Türkiye’de son dönemde yerli üretim alanında birçok yeni gelişme yaşanıyor. Savunma sanayiinin yanında birçok sektörde de yerli üretim atılımları var.
“Hedef 2023 yılında üretim kapasitesini 3 katına çıkarmak”
Türkiye’deki saat üreticisi firmaların günlük kordon ihtiyacının bir hayli fazla olduğunu belirten Ülker, “Bu ihtiyacın giderilmesi için yeterli yerli üretim olmadığından Çin pazarına yönelim daha cazip geliyor. Saat kordonu üretimi pek bilinmeyen bir alan olmasına rağmen ticaret hacminin yüksek olması sektörü cazibeli kılıyor. Biz de 12 bin civarında olan aylık üretim kapasitemizi 2023’ün sonunda 45-50 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü talep çok. Sadece Türkiye’de değil, Azerbaycan’da, Amerika’da, İsviçre’de müşterilerimiz var” ifadelerinde bulundu.
Ürün kalitesi İsviçre’nin de dikkatini çekti
“Piyasada saat kordonu gibi birçok ürünü Çin üretir. Oradan almak şarttır veya Çin’den almak daha avantajlıdır gibi yanlış bir algı var” diyen Yakup Ülker, “1 yıl piyasadaki önyargıyı kırmak için mücadele ettik. Artık yerli saat kordonu denildiğinde akla gelen iki markadan biri firmamız oldu. Yakın zamanda markamızı ve işçiliğimizi duyan İsviçre’den bir firma ile iletişime geçtik. Bizden numune istedi. İsviçre’de gerekli testlerden geçirilen ürünlerimizin Çin’in ürettiğinden daha kaliteli olduğu sonucuna ulaşıldı. Yine Avrupa’ya birçok ürünü pazarlayan bir arkadaşım bizim kordonları görünce İtalya ve İngiltere’yi geçtiğimizi söyledi” şeklinde konuştu.
“Yerli üretime talep çok”
Türkiye’de saat kordonu üretiminde daha önce neredeyse hiç seri üretim yapılmadığını söyleyen Ülker, “Biz seri üretim yaparak, birçok saat firmasının ihtiyacını karşılıyoruz. Böylece firmalar, ithal ürün yerine yerli ürün almış oluyor. Nitekim ‘Çin’den ürün getirmek daha avantajlıdır’ algısı birçok sektörün yerli üretim konusunda teşvikini kırıyor. Bunlar birer önyargı. Türkiye’de üretilen saat kordonları Avrupa standartlarında” diye konuştu.
“Çin önyargısı sektörü tıkıyor”
Türkiye’de üretim yapmak isteyenlerin “Çin’den almak daha uygun” önyargısıyla karıştıklarını belirten Ülker, 2014 yılında Kasım Aras’ın teşvikiyle yerli üretime ilk adımı attıklarını belirterek, “Ciddi zorluklar yaşadık çünkü sektör tamamen Çin’in elinde. Fakat biz hiç vazgeçmeden üretmeye devam ettik. Yerli üretim ile beraber birçok firma ithal ürün satın almaktan kurtuldu” dedi.
“Saat kordonu ustası bulmak zor”
Türkiye’de saat kordonu ustasının yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Ülker, “Türkiye’de bir iş insanı, Çin’de kapanan saat kordonu fabrikasının bütün malzemelerini getirmeyi planlamış. Fakat Türkiye’de bu işi yapacak usta olmadığı için Çin’den usta getirmek istemişler. Kalacak yer maliyeti, maaşları, giderleri ve personelleri hesap edince vazgeçtiler. Bu sektörde çalışacak nitelikli personele çok ihtiyacımız var” diyerek sözlerini sonlandırdı.