Denizde büyüyen tehlike: Zehirli balıklar Marmara ve Karadeniz’de de görüldü, önlem alınmalı

Geçtiğimiz günlerde Antalya’da balıkçıların ağından bir tekneyi dolduracak kadar balon balığı çıktı, Mersin’de bir çocuğun parmağını kopardı, bir vatandaşın ayağına aslan balığı düştü ölümden döndü ve kıyıya vuran zehirli balıkları yiyen kediler telef oldu. Türk denizlerini hızla istila eden zehirli balık türleri sınır tanımıyor, vatandaşı korkutuyor. Yenişafak, zehirli balık türleri en çok nerelerde var, ekolojik sisteme ve ekonomiye etkileri neler, ne gibi önlemler alınabilir? gibi merak edilen soruları uzmanına sordu.

Büşra Soyal
Türk denizlerini hızla istila eden zehirli balık türleri sınır tanımıyor, vatandaşı korkutuyor.

Türk deniz sularında popülasyonu her geçen gün artan zehirli balıklar, hem balıkçıları hem de vatandaşları korkutmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde ayağına balon balığı düşünce ölümden dönen vatandaş, hemen arkasından kıyıya vuran balon balıklarını yiyen kedilerin telef olması, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Denizlerimizin önemli bir sorunu haline gelen zehirli balıkların en çok nerelerde olduğunu, nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve zehirli balıkların denizlerimizde artmasının nasıl engellenebileceğini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Ateş’e sorduk.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/11/12/09/25/resized_0d7c9-b5abd6e6balonbaligi.jpg

“Marmara ve Karadeniz’de görülmeye başlandı”

Akdeniz’de insan sağlığını tehlikeye atabilen zehirli 10 tür bulunuyor. Hint Okyanusu’ndan Süveyş Kanalı aracılığıyla Türkiye’ye giren türlerin 7’si balık, diğerleri deniz kestanesi, denizanası ve benzeri organizmalar olarak biliyor. Prof. Dr. Ateş, zehirli balık türlerinde en büyük popülasyonların Doğu Akdeniz’de olduğunu belirtti.

GÜNDEM
Balon balıkları midyeyi pirana gibi parçaladı: Kerpeten gibi diş yapısı var, sert cisimleri dişleri ile kırabiliyor

Felç, bilinç kaybı, kalp krizi ve ölüm

Balon balıklarının yumurtaları, karaciğerleri, kas ve derilerinde Tetradotoksin (TTX) bulunuyor ve bu en güçlü zehirlerden biri olarak biliyor. Zehirli balıkların insanlar tarafından tüketildiklerinde zehirlenme, felç, bilinç kaybı, solunum durması, kalp krizi gibi seyir gösterebileceğini ve ölümle sonuçlanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ateş, aslan balığı ve sokar balığının zehirlerinin vücutlarındaki dikenlerde olduğunu açıkladı. Dikkatli tutulup temizlendiğinde etlerinin tüketilebileceğini söyleyen Ateş, özellikle sokar balıklarının ülkemizde Akdeniz ve Ege kıyılarındaki illerde tüketildiğini dile getirdi.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/11/12/09/21/resized_38540-216b7e7436405224.jpg

“Farkındalık oluşmalı, önlemler alınmalı”

Balon balıkları ve aslan balıkları da dâhil olmak üzere istilacı türlerin sayısında ve yayılımında son 4-5 senedir bir artış gözlemlendiğini söyleyen Prof. Dr. Ateş sözlerine şöyle devam etti:

EKONOMİ
Marmaris'te zehirli balık istilası fiyatları artırdı: Çoğu balıkçı ağları oltaları parçalanmış olarak geri dönüyor

Balon balığının balıkçılık sektörüne zararları

Balon balıklarının yengeç, kalamar, ahtapot gibi canlıları ve ağa takılan balıkları tükettiğini söyleyen Prof. Dr. Ateş “Balıkçının ağına takıldığında balıkçıya zaman kaybettiriyor, balıkçılık operasyonlarını güçleştiriyor, balıkçılık av araçlarına zarar veriyor ve balıkçıya ekstra bir iş gücü çıkartıyor. Ayrıca istilacı türler besin rekabetine girdikleri yerel türlere üstünlük sağlayarak, popülasyonları olumsuz yönde etkiliyor” açıklamasında bulundu.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/11/12/09/23/resized_d549f-5a35c46b36022402.jpg

Karaya çıkarılması ve satılması yasak: Yakılması öneriliyor

Peki Türkiye’de zehirli balık türlerine karşı balıkçılar ne yapabilir ne gibi önlem alınabilir? sorusu merak ediliyor.

Prof. Dr. Ateş sözlerini şöyle tamamladı:

“Balon balıkları ve diğer istilacı türler ile mücadele etmenin en etkin yolu eylem planları geliştirerek ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin güçlendirilmesini sağlamaktır. Av baskısı, kirlilik, kıyı ve dip tahribatı gibi nedenlerden dolayı zayıflamakta ya da yok olmakta olan yerel ekosistemler gelen istilacı türlere karşı kırılgan ve dirençli olamazlar. Bu faktörlere karşı yapılacak olan koruma çalışmaları, istilacı türlere karşı yapılacak eylem planları doğrultusunda yerel ekosistemlerin güçlendirilmesi Türkiye deniz ekosisteminin sağlığı ve sürdürülebilirliği için önem taşıyor.”

GÜNDEM
Teneke kutu yiyen balon balığı balıkçıları şoke etti