Tanka karşı itfaiye aracıyla gazâ

Destansı milli direnişin kahramanlarından biri de itfaiyecilerdi. Ekipler, tankların stratejik noktalara ulaşmasını engellemek için araçlarla yolları kapattılar. Avrupa Yakası İtfaiye Müdürü Hasan Karakaş, "Polis araçları istediğinde ikilemde kaldık, darbe yanlısı olup olmadıklarını bilemiyorduk. En sonunda gazânız mübarek olsun dedim ve çıktık" diyor.

Yeni Şafak İlker Nuri Öztürk Talha Menteş

Milli iradeye sahip çıkmak adına FETÖ'cü vatan hainlerinin karşısına çıkan halk, belediye ve devlet kurumlarının desteğini de arkasına alarak darbeye geçit vermedi. Sivil halk özel otomobilini tankın önüne barikat yaparken itfaiye de araçlarını kritik öneme sahip yerlerin güvenliği için yollara çekti. Avrupa Yakası İtfaiye Müdürü Hasan Karakaş'ın ilk aldığı bilgi AKOM'un askerler tarafından boşaltıldığı olmuş. Bunun üzerine yola çıkarak yakın oldukları Fatih'teki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelmişler. Burada koordine olan ekip, Karakaş'ın "Gazânız mübarek olsun" demesiyle emniyetin destek istediği noktalara hareket etmişler. Kışlaların önüne yerleştirilen itfaiye araçları hâlen kışlaların önünde nöbet tutuyor.

92 NOKTADA 700 ARAÇLAMORAL TURLARI ATILDI

Müdür Hasan Karakaş, darbe girişiminin yaşandığı gece, Fatih İtfaiye Merkezin'de yaşananları şöyle anlatıyor: "Kaotik bir ortam vardı. Polis araçları istiyordu ancak polisin darbe yanlısı olup olmadığını bilemiyorduk. Bir süre ikilemde kaldık, niyetlerini bilemedik." Daha sonra polisin halkın yanında darbecilere karşı mücadele etttiğini öğrenen Karakaş, polisten gelen talepleri değerlendirmeye başlar. İlk olarak Vatan Caddesi'ne takım araçlarını gönderir. Saat ikiye doğru ise durumun netleştiğini belirten Karakaş, "Halk sokağa dökülmüştü. İstanbul'da 92 noktada 700'e yakın aracımız var. Tüm araçlarımıza telsiz anonsu ile halka moral motivasyon olması için caddelerde tur atmalarını, megafonlardan telkinde bulunmalarını söyledik. Çok güzel oldu halk araçlarımızla birlikte daha güven kazandı" diyor.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/07/31/01/49/resized_73722-95b7ea87itfaiyefoto3.jpg

ÇİZGİYİ GEÇEN VURULUYORDU

Kendisi de Saraçhane'de olan Karakaş, "İBB'de ilerlemeye çalışıyorduk. Askerler kendilerine doğru yürümeye çalışan olduğunda vuruyorlardı. Muhtemelen keskin nişancı vardı, kurşun sesinden öyle tahmin ediyorum. Durumu daha da vahim kılan, bireysel atışların yanı sıra topluluk halinde gidildiği zaman da tarama şeklinde ateş açılmasıydı. Böylece birçok vatandaşımz şehit oldu. Saatler sonra stratejik bir kararla iki polis aracı, kepçe ve bizim araçlarımızla beraber halkla ilerledik. Polisin gelmesi de halka güven sağladı, çünkü orada bir çizgi var orayı geçeni asker indiriyordu. Araçların siper olduğu sıkıntılı ortamda elhamdülillah özel harekatçı polislerin de desteğiyle ilerlememiz hızlandı ve sonunda belediyeyi aldık" diye anlatıyor. Karakaş'ın dikkatini çeken olaysa bir albayın halka ateş etmeyen eri ayağından vurarak 'Ateş etmeyeni böyle vururum' demesi olmuş. Belediye binasına girer girmez halkın odalarda darbeci aramaya başladığını belirten Karakaş sözlerine şöyle devam ediyor: "Jetlerin alçak uçuşları ve sonik patlama sesleri bizi dehşete düşürdü. Ancak bildiğimiz yoldan geri dönmedik."