Sinemanın yapay zekayla imtihanı

Son yıllarda senaryoların yapay zeka desteği ile yazılması, animasyonlarda fazlasıyla yapay zeka kullanılması geleceğe dair sorular doğuruyor. Konuyu yeniden gündemimize sokan açıklamalardan biri Ben Affleck’e ait.

Arşiv

Yapay zeka, hayatımızın her alanına girmeye başladığı bu dönemde sinema endüstrisinin de vazgeçilmez başlıklarından biri. Son yıllarda senaryoların yapay zeka desteği ile yazılması, animasyonlarda fazlasıyla yapay zeka kullanılması geleceğe dair sorular doğuruyor. Ve bu soruların net cevapları da yok elbette.

YAPAY ZEKA İYİ ZANAATKAR OLMAMALI MI?

Konuyu yeniden gündemimize sokan açıklamalardan biri Ben Affleck’e ait. ABD’de bir televizyona konuşan Affleck, yapay zekadan korkmadığını söyledi ve “En fazla iyi bir zanaatkar olabilir” dedi. Bu nokta mühim. Oyunculuğuyla bilinen ancak son yıllara yönetmenlik ve yapımcılık da yapan Affleck’in “sadece zanaat” vurgusu sağlıklı bir başa yol açabilir. Zaten yapay zekadan korkmak yerine doğru tespitlerle yol yürümenin iki sac ayağından biri bu nokta. Bir diğeri ise yapay zekanın kusursuzluk iddiası ve bunun mümkün olması. Oysa insan kusursuz değildir.

Bu iki noktayı açarak meseleyi netleştirelim…

Yapay zeka, bütün insanlık birikimini kullanarak bir ortalama ya da teknik olarak “en ideal” sonucu çıkarıyor. Elbette bunu verdiğiniz donelerle yapıyor. Yani yapay zeka yine tek başına bir şey yapacak değil. İnsan, yapay zekayı kullanacak. Dolayısıyla yapay zekanın da bir araç olduğunu unutmamak lazım.

KUSURSUZLUK İDDİASI VE İNSAN

Teknik olarak kusursuz işlem yapılıyor olması, sadece teknik olarak kusursuzluk iddiasında olanları korkutmalı. Yani tekniği, yani zanaatı… Oysa sanat, zanaata sırtını yaslamakla beraber esasen insanın arayışına ve kusuruna odaklanır. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, insanın kusurları (ya da eksikleri) olmasaydı sanat diye bir şey de olmazdı. Çünkü sanat, insanoğlunun arayışları ve duygu-anlam çerçevesindeki bilemedikleri ile var olur. Bilmek de şart değildir. Sanatçı sadece sorar. Sanat eseri cevap verir ama bunun kesinliği yoktur. Kesinliği olmayan şey hüküm olamaz ve yapay zekanın iddiasındaki gibi mükemmel tekniği haiz olamaz.

Zanaat boyutunda zaten korkulacak bir şey olmaması gerek. Zira teknoloji tarihi (tekerleğin icadından beri) sık sık kritik dönemeçlere şahitlik etti. Her seferinde iş ve işçi konusunda duvarlara toslandı, direnenler oldu ama hayatın akışına direnmenin çok anlamı olmadı. Yapay zeka da şu an için insanlığın araç kullanımı konusunda dönüm noktasıdır. Hepsi bu kadardır. Bu aracı doğru kullanmak gerekir.

SİNEMACILAR YAPAY ZEKADAN KORKMAMALI

İleride bir gün yapay zekanın dünyanın ele geçirip geçirmeyeceği, insanlığın patronu olup olmayacağı konusu ise apayrı bir durum. Sinemayı ilgilendiren açıdan baktığımızda yapay zekanın teknik işleyişi kolaylaştıracağına şüphe yok. Bu açıdan reddetmek değil, kullanmak gerek. Sanatsal bakımdan ise yapay zekanın da, insanoğlunun da endişe etmemesi gerek. Çünkü öyle bir şey hiç olamayacak. Sanat, insanın arazlarından, arayışından, duygusundan, hatasından gayrı düşünülemeyeceği için sorun olmayacak. Bir gün yapay zeka “en mükemmel kusur”u yapmak zorunda kalsa da beceremeyecek.