Uzmanı uyardı: Reflü sorunu olanlar sahurda fazla yağlı ve şekerli gıda tüketmemeli

Ramazan’da oruç ile vücudun alışık olmadığı bir yemek düzenine geçtiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Çakar, "Bu süreçte orucu, vücudun temel dinamiklerine uyarak ve kurallara riayet ederek tutmalıyız. Gece yenen sahur yemeği mide ve yemek borumuzda asit reflüsü, sabah bulantı gibi problemlere sebep olabilir. Bunları engellemek için sahurda tok tutma yönüyle iyi bilinen proteinli gıdalar tüketmek faydalı olur. En bilinen örnek ise yumurtadır. Reflü sorunu olanlar sahurda fazla yağlı ve şekerli gıda tüketmemelidir" dedi.

Arşiv

Ramazan ayının vücudumuzda bazı fiziki değişiklikler oluşturmaya aday olduğunu söyleyen İç Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Mustafa Çakar, bu değişikliklerin olumlu yönde olması için belli başlı konulara dikkat edilmesini vurgulayarak reflü sorunu olanlara önerilerde bulundu.

KRONİK RAHATSIZLIĞI OLANLAR İÇİN SAKINCALI

Kronik rahatsızlığı olanların oruç tutmasının sakıncalı olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Mustafa Çakar, "Özellikle şeker hastaları, tansiyon problemi olanlar, böbrek hastaları, düzenli ilaç kullananlar, kötü huylu hastalık tanısı olanlar, ameliyat sonrası dönemdeki hastalar, ağır Covid-19 ve benzeri enfeksiyon geçirmiş ve nekahat evresindeki hastalar oruç tutmamalı, oruçlarını tutmak isterlerse de mümkün oldukça iyileşme dönemi sonrasına bırakmalıdırlar" diye konuştu.

ÖZGÜN
Ramazan ayında nasıl beslenmeliyiz?

HIZLI YEMEK YEMEKTEN KAÇINILMALI

Her süreç ve durumda vücudumuzun fizyolojisini doğru çalıştırmamız gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Mustafa Çakar, şu bilgileri paylaştı:

GASTRİT VE REFLÜ SORUNU OLANLAR BU ÖNERİLERE DİKKAT ETMELİ

Ramazan ayında oruç ile daha önce vücudumuzun alışık olmadığı bir yemek düzenine geçtiğimizi söyleyen Uzm. Dr. Mustafa Çakar, "Çoğunlukla günde 3 öğün yemek yemeye alışık olan, arada atıştırmalıklar, çay gibi içecekler tüketen bizler, adeta gün içi tüm besin öğelerinden uzak durduğumuz için Ramazan’ın ilk günlerinde bir şok etkisi yaşarız. Bu süreçte orucu vücudun temel dinamiklerine uyarak ve kurallara riayet ederek tutmalıyız" ifadelerini kullandı.

Gece yenen sahur yemeğinin mide ve yemek borusunda asit reflüsü, sabah bulantısı gibi problemlere sebep olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Mustafa Çakar, şunları söyledi:

SAHURDA BOL PROTEİNLİ GIDALAR TERCİH EDİN

Sabah oluşan sorunların öğleden sonra yerini açlık hissi, yorgunluk, susuzluk, baygınlık hissi gibi problemlere bırakabileceğini belirten Uzm. Dr. Mustafa Çakar, uzun günlerde açlık hissini azaltmak için sahurda glisemik indeksi düşük, bol proteinli ve lifli gıdalar tüketilmesi gerektiğini söyledi.

ÇOK MİKTARDA BESİN TÜKETİLMEMELİ

Orta ve uzun süreli, aralıklı ve kontrollü olarak aç kalmanın, vücudun yağ dengesini düzenlemek için güzel bir imkân sağladığını belirten Uzm. Dr. Mustafa Çakar, "Bunu bir idman gibi de düşünebiliriz. Ama her idman ve aktivitenin bir kuralı vardır. Açlıkla karaciğer yağ depoları azaltılır, yağ vücutta biriktiği bölgelerden ayrılarak kana geçer, enerji ve üretim için kullanılır. Eğer sahur ve iftarda alınan gıda içerikleri dengelenebilirse bu süreçte kilo kontrolü ve yağlanmada azalma sağlanabilir. Ancak bütün gün aç kaldım denilerek iftar sonrasında çeşit ayırt etmeden çok miktarda gıda ile beslenilirse, bu orucun özü ve amacından uzaklaştığı gibi sağlığımız için de olumsuz tesirler oluşturur" açıklamasında bulundu.

İFTARA ÇORBA İLE BAŞLAYIN

Oruç az bir su ile açıldıktan sonra iftar yemeğine sıcak çorba ile devam edilmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Mustafa Çakar, şu önerilerde bulundu:

GAZ SANCILARI GÖRÜLEBİLİR

Ramazan ayında mide ve bağırsak rahatsızlıklarının acil ve iç hastalıkları başvuruları arasında önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Uzm. Dr. Mustafa Çakar, "Sıklıkla midede şişkinlik, gaz sancıları, hazımsızlık, reflü, ishal, susuzluk hissi, baygınlık, baş dönmesi, tansiyon yükselmesi, şeker düşmesi veya yükselmesi gibi tıbbi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu açıdan orucun sağlıklı bireyler tarafından bir yeme eğitimi gibi düşünülüp tutulması, kurallara riayet edilmesi, sahur ve iftarda mideyi yoracak fazla miktar ve çeşitte gıdadan uzak kalınması, suyun yeterli ve kontrollü tüketilmesi büyük önem arz eder" diyerek sözlerini noktaladı.