Çin’in Vuhan şehrinden tüm dünyaya yayılan Kovid-19 salgınının üzerinden bir sene geçerken, vaka sayısı 100 milyona ulaştı. Milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği salgına tek çözüm diye sunulan koronavirüs aşılarında umut ise ilaç şirketleri tarafından sömürülmek isteniyor. Batılı devletlerin bencil bir stratejiyle bu yıl için üretilen aşıların büyük çoğunluğuna el koymasına karşılık ilaç şirketleri de uyguladıkları tek taraflı fahiş fiyat ve üretim politikasıyla öne çıkıyor. İlaç şirketleri, fahiş fiyat teklifleri üzerinden aşı satıyorlar. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile ilaç şirketleri arasında gerilimin her geçen gün artması, aşı savaşlarını gündeme getirdi. Fransız Pastör Ensitüsü, koronavirüs aşı geliştirme çalışmalarının durdurulduğunu açıklaması da aşı sıkıntısı çeken AB’ye darbe oldu.
YUMRUĞU MASAYA VURDU
AB aşı üreticilerinden Kovid-19 aşısı temin etmelerine yönelik imzalanan sözleşmelere uymalarını istedi. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Pfizer’i hedef alarak “Masaya yumruğumuzu vurduk” söyleminde bulundu.
ÖLÜMCÜL SÖZLEŞME İHLALLERİ
FAHİŞ FİYAT UYGULAMASI
Avrupa Birliği’ne tedarik sorunu çıkartan aşı firmalarının, diğer ülkelere ise fahiş fiyat uyguladığı görülüyor. Guardian gazetesinin haberine göre Güney Afrika, Oxford-AstraZeneca aşısına Avrupa ülkelerinin aldığı fiyatın iki buçuk katı ödeyerek almak zorunda kaldı. Avrupa ülkeleri aşının dozunu 2.16 dolarla alırken, Güney Afrika için 5,.25’lik fahiş fiyat çekildi. Yine aşı sürecinde hızla ilerleme kaydeden İsrail’in de yine yüksek fiyata ve vatandaşlarının sağlık bilgilerini paylaşmak şartıyla öncelikli aşı alım hakkı kazandığı ortaya çıkmıştı.