'Sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış'

Mehmet Şahin, hem Kuleli Askeri Lisesi'nde hem de Kara Harp Okulu'nda, FETÖ'nün engellemesi ile karşılaştığına inanıyor. Askeri yargıya girme hayalleri suya düşen Mehmet Şahin, sivil hayatında girdiği hukuk fakültesinden bu yıl mezun olacak. Şahin'i engelleyen basamaklardan biriyse; askerliğin temel prensipleriyle ilgili soru beklerken 'sarımsağı gelin etmişler, 40 gün kokusu çıkmamış' atasözünün açıklamasının istenmiş olması...

Yeni Şafak

1994 yılında doğan Mehmet Şahin, 2008 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ni kazandı. Başarılı bir öğrenci olan Şahin, Kuleli'yi okul üçüncüsü olarak ve 100 tam disiplin notuyla tamamladı.

2012 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) askeri lise öğrencilerine sivil üniversitelere girme hakkı tanıdı. Amaç TSK'nın mühendislik, iktisat ve hukuk gibi dallarda ihtiyaç duyduğu uzmanları kendi bünyesindeki öğrencilerden karşılamasıydı.

Yeni uygulamaya göre askeri lise öğrencileri üniversite sınavına girecek, puanı yeterli olanlar arasından yapılacak seçimle ihtiyaç duyulan branşlarda uzman askerler yetiştirilecekti.

Liyâkat yerine mülâkat

Al Jazeera'nın haberine göre; Mehmet Şahin kendisine güveniyordu. Sınavdan iyi bir puan alacağından emindi. Hukuk okuyup askeri savcı veya hakim olmak istiyordu. Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) Türkiye sıralamasında en başarılı 3000. öğrenci oydu. O yıl Kuleli'den 25, Maltepe Askeri Lisesi'nden 15 öğrenci sivil üniversitelerde okumak için başvuruda bulundu. TSK toplam 15 öğrenci talep ediyordu. En iyi adayların belirlenmesi için öğrencilerin bir de mülâkata girmesi gerekiyordu.

Başarılı bir öğrenci ve subay adayı olan Mehmet Şahin, bu aşamayı da başarıyla geçeceğini düşünüyordu:

“Benim disiplin puanım 100 üzerinden 100'dü, 4 sene boyunca, 100 puanla bitirdim. Zaten devre üçüncüsüydüm, akademik anlamda da bir sıkıntım yoktu. LYS puan sonucumda da herhangi bir sıkıntı yoktu. Yani mülâkat sonucunda ne kadar iyi yaparsam yine sıralamaya girme imkanım o kadar iyi olacaktır."

“Üniversite olmadıysa, Harp Okulu"

O yıl LYS'den yeterli puan alan 25 Kuleli öğrencisinden yalnızca 4'düne Türk Silahlı Kuvvetleri kontenjanıyla üniversitelerde okuma hakkı tanındı. Geri kalan öğrencilerin 19'u askeri okuldan ayrılarak sivil üniversitelerde eğitim hayatlarına devem etmeyi seçti. Yalnızca Mehmet Şahin ve bir arkadaşı kariyerlerine asker olarak devam etmeyi seçtiler.

Kuleli'den üçüncülükle mezun olan Şahin, 100 tam disiplin notuyla Kara Harp Okulu'nun yolunu tutar. Ama önce bir buçuk aylık intibak kampını tamamlaması gerekiyordu.

İntibak kampı ve şok mangası

İzmir Menteş'teki kamp alanı Kuleli öğrencilerine yabancı bir yer değil. Lisedeyken, her yıl uygulama eğitimlerini burada yaparlardı. Ancak intibak kampını yöneten üst sınıf Harbiyelilerin ve okul komutanlarının tavırları bir şeylerin yolunda gitmediğini ta en başından Şahin'e hissettirdi:

“Daha koğuşa girerken bizi iki gruba ayırdılar. Sağa ve sola. Ben bunun notlara, başarı düzeyine bağlı bir dağıtım olduğunu sanmıştım. Ama daha sonra gördüm ki, aralarında benim de olduğum sol taraftaki öğrencilerin neredeyse tamamı intibak kampını geçemedi."

Mehmet Şahin, eğitimin daha üçüncü gününde öğrencilerin ' şok mangası' olarak adlandırdığı cezalılar arasına girer. Şahin o günü şöyle anlatıyor:

“Normalde eğitim sırasında hata yapanlar kısa süreliğine 'şok mangası' dediğimiz cezaya çarptırılır. Subay adayları cezalarını çeker ve eğitimlerine geri döner. Ama sizi şok mangasından çıkartmıyorlarsa bilin ki sizi atmak istiyorlar. Ben bu mangada, pes edene kadar, adeta işkenceye tabi tutuldum"

Hayallerini bitiren imza

Subay olmak ve TSK'ya hizmet etmek Şahin'in çocukluk hayaliydi. Ancak Kara Harp Okulu intibak kursunda gördüğü kötü muamele onu pes etme noktasına getirdi ve istifa dilekçesini imzalayarak çocukluk hayali olan askerliğe veda etti.

Şahin, ertesi yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. O'na göre Gülen Örgütlenmesi daha Kuleli'de öğrencileri korkutuyordu:

“Biz Kuleli'deyken çok başarılı ve parlak üst sınıf abilerimizin Kara Harp Okulu öncesi, intibak kursunda elendiğini duyuyorduk. Bazı abilerimizin harp okulundan ayrıldığını görüyorduk. Bu bizi çok şaşırtıyordu, anlam veremiyorduk. Tam olarak kim olduklarını, neyi amaçladıklarını bilmesek de orada bir örgütlenme olduğunu ve kendilerinden olmayanları bilerek elediklerini duyardık. Doğruymuş, ben bunu iki kere yaşadım. Hem hukuk okumamı engellediler, hem de asker olmamı..."

Şahin şimdi, başına gelen olayların FETÖ'nün işi olduğundan emin:

“Biz mezun olsaydık, ileride devam etseydik, askeri yargıda olacaktık. Askeri savcı, askeri hakim olarak göreve başlayacaktık ve onların istediği gibi hareket etmeyecektik. Bu nedenle bizi yönlendiremeyecekleri için bizi kontenjana almadılar."

“15 Temmuz gerçeği ortaya çıkardı"

Hukuk son sınıf öğrencisi olan Şahin, kendisi gibi haksızlığa uğradığını düşünen eski silah arkadaşlarıyla, amansız bir hukuk mücadelesi veriyor. 15 Temmuz darbe girişiminin gerçeği ortaya çıkardığını söyleyen Şahin, geçmişteki girişimlerinin neden sonuçsuz kaldığının da ortaya çıktığını düşünüyor:

“TBMM komisyonuna başımıza gelenleri yazdık, sonuç çıkmadı. Savcılığa verdiğimiz gerek bireysel, gerekse toplu dilekçeler hep takipsizlikle sonuçlandı. Şimdi anlıyoruz ki polis de onlarmış, savcı da onlarmış, hakim de. 15 Temmuz'dan sonra çok şeyin değişeceğine inanıyorum."