Konunun uzmanları olarak bunlara “oyun” deme taraftarı olmadıklarını, bunun masum bir algı oluşturduğunu ifade eden Eraslan, bu uygulamaların kişilerde bağımlılığa neden olduğunu söyledi.
ŞİDDET ÖĞRENİLEBİLİR BİR OLGU
Eraslan, şunları kaydetti: “16-26 yaş grubu arasında insanların kullandığı yeni moda oyunlar var. Bunlara ‘dijital savaş oyunları’ diyoruz. O kadar çok yaygınlaştı ki cep telefonuyla insanlar otobüste, evde, her yerde savaş oyunları oynamakta ve burada şiddeti öğrenmektedir. Şiddet temelli oyunlar, şiddet öğretir. Çünkü şiddet öğrenilebilir ve öğretilebilir bir olgu. Bu yüzden oyunda, savaş esnasında bir kişinin karşısındaki kişiyi başından vurması dopamin ve serotonin etkisi yaratıyor, haz ve mutluluk veriyor ve bağımlılık yapıyor. Zaten biz merkez olarak bu tarz oyunlara ‘dijital uyuşturucu’ diyoruz. Dijital tehlikeli oyunlar ve kendi alt segmentleri, okul öncesinden üniversite sonuna kadar bütün yaş gruplarını doğrudan etkilemektedir.”
AİLELER MUTLAKA TAKİP ETMELİ
Ailelerin, çocuklarının dijital dünyalarını mutlaka takip etmeleri ve onları anlamaları gerektiğini belirten Eraslan, ebeveynlerin ve öğretmenlerin dijital dünyayı iyi anlamamalarının çocuklarda büyük problemlere yol açabileceği uyarısında bulundu. SODİGEM’in bu konuyla ilgili çalışmalarına değinen Eraslan, “Kriminal zaman dilimleri var. Suç unsurları, özellikle 00.00-02.00 ve 00.00-05.00 saat dilimlerinde gerçekleşmekte. Bu saatlerde çocuklar çevrim içi durumdaysa büyük ihtimalle ve emniyetten gelen bilgiler doğrultusunda görüyoruz ki kriminal bir süreçle ilgili olabilirler. Ani motivasyon düşüklüğü yaşayan, okul başarısı birden düşen, günlük hayat sürecinin dışına çıkan ve odasında sürekli çevrim içi kalan çocukların böylesi dijital tehlikeli uygulamaları kullandıkları düşünülebilir” diye konuştu.
Yasaklama değil kademeli azaltma