Kapalıçarşı Fesciler Kapısı’ndaki kitabenin güvenlik kamerası takılmak için tahrip edilmesi, dikkatleri bu bölgedeki diğer kitabelere çekti. Osmanlı döneminde büyük öneme sahip kitabelere verilen tahribat sadece Fesciler Kapısı’ndaki ile sınırlı değil. Mahmutpaşa’daki bir tarihi handa 5 ayrı dilde üzerinde “Tarakçı ve kehribarcı Agah Efendi ve Mahdumlarının”, “El kasibi habibullah” yani “Kazananı Allah sever” yazılı kitabe bulunuyor. Arapça, İbranice, Fransızca, Ermenice ve Rumca yazılı kitabe, 2. Abdülhamit dönemine ait. Ancak kitabenin önü burada bulunan bir dükkanın tabelası ile tarihi değeri hiçe sayılarak kapatılmış durumda. Tabela nedeniyle kitabenin İbranice yazılı bölümü görülemiyor.
5 DİLDE KİTABE
Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, "Mahmutpaşa’da bir iş hanının hemen köşesinde yer alan dükkan bu anlamda ilginçtir. 'Tarakçı ve Kehribarcı Agah Efendi ve Mahdumlarının' dükkanıdır burası. Burada tarak ve kehribar satıyorlardı. Ama bu satışı gerçekleştirebilmek için kentte yaşayan her gruba hitap edebilecek harfleri, alfabeleri ve dilleri seçtiler. Artık İbranice’yi, Ermeni ve Rum dillerini hatırlamıyoruz, Arapçayı Arap harfleriyle okumak da bize çok şey ifade etmiyor. O yüzden bunu bir nakış gibi görüyorlar, hiçbir şey ifade etmiyor bugünkü ziyaretçilere. Bu kitabe İstanbul’un hoşgörüsünü anlatmak için bir simge” şeklinde konuştu.
İSTİŞARE EDİLMELİYDİ
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Hat Ana Sanat Dalı Öğretim üyesi Dr. Ali Rıza Özcan da Fesciler Kapısı’nda yapılan tahribat ile ilgili, "Bu kitabenin özelliği, 2. Abdülhamid döneminin en meşhur hattatlarından olan Sami Efendi’nin eseri olmasıdır. İbarede ‘Çalışıp kazanan Allah’ın sevdiğidir, sevgilisidir’ mealinde Peygamber Efendimize ait bir söz yazılıdır. Yazılış tarihi 1896. Buraya matkapla monte eden ve ona vesile olanlar kendi ekmek paralarını kazanmak için bu işe girdiler. Ama bir iş yapılmadan önce, o iş için istişare edilmesi, bilen birilerine danışılması gerekmekte. Bu maalesef öyle olmamış. Bu topraklar, bu ülke, bu eserler bize ait. Sahip çıkmamız gerekiyor" dedi.