bakımda kalan hastalarına ilaç verebilirken, Türkiye hastanede Kovid-19 olasılığı olup, evde takip edilebilen hastalarına bile ilaç verebildi. Yüzde yüz etkili olmasa da ilaçların çok etkin olduğunu biliyoruz. Birinci başarımız erken dönemde ilaca başlayabilmemiz oldu” diye konuştu.
TEKNİK ALTYAPI VE SAĞLIK PERSONELİ
Ülkemizin sağlık altyapısına işaret eden Prof. Kara, başarının diğer etkenlerini ise şöyle sıraladı: “Türkiye’nin yatak ve yoğunbakım kapasitesi OECD ülkeleri arasında en yüksek oranlara sahip. Asıl ve en önemli avantajımız ise Türkiye’nin yetişmiş sağlık personeli. Sağlıkçılarımızın gerek eğitim kalitesi gerekse pratik tecrübesi çok iyi düzeyde. Acil, enfeksiyon, yoğunbakım doktorlarının Avrupa ve ABD’dekilere göre ortalama eğitimleri de kaliteli. Tecrübeleri de çok fazla. Bunların hepsi biraraya gelince ülkemiz virüsle mücadelede oldukça avantajlı oluyor.”
İLAÇLAR TÜRKİYE’DE ÜRETİLİYOR
875 hasta taburcu
İstanbul Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 24 saatte Türkiye’de 115 kişinin daha koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Toplam can kaybı sayısı bin 518’e yükselirken, vaka sayısı da 4 bin 281 artarak, 69 bin 392’ye yükseldi. Son 24 saatte 34 bin 90 test yapılırken, toplam test sayısı da 477 bin 716’a yükseldi. Toplam entübe hastası bin 52 kişi, toplam yoğun bakım hastası bin 820 kişi oldu. Vaka, yoğun bakım ve solunum desteğine ihtiyacı olan hasta sayısındaki artış hızının sabit kalma eğiliminde olduğunu vurgulayan Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Vaka sayısındaki artış hızı, yoğun bakım ve solunum desteği ihtiyacı olan hastaların sayısındaki artış hızı sabit kalma eğiliminde. 875’i son 24 saatte olmak üzere 5 bin 674 hastamız taburcu edildi. İki gücümüz var: Tedbir, tedavi. Gücümüzü kullanalım” dedi.
Salgına karşı 4T
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Yayılma hızını kontrol altına aldık” müjdesini verdiği koronavirüs salgınına karşı başarıda dört faktör rol oynadı. Sağlık camiası, bunları “erken tespit”, “yakın takip”, “erken ilaç tedavisi” ile vakalara müdahale eden “profesyonel sağlık takımı” diye “4T” olarak özetliyor.
Kovid-19’a karşı mücadelede sağlık çalışanları, yetkililer ve toplumun moralini artıran verilerin altında yatan başarının kodlarını Sağlık Bakanlığı kaynakları ve bilim dünyası değerlendirdi. Salgına karşı devlet ve kurumların koordinasyon içinde takındığı profesyonel tutumun yanı sıra yoğun bakım ve entübe hastalarındaki düşüşe etki eden unsurlar şöyle sıralandı:
* Test sayısı arttı, bunun sonucu olarak vakalar da erken teşhis edilmeye başlandı. Bu da yoğun bakıma ihtiyaç duyulmadan vakanın tedavisini erkene çekti. Onun için de yoğun bakım oranı düşük gerçekleşti. Düşük yoğun bakım ölüm oranını etkiledi.
* Dünyadaki yaklaşımlardan farklı olarak koronavirüs testi pozitif çıkan hastaya ilaç tedavisi derhal başlanıyor. Erken ilaç tedavisinin hastalığa karşı sağlanan başarıda en büyük fayda etkeni olarak başı çektiği vurgulanıyor.
TEMASLIYA TAKİP SİSTEMİ
* Bir hastada pozitif çıkması halinde o hastanın ailesi başta olmak üzere tüm yakınları hemen izolasyona alınıyor. Son birkaç gün içinde iş yeri dahil olmak üzere temas kurduğu herkes takip ediliyor. Bu takibe alınanlara hemen test yapılıyor. Pozitif çıkan olursa hemen izole altına alınıyor. Yakınlarının şikayeti olsa da olmasa da teste bakılıyor. En geç iki gün içinde izolasyon tedbirleri devreye sokuluyor.
* Kaynaklar, Türkiye’nin almış olduğu tedbirlerin dünyanın diğer ülkelerine göre çok daha sonuca yönelik tedbirler olduğunu belirterek, “Pozitif çıkan bir hastanın kimlerle temas ettiği ve o kişilere testlerin yapılması dünyada sadece Türkiye’de yapılıyor. Profesyonel bir uygulama” diyor.
* Elde edilen başarıda personel alt yapısı da önemli bir faktör olarak vurgulanıyor. Hastalara profesyonel sağlık ekibi ile müdahale süreci hızlandırıyor. Akademik her düzeyde hekim seferber olmuş durumda. Sağlık çalışanlarının fedakarlıkları da öne çıkıyor. Evine gitmeden tedaviye odaklanan uzun mesai harcayan hekimlerin rolünün altı çiziliyor.
* Mücadelede fiziki altyapının önemini de vurgu yapılıyor. Bu çerçevede Türkiye’nin oturmuş bir sağlık sistemi olduğu, özellikle hastanelerin genel durumunun etki ettiği belirtilerek şehir hastanelerine ayrı bir parantez açılıyor. Şehir hastanelerinde yoğun bakım odalarının yanı sıra anında yoğun bakıma dönüşecek alanlar ve odalar bulunuyor. Yoğun bakım yatağı bir anda yüzde 30 artırılabiliyor.