Koronavirüse yakalanan kişilerin en büyük sorunlarından biri de koku ve tat kaybı. Bu sorun hastalıktan sonraki 6 ayda kokuları farklı algılama olarak da görülebiliyor. Hastaların yüzde 10'unda koku problemlerinin daha uzun süreye yayıldığını anlatan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Bölümü’nden Öğretim Üyesi Dr. Yusuf Durna önemli tavsiyelerde bulundu.
"Koku sinirleri tahrip olabiliyor"
Koronavirüs nedeniyle koku kaybı yaşayan ve bunun sonucunda hastaneye başvuran hasta sayısının bir hayli fazla olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Muhammed Durna, "Bunun çeşitli teorileri var. Bunlardan bir tanesi koronavirüsün direkt koku sinirlerini tahrip ederek koku kaybına yol açtığı yönünde. Bir başka belirtilen teori de koku bölgesinin şişmesine bağlı olarak gelişen bir koku problemi. Hastalarda yüzde 70 ila 90 oranında koku kaybı ile başvurular bir hayli yüksek. Koku kaybı sonucu hastalar çeşitli şekillerde bize başvuruyor. Bunlar az koku alma, hiç koku almama, koku ve tat kaybının birlikte olması, kokuları karıştırma gibi şikayetler oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Yumurta kokusuna dayanamıyorum"
Koku kaybı sonrasındaki iyileşme döneminde hastaların kokuları karıştırabildiğini anlatan Dr. Öğretim Üyesi Durna, "Hasta bu süreçte farklı kötü kokular alabiliyor. Hastalar iyileşme döneminde kokuları karıştırabiliyor. Bu süreçte hastalara koku egzersizleri öneriyoruz. Kokunun yeniden kazandırılmasına bu egzersizle yardımcı olabiliyoruz. Hastaların tarifi ise şöyle oluyor; hocam yumurta kokusuna dayanamıyorum, ortamda et pişiyor bu kokudan rahatsız oluyorum gibi. Her kokuyu benzer bir koku olarak algılıyorlar ve genelde de belirttikleri ne kokarsa koksun kişilerin midesini bulandıracak derecede kötü oluyor" ifadelerini kullandı.
Gün içinde 2-3 kez 30 saniye koku egzersizi
Koku problemlerinin genellikle koronavirüs sonrası ilk 2 haftada yüzde 70 ila 80 oranında düzeldiğini anlatan Durna, tedavi edilemeyen kokular için ise şu tavsiyelerde bulundu: