Ülkemizdeki sigara kaynaklı ölümler, diğer ölümlerden 5 kat fazla. Türkiye’de her yıl yüz binlerce kişinin, sigara sebepli rahatsızlıklar sonucu erken yaşta hayata veda ettiğini biliyor muydunuz? Peki, ülkemizde yaşanan diğer ölümlerin sigara kaynaklı ölümlerden 5 kat fazla olduğunu?
Türkiye nüfusunun ortalama yarısı sigara tiryakisi. Yılda 3 milyar dolardan fazla para da sigara kaynaklı hastalıkların tedavisine harcanıyor. Bu demek oluyor ki, sigara insanlar üzerinde hem maddi hem de manevi zararlara yol açıyor. Üstelik pasif içici olarak adlandırılan ve sigara kullanmadığı halde sigara dumanına maruz kalan kişiler de en az sigara içenler kadar tehlike altında yaşıyor. Her şartta akciğer kanseri riskiyle yaşayan toplumumuzun sigaranın zararları hakkında bilinçlenmesi sağlıklı yeni nesiller için hayati önem taşıyor.
Sigara, kanser, kalp ve daha birçok hastalığa zemin hazırlıyor
Sigara, insan vücuduna ciddi zararlar veriyor; başta akciğer kanseri olmak üzere boğaz, mide, rahim ve prostat kanserleri, kalp hastalıkları, KOAH, hipertansiyon ve erken menopoz gibi birçok hastalığa davetiye çeviriyor. Akciğer kanserleri eskiden erkeklerde daha sıklıkla görülüyordu. Ancak son yıllarda sigara kullanımının kadınlar arasında da yaygın hale gelmesi sebebiyle akciğer kanseri vakalarında önemli oranda artış yaşanmaya başladı.
Anne adayları sigaradan kesinlikle uzak durmalı
Sigara kullanımı, anne adayları ve doğacak bebeklerini de ciddi oranda olumsuz etkiliyor. Bu nedenle sigara tiryakisi kadınlar, gebelik planlamaya başladığı ilk andan itibaren sigarayı tamamen bırakmalıdır. Ayrıca anne adaylarının yanında kesinlikle sigara içilmemelidir. Çünkü sigara hem annenin hem de bebeğin sağlığını riske atacaktır. Hamilelikte sigaraya maruz kalmanın sonuçları, erken doğum, düşük, doğum sonrası ani ölüm, bebekte düşük doğum ağırlığı, plasenta dekolmanı ve intrauterin gelişme geriliği olarak sıralanabilir.
Sigara, doğum öncesi ve sonrası tüm bebeklere zarar veriyor
Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, sigara içen annelerin bebeklerinin 200-300 gr kadar daha az kiloda ve 1 cm kadar kısa doğdukları tespit edilmiştir. Sigarada bulunan nikotin, fetüs için hem teratojen (bebekte yapısal bozukluk yaratarak zarar veren etken) hem de karsinojen (Kanser yapıcı madde) özellik taşır. Nikotin ayrıca annenin sütünün azalmasına da yol açabilir. Bu durum da bebeğin beslenmeyi reddetmesine ve sürekli huzursuz olmasına sebep olabilir. Sigarayı bırakmak, gebeliği hangi dönemi olursa olsun olumlu yönde etkiler. “Artık olan olmuştur, sigarayı bıraksam da ne fayda?” şeklindeki düşünceler kesinlikle yanlış ve bilimsellikten uzaktır.
Kötü alışkanlıklar çocuklara anlatılmalı
Yanında sigara içilen çocuklarda ise dikkat eksikliği, hiperaktivite, sık tekrarlayan üst solunum yolu ve kulak iltihapları, astım, alerji, öğrenme güçlüğü, beslenme ve uyku problemleri gibi birçok hastalık ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle ebeveynler sigarayı bırakamıyorlarsa da çocuklarının yanında kesinlikle sigara içmemeli, sigaranın kötü bir alışkanlık olduğunu çocuklarına aşılamalıdır.
Sigarayı bırakmak imkansız değil
Sigara tiryakilerinden en fazla duyulan savunma şekli “bırakamıyorum” olur. Ancak sigarayı bırakmak isteyen kişilerin bu yola çıkmadan önce bilmesi gereken, sigarayı bıraktıklarında neler kazanacaklarıdır. Sigarayı bırakan kişiler ilk 3 ile 4 ay arasında soluk alıp vermede kolaylık, öksürükte azalma ve damar hastalıkları riskinde düşüş gibi kazanımlar yaşar. Kalp ve hipertansiyon hastalıklarının ilerleyişini durdurmak için aldıkları ilaçların faydalarının sigara ile ortadan kalkmasını da önlemiş olurlar.