Vücudun pek çok bölgesinde olduğu gibi omurgada da yıllar içerisinde yıpranmalar ve değişiklikler olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bunun ise egzersiz yapılmaması, kilo kontrolünün sağlanamaması ve ev-iş şartlarında omurga sağlığına ters hareketlerde bulunulmasından kaynaklandığını ifade etti.
Yaz aylarında bel ağrısı ve bel fıtığı artıyor
Yaz mevsiminin gelişi ile birlikte soğuk klima kullanımının arttığı, tatil, gezi ve seyahat planlarının yapıldığı, bahçe ve balkon hobi işlerinin çoğaldığına dikkat çeken Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Bel hareketlerindeki dikkatsizlik de bunlara eklenince bel ağrısı ve bel fıtığında artma kaçınılmaz oluyor. Problemsiz ve keyifli bir yaz sezonu geçirebilmek için çok dikkatli olunması gerekiyor. Uzun kış aylarında hareketsiz bir süreç geçirildiyse, hızlı kilo verebilmek için bedeni ani ve yüksek tempolu egzersiz hareketlerden korumak gerekir. Bu sebeple yaz aylarında kısa süreyle başlayıp yavaş yavaş arttırılan tempoyla devam eden yürüyüşler ve yüzme sporu yapmak idealdir. Klimalı ortamlarda akımın doğrudan omurganıza gelmesini önlemek gerekir. Tatil veya başka sebeplerden dolayı çıkılan seyahatlerde bel bölgesine fazla yük binmemesi için dört tekerlekli, sürüklenebilir ve uygun kiloda valiz kullanılmasına dikkat edin. Yolculuk esnasında bel desteğini sağlayın ve sık sık mola verip kısa yürüyüşler yapın” diye konuştu.
Kilo almamaya özen gösterin
Güneşlenme esnasında uzun süre bel ve boynu zorlayacak eğik ve yüzükoyun uzanmalardan da kaçılması gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, “En önemlisi tatil sonrası kilo almamaya özen gösterin. Bahçe ve balkonda yapılacak işleri bir seferde değil günlere yayarak ve doğru duruş pozisyonlarında yapın. Düğünlerde ise uzun süre çok yüksek topuklu ayakkabılarla ayakta kalmamaya dikkat edin. Bu hususlara dikkat edilmediği takdirde bel ağrısı ve bel fıtığı ile karşı karşıya kalınabilir. Ya da olan bel fıtığı artabilir” dedi.
Fıtığın tekrarını önlemek için egzersiz yapın
Uyguladığı manuel (elle) tedavi ile 2 ile 8 seans arasında bel fıtığı hastalarının yüzde 98’inin iyileştiğini belirten Şahabettinoğlu, “Sadece yüzde 2 hastada ameliyat gerekir ki, bunlar ayaklarda ilerleyen güç kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olanlar veya ameliyatsız tedavilere cevap vermeyip şikayetleri ilerleyen hastalardır. Genel olarak bel fıtığı tedavisi hangi yolla yapılırsa yapılsın, sonrasında hastalığın tekrarını önlemek için bel ve karın egzersizleri ile günlük yaşam önerileri konusunda hastalar mutlaka eğitilmelidir’’ diye uyardı.