Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk soruları yanıtladı.
"GRİP SALGINLARI BAŞLAMADAN KOVİD VAKALARINI AZALTMAMIZ GEREKİYOR"
Astımlılar var, solunum yolu rahatsızlığı olanlar var, bunların hastalıkları Kasım sonu alevlenmeye başlıyor ve Aralık-Ocak-Şubat-Mart ve Nisan dönemlerinde bu tip hastaların hastaneye başvurularında yoğun bir artış yaşanıyor. Sağlık sistemi bunlara nitelikli bir hizmet verebilecek kapasitede ama bunun üzerine Kovid de eklenirse, o zaman bugüne kadar görmediğimiz yığılmalar, Batı ülkelerinden şahit olduğumuz hastaların hastane koridorlarında yatmak zorunda kaldığı sahneler, yoğun bakım imkanlarının yetersiz hale gelmesi gibi riskler bizim için de geçerli olur. Sağlık personeli de fedakârca aylardır çalışıyor, evlerine aylarca gitmeyenler var. Maske kullanmamayı bir özgürlükler alanı olarak göremeyiz o nedenle.
" diye konuştu.
"SINAVLARI ERTELEMEK KOVİD-19 AÇISINDAN RİSKLERİ AZALTMAYACAK"
ÖSYM'nin yayımladığı takvime göre, 2020 Yükseköğretim Kurumlarına Giriş Sınavları (YKS), 27-28 Haziran'da gerçekleştirilecek. Yaklaşık 2,5 milyon kişinin gireceği YKS ile ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Recep Öztürk, kişisel korunma ve hijyen kurallarına riayet edildiği sürece Kovid-19 açısından ekstra bir risk bulunmadığını açıkladı. Öztürk, "Sınavların ertelenmesi talepleri konuşuldu. Hayatın pekçok alanında yeni normale geçilen bugünlerde eğitimde de bu geçişin yapılmasının önünde bir engel yok. Sınavları ertelemek Kovid-19 açısından riskleri azaltmayacak. Riski azaltacak olan şey, kişisel önlemler ve maske-mesafe kurallarına uymaktan geçiyor" dedi.
"ERTELEDİĞİNİZDE KOVİD TABLOSUNUN DAHA İYİ OLACAĞININ GARANTİSİ YOK"
Devlet tarafından tüm önlemlerin en üst düzeyde alındığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, şöyle devam etti: "Temmuz ya da Ağustos'ta Kovid-19 açısından çok daha iyi bir konumda olma garantimiz yok. Dünyada da böyle. Son günlerde en yüksek vaka sayılarına ulaştı pek çok ülke. Vaka sayısından bizim çok gerimizde olan ülkeler, önümüze geçti şu an.
"SALGIN DÜNYADA DA BİTMİŞ DEĞİL"
"KURALLARA UYULSAYDI VAKA SAYISI 500'ÜN ALTINA İNECEKTİ"
Bu hastalıkta bulaşan virüs sayısının ne kadar yüksekse hastalığın o kadar ağır seyrettiğine işaret eden Prof. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
Projeksiyonlar, 500'ün altına ineceğimizi gösteriyordu. Toplumda bir yanlış beklenti var, virüs mutasyon geçirecek ve ortadan kalkacak. Mutasyon, olumsuz yönde de olabilir ve çok daha ağır, ciddi hastalık yapma gücüne de kavuşabilir. Şu anda virüsle ilgili böyle bir bilgi henüz yok. Hastalık biraz daha hafif seyrediyor çünkü bir şekilde daha çok korunuyoruz. Bir kişinin bile maskeli olması bulaşma riskini azaltıyor. Hele karşılıklı iki kişi de maskeli ise, el temasıyla bulaş olmadığı takdirde, risk çok daha azalıyor"
"SEL YA DA SİVRİSİNEKLE HASTALIK BULAŞMAZ"
Virüsün bulaşma yolunun solunum yolları ile olduğunu ve damlacık yoluyla gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Recep Öztürk, geçtiğimiz günlerde meydana gelen sel felaketlerinin Kovid-19 salgınına direkt bir etkisinin olmayacağını da söyledi. Prof. Dr. Öztürk, "Sellerin böyle bir riski yok. Ancak bu zor durumu yaşayan aileler maske ve sosyal mesafe konusunda yeterince dikkatli davranmayabilir. Ancak o zaman bulaştırma riski artar. Yoksa sel ya da çamur sularından Kovid-19 yayılımının artması söz konusu değil" dedi.
Sivrisinekler yoluyla da Kovid-19 bulaşamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, "Sivrisineklerle bu hastalığın bulaşması mümkün değil. Çünkü bu, havadan bulaşan bir virüs. Vektörün sokması ya da ısırmasıyla bir bulaş söz konusu değil şu an " ifadelerini kullandı.