Koronavirüsle mücadele eden doktorlar yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor. Korona hastalarıyla ilgilenirken kendisi, eşi ve 3 çocuğu da koronavirüse yakalanan Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Abdurrahman Çetin, iyileşir iyileşmez görevinin başına döndü. Mmmün plazma bağışında da bulunan Çetin, hem kendisinin hem de hastaların virüsle mücadelede yaşadığı zorlu süreci anlattı.
Salgınla mücadelede sağlık çalışanları olarak en ön safta yer aldıklarını belirterek, virüsü insanlardan uzak tutmak için çaba gösterirken virüse yakalandığını söyledi.
Virüse yoğun bakım ziyaretleri veya yatan hasta yakınlarına bilgi verirken yakalanmış olabileceğini belirten Çetin, salgın sürecinin sağlık çalışanlarını da psikolojik olarak zorladığını aktardı.
Eşim ve çocuklarım gözümün önüne geliyordu
Çetin, hastalıkla mücadele ederken hayatının değişeceğini hissettiğini aktararak, şöyle konuştu:
"Beni bekleyen sıkıntıları gözümün önüne getirdim. Bir aileniz, eşiniz, çocuğunuz var. İşin nereye varacağını bilemiyorsunuz ve önünüzde de örnekler var. Bir sürü sıkıntı yaşayan sağlık çalışanımız oldu. Onlardan biri mi olacağız endişesi sardı. Çocuklarımın hepsini izole etmeye çalıştım ama onların da testi pozitifti. Allah'a şükür bir sorun yaşamadılar. Bu sürede ölüm hissini yaşadım. Eşim ve çocuklarım gözümün önüne geliyordu. Bundan sonra onlar ne yapacak? Kaderimizde ne varsa yaşayacağız ama çocuklar da küçük olunca ciddi bir şekilde endişelendim. Allah'a şükür şimdi durumumuz iyi."
Hastaların da zorlu sürecine tanıklık ediyoruz
Çetin, virüsün ciddiye alınması gerektiğine işaret ederek, hem kendi yaşadığı hem de hastanede yoğun bakımda tedavi gören hastalarda bu zorlu sürece tanıklık ettiğini bildirdi.
Kovid-19'un çok çeşitli şekillerde insanları etkilediğini, hastalığın seyrinin ağır ilerleyebildiğini ifade eden Çetin, "Allah yardımcıları olsun çok zor. Yakınları da zaten ayrı bir travma yaşıyor. Her gün bize 'Hastamıza ne oldu?' diye soruyorlar. Hasta ile diyaloğa giremedikleri için çok zor durumdalar. Entübe, oksijen alan hastalarımız var. Onların gözünde dışarıdan bir nefes alma isteğini görebiliyoruz. Onlara dünyayı verseniz bir saniye nefes almaya değişmezler." şeklinde konuştu.
Plazma bağışında bulundu
Çetin, bu hastalığı bizzat yaşayınca, bu travmayı, zorluklarını da gördüğünü dile getirerek, immün plazma bağışında bulunduğunu belirtti. Plazma bağışında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Çetin, hastalığı geçiren vatandaşlara da bağışta bulunmaları çağrısı yaptı.
Çetin, "Bu süreci yaşayan biri olarak hastanın ve hasta yakınlarının ne istediğini biliyorum. Empati yaparak görevimi sürdürüyorum. Allah ömür verdiği sürece hizmet vermeye, çalışmaya devam edeceğim." ifadelerini kullandı.
Virüse yakalanmamak için uygulanacak kuralların çok basit olduğunu aktaran Çetin, şunları kaydetti:
"Sosyal mesafe, hijyen ve maske kuralına kesinlikle riayet etmemiz lazım. Buna dikkat edildiği zaman sağlık çalışanlarının yükü biraz daha hafifleyecek, yoğun bakımdaki hasta sayımız da azalacaktır. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri bizleri hiç yalnız bırakmıyor. Vatandaşlar da üzerine düşen görevi yaparsa bu sürecin daha sağlıklı bir şekilde atlatılacağına inanıyoruz."