Madalet Grabbe Başusta’nın hayatı; “Bulutlara Dokunmak” ve “Dünyaya Göklerden Bakan Kız” isimli kitapların ardından bu kez de “Madelet – Rüzgâra Karşı Uzun ve Cesur Bir Yürüyüşün Öyküsü” isimli belgesel film ile anlatılıyor. Madelet’in henüz 13 yaşında iken havacı ağabeylerinin “Sen kızsın anlamazsın bu işlerden” sözlerine inat, yaşı büyütülerek, Eskişehir Planör okulunda havacılık tutkusuyla başlayan hayat hikâyesi; Ankara, İstanbul, Almanya ve Amerika başta olmak üzere birçok dünya ülkesine uzanıyor. Madelet’in ilham verici yaşamı, eşi Hüseyin Başusta’nın yapımcılığında beyaz perdeye taşınıyor.
Yardımlaşmadan doğan aşk
Havacılığa olan sevgisi kadar, memleketine de derin bir aşkla bağlı olan Başusta, memleketi için her türlü hizmette yer almaktan çekinmiyor. 1999 yılında iş için bulunduğu Amerika’da, Adapazarı ve Gölcük’te meydana gelen büyük deprem felaketini öğrenir öğrenmez, hemen ülkesine dönerek 49 yıl başkanlığını yaptığı Bremen Türk Alman Kadınlar Birliği Derneği ile beraber yardım çalışmaları içerisine giriyor. Depremde annesi ve babasını kaybeden çocuklar için, “Bremen Mızıkacıları Yetimhane ve Kreşi”ni kurarak bu tesisi, Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlıyor. Tüm bu yardımlar için Türkiye’den irtibata geçtiği isim ise gelecekteki eşi yapımcı Hüseyin Başusta oluyor. Başusta, Madelet’e yetimhane ve diğer faaliyetleri için elinden gelen yardımı gösteriyor. Zor zamanda yapılan bu iş birliği ilerleyen zamanlarda evlilikle taçlanıyor.
İki kitap bir film ile Madelet
Eşine büyük bir aşk ile bağlı olan Hüseyin Başusta, Madelet ismni ölümsüzleştirmek adına iki kitap kaleme alıyor. Türkiye’de ilgiyle karşılanan bu biyografiler romanı aynı zamanda “Madelet–Rüzgâra Karşı Uzun ve Cesur Bir Yürüyüşün Öyküsü” belgeseline de kaynaklık ediyor. Hayatını adeta dünya insanlarına adamış, memleketine âşık bir Türk kadını olan Madelet’in hayatını anlatan bu belgesel için, yurtiçinde ve yurtdışında çekimler yapılmış. Yapılan çekimler, Madelet’in onlarca yıl sakladığı gazete küpürleri, yazılar, belgeler, fotoğraf ve videolardan oluşan çok kapsamlı arşivi ile birleştirilerek 58 dakikalık başarılı ve dikkat çeken bir belgesel haline getirilmiş. Yönetmenliğini Nebil Özgentürk’ün, üstlendiği belgesel film, 2023 ve 2024 yıllarında katıldığı birçok ulusal ve uluslararası belgesel film festivallerinde ödüller kazandı. Hindistan’ın en prestijli film festivallerinden biri olan ve jüri başkanlığını Sandeep Marwah’ın üstlendiği, 12.’si düzenlenen “12th International Documentary Film Festival Noida “ belgesel festivalinde belgesel jürisi tarafından “Award of Excellence” (Mükemmellik Ödülü) ile onurlandırıldı.
Takdir gören bir yaşam
Madelet Grabbe Başusta, Türkiye ve yurt dışında yüzlerce sosyal sorumluluk projesinde yer alır. Yaptığı çalışmalarla pek çok ödüle de layık görülür. Almanya’nın önde gelen inşaat şirketlerinden birinin kurucu ortağı olan Başusta, 1963 yılından sonra Almanya’ya gelen Türk işçileri ve ailelerinin, Alman toplumuna entegrasyonu için yaptığı önemli çalışmalar nedeniyle 15 Aralık 2001 tarihinde, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau tarafından Liyakat Madalyası ile ödüllendirilir. 2018 tarihinde ise Azerbaycan ve Türkiye arasında dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin gelişmesi alanında yaptığı hizmetlerden dolayı, Bakü Avrasya Üniversitesi akademik kurulunun kararıyla kendisine fahri doktora diploması verilir.