Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, yeni normalle birlikte Kovid-19’da vakalarda yeniden tırmanışa neden olan halktaki “Bana bulaşmaz” ve “Bunaldım, ne olacaksa olsun” psikolojisine dikkat çekti. Buna karşın profesyonel destek mekanizmasının devreye girmesini öneren Prof. Oğuztürk’ün diğer teklifleri maske zorunluğunun 81 ile yayılması ve kanaat önderlerine de yeni normal sürecinde görev verilmesi.
KISITLAMALAR DÖNEBİLİR
Türkiye’de üç haneli rakamlara düşen koronavirüs vaka sayısı bin 500’ler üzerine çıktı. 1 Haziran sonrasında kontrollü yaşam sürecinde vaka sayısında bir miktar artış öngörüsü zaten vardı. Ancak bin 500 üzerindeki rakamlar, istemediğimiz kısıtlamaları tekrar yaşamamıza neden olabilir.
GEVŞEMENİN NEDENLERİ
İKİ TEHLİKELİ YAKLAŞIM
Tedbirlere riayet etmeyen vatandaşta iki psikolojik yaklaşım gelişti kanaatindeyim. Bunlardan birincisi, “Bu hastalık bana bulaşmaz”. İkincisi de, “Artık ne olacaksa olsun, ben artık sıkıldım”. Bu ruh hallerinin ikisi de çok tehlikeli. Aslında insanımızın, bu bireysel düşünce biçimini, yaşam tarzı haline getirmekle, toplum bilincini de tehlikeye attığını bilmesi gerekli.
PROFESYONEL DESTEK ŞART
O halde çözüm ne olacak? Bu aşamadan itibaren bence profesyonel destek mekanizması devreye girmeli. Kovid enfeksiyonuna karşı mücadeledeki iki ana gruptan birincisi sağlık sistemimizdir. Hassasiyeti özveri ve nezaketi ile ülke insanının takdirini ve sempatisini kazanan Sağlık Bakanımız ve onun idaresindeki sağlık ordusunun profesyonel çalışma sistemi ve sorumluluk bilinciyle gerekenler yapılıyor.
KANAAT ÖNDERLERİ ÇAĞRISI
BİTENE KADAR GEVŞEME
Bu süreçte özellikle salgın mücadelesi uzun soluklu bir süreç. ‘Önlemleri bırakmadan, artık bitti denilene kadar gevşemeden hassasiyetle yolumuza devam etmeliyiz’ mesajının vurgulanması önemli.
HER İLDE ZORUNLU OLSUN
ÖZELDE DE KAMU DİSİPLİNİ
Tüm resmi kurumlarda kurallara uygun bir şekilde çalışma prensibi harfiyen yerine getirilirken özel kesimde de aynı titizliğin sergilenmesi gerekiyor. Örneğin bir minibüse 17 kişi yerine eski günlerdeki gibi 35 kişi alınıyorsa bunda hem araç sürücüsünün hem de o araca binen kişilerin ruh halinin değerlendirilip çözüm üretilmesi gerekiyor.