Terzilik ölmedi dedirten adam

Terzilik mesleğini bir zamanlar Türkiye'nin ünlü terzilerinden olan Hampar Yapar ustadan öğrenen Abdullah Ballı, bugün Türkiye'nin önde gelen işadamları ve siyasetçilerine takım elbise dikiyor.

Oktay Mehmet
Terzilik ölmedi dedirten adam

Bir zamanlar Türkiye'nin en gözde terzilerinden biri olan Ermeni asıllı Hampar Yapar ustadan öğrendiği terzilik mesleğini 30 yıldır geliştirerek sürdüren Ordulu terzi Abdullah Ballı bugün Türkiye'nin önde gelen siyasetçileri ve işadamlarına takım elbise dikiyor. Ballı'nın elbise diktiği siyasiler arasında İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Muğla Milletvekili Yüksel Öz ve İsmail Safi bulunuyor. Yıllar önce rahmetli Sakıp Sabancı ve Turgut Özal'a da takım elbise diken Ballı, işadamları Ali Rıza Çarmıklı, Bedros Şirinoğlu ve Reşat Cevahir'in de kendisini tercih ettiği söylüyor. Titizliği ve mesleğindeki başarısı ile ünü yurt dışına yayılan Abdullah Ballı, Sudan Başbakanı'nı damadı Tarık Muhammed ile Sudan Sanayi Bakanı Dr. Awad Ahmed'in de elbiselerini hazırlıyor.

SİPARİŞLERİ TELEFONLA ALIYOR

Ünlü terzi Abdullah Ballı'nın portföyünde İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın da aralarında yer aldığı pek çok siyasetçinin son provası yapılmış vücut ölçüleri bulunuyor. Bakan ve milletvekilleri danışmanları aracılığı ile Ballı'ya telefonla takım elbise siparişi verdiklerinde hiç prova yapmadan bir hafta içinde elbiseleri hazır oluyor. Terzi Abdullah Ballı, hazırladığı elbiseleri bizzat kendisi Ankara'ya götürerek, sahibinin üzerinde son kez kontrol ediyor ve eksiklik görürse gideriyor.

YAZICI ÇOK BONKÖR

Ünlü terzi Abdullah Ballı, yüzlerce müşterisi arasından en bonkörünün Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın olduğunu söylüyor. Ballı, Yazıcı'nın beyefendi kişiliğinden bahsederken, diktirdiği her elbise için "Bu da işyerindeki çocukların hakkı"' diyerek ödediği paranın yarısı kadar bahşiş bıraktığını söylüyor. Müşterilerin bıraktığı bahşişler ise, takım elbiselerin hazırlanmasında emeği geçen çalışanlar arasında eşit şekilde paylaştırılıyormuş. Terzilik mesleğini seçtiği için hiç pişman olmadığını ifade eden Ballı, "Bu ülkede mesleğinin hakkını veren herkes para kazanır. Önemli olan işin ehli olmak. Bugün yeniden dünyaya gelsem yine terzilik mesleğini seçerim. Bugün İstanbul'da kayıtlı 15 bin terzi görünse de işinin erbabı olanların sayısının 15-20'yi geçmez" diyor.

İYİ TERZİ İĞNEYİ KONUŞTURUR

Terzilikte meziyetin iğneyi iyi kullanmak olduğunu anlatan Ballı, "İyi bir terzi sanatını konuşturur. Bunun için sağ elin orta parmağı çok önemlidir. Terzi çıraklarının sağ el orta parmağı iğneyi iyi bir şekilde kullanması için bir ay süre ile bükülerek bağlanır. Bunda amaç parmağın iyi katlanmasını sağlamaktır." sözleriyle ilginç bir ayrıntıyı anlatıyor. Ballı, çıraklık döneminde bağlanan parmağı şişince, bağı çözmüş ve bunun için cezalandırılarak parmağı 2 ay bağlı tutulmuş. Bugün ailelerin çocuklarının terzi olmasını istemediğini belirten Ballı, "Meslek kaybolmak üzere. İşinin ehli bir terzi iyi para kazanır. Hayatta kesinlikle sıkıntı çekmez" diyor.