Modern tıbbın koronavirüs salgını konusunda acziyeti ve tek kurtuluş olarak etkileri ve yan etkileri tam olarak bilinmeyen aşılara yönlendirmesi insanlığı yeni arayışlara itti. Araştırmalar dünyanın bilinen en güçlü antioksidan ve antiviral maddesi olan zeytin yaprağının Kovid-19’a çâre olduğunu ortaya koyuyor. Zeytin yaprağı ve yeşil zeytinde bol miktarda bulunan olyuropein (oleuropein) maddesi, koronanın bulaşmasını önlediği gibi tedavi edilmesini de sağlıyor.
SAVUNMA SİLAHI
TÜMOSAN’DA VAKA SIFIRLANDI
Zeytin yaprağı ve taze yeşil zeytinde bol miktarda bulunan olyuropein, koronanın bulaşmasını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda tedavisini de kolaylaştırıyor. Binlerce kişide yapılan denemeler, zeytin yaprağı çayının koronanın bulaşmasını engellediğini ortaya koydu. 500 çalışanı olan TÜMOSAN Traktör fabrikası işçilerinin 94’ü koronaya yakalanmıştı. Yaklaşık 2 aydır her gün sabah akşam zeytin yaprağı çayı içirilen 500 TÜMOSAN çalışanı ve ailelerinde korona vakası sıfırlandı.
VARAKA VE 3 HASTANEDE BAŞARILI OLDU
KORONA’DAN KANSERE HERŞEYİ TEDAVİ EDİYOR
Özellikle tazesi etkili bir virüs öldürücü olan zeytin yaprağındaki olyuropeinin koronanın bulaşmasını önlemekle kalmadığı, aynı zamanda diyabet hastalığı ile kanseri de yendiği, ülkemizde ve Amerika’da yapılan ilmî çalışmalarla ortaya konuldu. Kanseri tedavi ettiği tespit edilen olyuropeine (zeytin yaprağına) yönelik Amerika’da patent de alındı. Yapılan bilimsel araştırmalar, olyuropein maddesinin zeytinyağında değil, daha çok zeytin yaprağı ve yeşil zeytinin tazelerinde olduğunu gösterdi. Bu netice, zeytinyağının şifasız olduğu mânâsına gelmez. Çünkü zeytinyağında da başka onlarca hatta yüzlerce antioksidan madde ve besin bulunuyor.
ACI TADI VEREN MADDE KORONANIN DÜŞMANI
DETAYLAR GERÇEK HAYAT’TA
İnsanlık tarihinin en çok bilinen ve kullanılan maddesi olan zeytin ağacı ürünleri, kadim tıp ve modern tıbbın da vazgeçilmezi. Kur’an-ı Kerim’in de övdüğü zeytin ağacının yaprağından kabuğuna, gövdesinden meyvesine, çekirdeğinden yağına her bir parçası hem gıda, hem de ilaç olarak kullanıla geldi. Kadim tıbbî uygulamaların yanı sıra modern tıpta da her bir parçası üzerinden binlerce çalışma yapıldı, pek çok unsuru patentlendi. Zeytin yaprağının koronaya etkisine yönelik çalışma örnekleri, kullanım biçimine yönelik tüm detayları 30 Kasım pazartesi yayınlanacak olan Gerçek Hayat dergisinde.
Nasıl hazırlanır?
İlaç firmaları gizliyor
Zeytin yaprağının faydalarını araştıran ilaç firmalarının çarpıcı sonuçlara ulaştı. Ancak kimyevi maddelerle karıştırıldığı zaman tüm özelliklerini kaybettiği için bir türlü endüstriyel ilaç haline getiremedi. İlaç firmalarının kendi ürettiği ilaçları gölgede bırakacağı endişesi ile zeytin yaprağı ile ilgili araştırma sonuçlarını kamuoyundan gizlediği ifade ediliyor.
Ya çayını için ya da yaprağını çiğneyin
Türkiye’deki tıbbi ve aromatik bitkilerin tanıtılmasına önemli katkı sunan ‘bitkilerin isim anası’ Prof. Dr. Gülendam Tümen, 4 bin seneye yakın yaşayabilen zeytin ağaçlarının insanlığa şifa kaynağı olduğunu söyledi. Bitkiler konusunda 46 yıl araştırmalar yapan ve Balıkesir Üniversitesi’nden emekli olan Tümen şunları söyledi:
İNGİLİZLER KOVİD’E KARŞI ÖNERDİ
KALBİN İLACI ZEYTİN
“Zeytin yaprağı üzerinde 1960’lardan bu yana çalışmalar sürüyor. Yapılan çalışmalarda önce zeytinin bileşenini buldular. Sonra ise yaprakta bulunan bu bileşenlerin şifa etkilerini araştırmaya başladılar. Sonuçlara göre, koroner damarlarda kan akışını arttırdığı, kan pıhtılaşmasını ve kan dolaşımını düzenlediği, bundan dolayı da kalp rahatsızlıklarını ve myokard infarktüsünü önleyici etkiye sahip olduğu belirlendi. Tüm bu çalışmalar sonucunda, zeytin yaprağı ekstresinin akciğer epitelyum hücrelerinde meydana gelen inflamatuvar (Yangı) hastalıklar sonucu oluşan serbest radikalleri önleyici etkisi tespit edildi ve tedavide önerildi.”
VİRÜSLERE KARŞI MUCİZEVİ ETKİSİ
Şekerden tansiyona her derde deva
Balıkesir Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Satıl, zeytin yaprağındaki şifanın acı tadında gizli olduğunu ifade etti. “Zeytin dayanıklı bir gövdesi olan 10 metreye kadar boylanabilen ve oldukça uzun yıllar zeytin dayanıklı bir gövdesi olan 10 metreye kadar boylanabilen ve oldukça uzun yıllar yaşayabilen bu coğrafyanın yerli türlerinden birisi” diyen Satıl şunları kaydetti:
AĞIZ YARALARINA DA ŞİFA
SEFERBERLİK GEREKLİ
“Halkımız daha çok zeytin meyvesini aşırı tatlandırarak kullanıyor. Zeytinde şifa olan madde zeytindeki o acı madde. O nedenle fazla tatlandırmadan mümkünse ağızda acı tadı kalacak şekilde zeytin tüketmemiz lazım. Yaprağını kullanacaksak da çay olarak filan mümkün mertebe ilaçlama zamanı dışında olsun. İlaç kalıntısı olmasın. Buna dikkat etmemiz lazım şifa alacağız derken hastalığı kendimize bulaştırmayalım. Halkımız şimdi bu zeytinleri hasat ederken yaprakları ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmuyorlar. Bunlar yakacak olarak kullanılıyor ya da öylesine atılıyor. İşte bunlar çay olarak değerlendirebilir. Hem sıfır atık projesi kapsamında bu atık olarak attığımız ürünleri değerlendirmiş olacağız, hem de şifa anlamında yararlanmış olacağız. Zeytin konusunda ülkemizin bir seferberliği ihtiyacı var. Herkes bahçesine balkonda veya saksı içerisinde zeytin yetiştirebilir.”