Koronavirüs salgınının hüküm sürdüğü belirsizlik ortamında tüketicilerin satın alma davranışları da değişmeye başladı. Daha az harcamaya başlayan tüketiciler market ziyareti sayısını azaltırken sepet ortalamalarını büyütüyor.
Geçmişte ihtiyaçlarına hızlıca ulaşıp tek seferde tüketen Z kuşağı ise şimdiye kadar bilmediği stoklama kavramını öğrenmeye başladı. Yeni nesil araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People’a göre bu salgınla birlikte eski satın alma davranışlarından bazıları da kalıcı olarak değişebilir.
Uluslararası markalara 43 ülkede perakende analitiği hizmeti veren REM People’ın CEO’su Bülent Peker, Covid-19 salgını kısıtlamalarıyla birlikte tüketicilerin market alışverişinde yeni bir dönemin başladığını söylüyor. Peker, dünyada ve Türkiye’deki alışveriş alışkanlıklarını şöyle anlatıyor:
Z kuşağı değişime öncülük ediyor
Kendisinden önceki nesillere göre tüketim ve alışveriş alışkanlıkları çok daha farklı olan Z jenerasyonu koronavirüs kriziyle yeni davranışlar sergilemeye başlıyor: Stoklama alışkanlığı. Bugüne kadar ihtiyaç duyduğu şeye hızlı bir şekilde ulaşıp tek seferde tüketen, geleneksel alışveriş yöntemlerinden ziyade, online alışveriş yöntemlerini daha yoğun kullanan Z kuşağı kendileri için yeni, bir önceki nesiller için alışılmış stoklama davranışını öğrenmeye başladı.
3 yerine bir markete gidiyorlar
Salgının yayılmaya başladığı ilk fazda, alışverişçiler market ve bakkal ziyaretlerini daha az yapmalarına karşılık sepet başına daha fazla harcama yapma eğilimine girdiler. Mağazalara giderek kendilerini virüse maruz bırakma konusunda endişelenen birçok market alışverişçisi, online market alışverişi teslimatı veya eve servis hizmeti kullanımını artırdı. Eskiden uygun fiyatlı ürünü bulabilmek için ortalama 3 mağaza gezen alışverişçiler, bu dönemde tek bir fiziki mağazadan ya da birden fazla online kanaldan alışveriş yapmaya başladı.
50 yaş üstü de online sipariş veriyor
50 yaş üstü tüketicilerin bir kısmı online alışverişi bu süreçte ilk kez deneyimledi. Online alışveriş alışkanlığının gelecekte de devam etmesi bekleniyor. Ancak tüketici, yaşadığı deneyimin kalitesine bağlı olarak tedarik kanallarını değiştirme yoluna gidebilir. Belirli bir markaya karşı sadakat geliştirecek kadar henüz derinleşmemiş olan bu tecrübe sürecinde, markaların tüketiciyi elinde tutabilmesi için her zamankinden daha dikkatli olması ve proaktif bir tutum takınması kritik önem arz ediyor.
Harcamalar yüzde 6 düştü
Mart ayında Amerika’da yapılan bir online araştırmada; çoğu insanın Koronavirüs salgını nedeniyle yüzde 4 ila yüzde 6 daha az harcadığı tespit edildi. İlginç bir şekilde Kovid-19’un şiddetini en kritik olarak değerlendiren kişiler (katılımcıların yüzde 18’i) yüzde 17 daha fazla harcama yaptıklarını söyledi. Bunda tüketicinin stoklama davranışının önemli bir etken olduğu görünüyor.
Mağazalar dijitalleşecek
Tüketiciler krizin etkileri geçtikten sonra mağazalara, alışveriş merkezlerine ve sosyal buluşma yerlerine geri dönecekler. Bununla birlikte kriz, perakendecileri öncelikle mağazalarına kalabalık kitleleri çekmeye odaklanmak yerine, daha fazla uzaktan erişilebilir (sanal) deneyimler sunmak ve çevrimiçi alışveriş yapanlarla daha çok etkileşime geçmek için alternatif yollar aramaya itecek. Mağazalar, çevrimiçi görüntülenebilen mağaza içi sistemler veya alışveriş yapanlarla anlık etkileşime girebilecek sanal satış görevlileri gibi yeni ve inovatif deneyimlere yatırım yapmaya başlayacak.