Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bugün 18 yaş üstü vatandaşlarımızın yüzde 78'inden fazlası tek doz, yüzde 60'ından fazlası iki doz aşılanmış durumda.
Bugün itibariyle aktif vakaların yüzde 81'i tam aşılı olmayan kişiler. Hastaneye yatan vatandaşlarımızın yüzde 90'ı da tam aşısı olmayan kişiler. Vefat edenlerin yüzde 10'u tam aşılı kişiler. Vefat edenlerin yüzde 90'ı ya aşı olmamış ya da eksik aşı olmuş.
Her koşulda okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir. Her bir velimiz kendi çocuğunu ve sınıfını korumak için zaman kaybetmeden aşı olmalıdır.
Çocuklara okulda hastalık bulaşır mı sorusu sorulabilir. Bunu düşünüyorsak önce kendimiz tedbirlere uymalıyız.
Bilim Kurulu yeni dönemde okulların kapanmasını gündeme almak istemiyor. Artık salgın okulları kapatmak için bir sebep olmayacak çünkü elimizde aşı var.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Eğitimin yüz yüze devam etmesi hayati önem taşıyor. Öğrencilerin sınıf ortamında eğitim görmesi elzemdir. Yüz yüze eğitim tercih olmaktan çıkmış ve zorunluluk haline gelmiştir.
Okullarımızda ihtiyaç duyulan maske ve temizlik malzemelerini gönderdik. 2021-2022 eğitim döneminde 650 milyon TL'yi tüm okullarımıza gönderdik. Sadece karşılaşmak için söylüyorum, 2020-2021'de tüm okullarımıza 223 milyon TL'lik ödeme göndermiştik. Üç katı ödemeyi okullarımıza eriştirdik.
Okullarda alınması gereken önlemler rehberini tüm valiliklere gönderdik.
58 bin okulumuz için 113 bin kişilik temizlik personeli görevlendirildi. Okullarımızın hijyenik ihtiyaçlarını karşılayacak güce sahibiz.
Minikler okula başladı, iki günlük süreç başarılı bir şekilde tamamlandı.
Okullarımızın bir daha kapanmaması için sorumluluk sadece bize değil, velilere, servis şoföründen kantinlere kadar tüm paydaşlara düşüyor.
Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır.
YÖK Başkanı Özvar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Üniversitelerimiz akademik faaliyetlerine devam etmektedir. Salgın süresinde kampüslerimizi kapatmadık. Biz eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi uzaktan yapmaya karar verdik. Üniversiteler bu ortamda öğretimi sürdürmeyi başardı.
2021-2022 öğretim yılında eğitimi yüz yüze yapma kararı aldık. Üniversitelerimiz, bu karardan itibaren her biri kendi kendi kurullarıyla beraber gerekli tedbirleri aldılar. Gerek kampüs ortamlarında uygulanacak kurallara ilişkin birer kılavuz çalışması gerçekleştirdik.
YÖK olarak yüz yüze eğitim faaliyetlerini sürdürmek istiyoruz. Salgın şartlarının ülkemizde nasıl gelişeceğini öngöremediğimizden salgının seyrine göre, yüz yüze eğitim sırasında diğer eğitim-öğretim usulleri de üniversiteler tarafından kullanılabilir.
Üniversitelerimizde hibrit eğitime geçilecek. Derslerin yüzde 40'ı çevrim içi yapılabilecek.
YÖK Başkanı olarak yüz yüze eğitime gelecek öğrenci kardeşlerimden, meslektaşlarımdan ricam aşı olmalarıdır.
SORU - CEVAP
(12 yaş ve üzerine aşılama) Biz 18 yaş ve üstü, üniversite öğrencileri için tanımlandı. 15 yaş ve üstü için tercihe bıraktık. 12 yaş ve üstü kronik hastalığı olan çocuklar için de ayrıca tanımla yapıldı. Aşılama zorunlu değil, tercihe bırakarak devam edilmesi kanaatindeyiz. 12 yaş üstü de 15 yaş üstü olduğu gibi tercihe göre yapılabilir.
(Vakalardaki artış) Vaka sayılarımızda yükseliş oldu ama şimdi bir yerde takıldı. Bu rakamların da oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz. Varyantların dereye girmesiyle, bulaşıcılığı artırdığını biliyoruz. Şu dönemde kısıtlamaları gündemimize almadık. Hareketlilik yoğun şekilde artmış oldu. Maske kullanımı giderek azaldı ve vaka sayıları arttı. Yeni dönemde vakalarımız artık 15-45 yaş arasında en yoğun. Kimisi aşının bulaşı önlemediğini söylüyor. Bu duruma göre değişebiliyor. Aşı bulaşı da engelliyor.
Vakaların yüzde 90'ını aşısını tam yaptırmamış, olmamış olanlar oluşturuyor. Aşının etkili olduğunu biliyoruz. Aşılarını olup hayatını kaybedenlerin ek hastalıkları da olmuş oluyor. Aşı oldu hayatını kaybetti şeklinde dezenformasyon yapılmaya çalışılıyor. Sonuçlarını bildiğimiz bu aşıları neden kendimize yaptırmayalım?
(Sinovac ve Sputnik V ile ortak aşı üretimi) Sputnik 200 bin kişi için doz geldi. Birinci ve ikinci dozun farklılığı var aynı aşı değil. Testleriyle ilgili sorun yok. Yeni bir aşı tipi için Rusya'dan yaklaşım oldu. Üretim ile ilgili çalışmalar yerel bir firma ile devam ediyor. Üretim safhasına henüz gelmiş değil.
Sinovac ile Çin'le görüşmelerimizde Türkiye'de yatırım yapmalarını istedik. Hazırlıklarının olduğunu çok uzun sürmeyeceğini söylediler.
(Aşılara rağmen vaka ve vefat sayılarındaki yükseklik) Bu aşısızların salgını olmaya devam ediyor, olay çok net. İsrail'deki çalışmalar mRNA aşısında 7-8 ay sonra hatırlatma dozu gerektiğini gösteriyor. Aradan üç ay geçtiyse mutlaka aşısını yaptırmış olmalı. Aşıyı tamamlamış olanların da riskli hastalık grubunda sorun olarak çıktığını biliyoruz. Vakaların yüzde 83'ü aşısını tamamlamayanlar.
Tek doz aşı korumuyor. İki doz aşı olunmalı. İki doz inaktif aşı olanlar üçüncü dozu da olmalı. Aşısı tamamlanmamış kişi sayısı 35 milyon. Bu kişilerin vaka yükü yüzde 13, hastane yükü yüzde 10. Aşılanma oranlarını yükseltmek istiyoruz.
Aşılama oranıyla birlikte salgın ülke gündeminden düşecek. Vatandaşımızın aşıya ilgisi arttı.
(Kafe ve restoranlar için ek tedbir alınacak mı?) AVM, restoran, kafeler için PCR uygulamasını gündemimize almadık.
Aşılanmayanların okula alınmaması gibi bir durum olmaz. Öğretmenlerimizin aşılama oranlarının arttığını görüyoruz. Şu an en az bir doz aşı yaptıran öğretmen ve çalışanlar yüzde 88'i buldu.