Çevresindekilerin "Bursa'ya suşi yeri açmalısın" teşvikiyle ve Uzak Doğu mutfağı üzerine açılan lokantaların kentte fazla ömrünün fazla olmaması nedeniyle başka bir konseptle bu işi yapmayı planladığını dile getirdi.Turgay Şenyuva, suşiyi Adana kebapla aynı mekanda sunmaya karar verdiğini ifade ederek, "Çift lezzet tek mekan sloganıyla bir şey yapalım dedik. Açtıktan sonra çok güzel olumlu tepkiler aldık." dedi.
Türk usulü değil normal suşi
Suşinin herkesin tüketebileceği bir yiyecek olmadığına, ayrıca Türklerde bu yemeğe karşı bir ön yargı bulunduğuna işaret eden Şenyuva, şunları söyledi:
"Biz bu ön yargıyı elimizden geldiğince kırdık. Çünkü biz mümkün olduğu kadar bizim damak tadımıza uygun ama gerçek suşiler yapıyoruz. Tabii ki Türk usulü değil normal suşi. Bunun yanında Adana kebabımız da çok tutuldu. Suşide de aynı şekilde. Birçok kişiye suşiyi alıştırdık."
Şenyuva, suşide kullanılan tüm malzemelerin orijinal olduğunu, bunları Uzak Doğu'ya giderek kendisinin aldığını aktararak, kebapta kullandıkları etleri de büyük bir titizlikle seçtiğini, her iki mutfakta müşteriye en iyi lezzeti sunabilmek için gayret gösterdiğini dile getirdi.
Suşi ile şalgam beraber
Bazı müşterilerinden, "Biz burada dürüm içinde suşi olabileceğini düşündük" gibi ilginç yorumlar aldıklarını vurgulayan Şenyuva, şu değerlendirmede bulundu:
"Müşterilerimiz buraya geldiklerinde şaşırıyorlar. 'Acaba kebaptan yapılma suşi mi?' diye düşünüyorlar. Ama biz bunun böyle olmadığını, bu suşilerin gerçek olduğunu söylüyoruz. Çiftler geliyorlar, bayanlar özellikle suşi yemek istiyorlar. Erkekler ise genellikle, 'Biz suşi yemeyiz kebap yiyeceğiz' diyorlar. İkisi birden geliyor bir taraf suşi diğer taraf kebap yiyor. Gayet de memnun ayrılıyorlar. İçecek olarak şalgam veriyoruz kebabın yanında. Şalgamın tadına şuşi yiyenler de bakıyor. Suşi ile şalgamı birlikte tüketiyorlar. Kebap yiyen üzerine yeşil çay içebiliyor. Yani iki farklı kültüre ait lezzetleri bir anda burada tatmış oluyorlar."