Rus Klasikleri Ketebe’de

Her kütüphanenin vazgeçilmezi, tüm edebiyat okurlarının baş ucu kitabı Rus klasikleri Ketebe etiketiyle raflarda. 19. yüzyılda dünya edebiyatında çığır açan büyük Rus yazarlar Dostoyevski, Çehov ve Gogol’un unutulmaz eserleri Nihal Yalaza Taluy’un nitelikli çevirisiyle okurlarını bekliyor.

Rus Klasikleri Ketebe’de

Birbirlerinden ilham aldıkları tartışmasız olan ancak her biri daha ilk eserlerinden itibaren kendi üsluplarını ortaya koyan üç önemli isim; Nikolay Gogol, Fyodor Dostoyevski ve Anton Çehov. Haklı şöhretleri neticesinde dünya genelinde edebiyat okurları arasında en meşhur isimler arasında yer alan yazarlar, asırlardır ilk günkü heyecanla okunmaya devam ediyor.

Paltosundan edebiyat çıkaran isim: Gogol

Nikolay Gogol, Rusya’da aristokrasi, sefahatinin son demlerini yaşarken, aşağıdaki küçük insanların birbirinin üstüne basarak var olmaya çalıştığı bir dönemin yazarıdır. Ketebe etiketiyle raflardaki yerini alan Bir Delinin Hatıra Defteri, Palto ve Burun öykülerinde, sert ve çarpıcı bir gerçeklikle seslenir okurlarına. Bu gerçekçi tutumu, kendinden sonraki Rusya ve dünya için de bir başlangıç noktası oluşturacaktır. Eleştirmenlere göre bugün bile Gogol’e uğramadan “küçük insan”ın kim olduğunu anlamak mümkün değildir. Çağdaşı Dostoyevski’nin de dediği gibi kendisinden sonra gelen edebiyatçıların “Gogol’un Palto’sundan çıktıklarını” söylemek abartı olmaz.

Dostoyevski’nin eserleri Ketebe'de

Ketebe Yayınları’nın itinalı bir Türkçe ile yeniden yayınladığı edebiyat başyapıtlarında en geniş yer Fyodor Dostoyevski’ye ait. 60 yıllık ömrüne hepsi birbirinden önemli çok sayıda başyapıt sığdıran Dostoyevski; roman, kısa öykü ve deneme yazarı. Pek çok edebiyat eleştirmeni tarafından, Dünya edebiyatının en mükemmel yazarlarından biri kabul edilen Dostoyevski’nin eserleri, kendisinden sonraya silinmez bir iz bırakmıştır.

Freud; “Dostoyevski olmasaydı, psikanaliz biraz beklemek zorunda kalacaktı” der. Gerçekten de dünya romanının en büyük örneklerini kendini tüketircesine büyük bir coşkuyla kaleme alan Dostoyevski’nin her eseri, insanın karanlık taraflarına dair bir şeyler söylemektedir. İnsan ruhunun derinlikleri ve toplumsal yabancılaşmaya dair etkileyici bir inceleme sunan, ifade gücünü daima insana ve insanın kaderi konularına adayan Dostoyevski, hayatın çatlaklarına sızarak okuruna insanın gerçek benliğine dair sorular yöneltir. Yazarın Ketebe etiketiyle yayınlanan diğer eserleri Ev Sahibesi, Öteki, Ebedi Koca, Beyaz Geceler ve Kumarbaz romanları üslubunun en güzel örnekleri arasında yer almaktadır.

Eserleri dilimize yeniden çevrilen üçüncü yazar olan Anton Çehov, yine aynı coğrafyada, Gogol’un ölümünden 8 yıl sonra, 29 Ocak 1860’da dünyaya gelir. Çehov, Rus oyun ve kısa öykü yazarıdır. Tarihte kısa öykü alanında en iyi yazarlar arasında sayılan yazar, kısa sayılabilecek 44 yıllık hayatına asırlar ve nesiller boyu okunacak eserler sığdırmıştır.

Çehov'da Ketebe raflarında yerini aldı

Çehov’un Altıncı Koğuş ve Düello isimli romanları, çağdaşı diğer yazarların eserlerinde olduğu gibi okuru 19. yüzyıl Rusya’sının kasvetli dünyasına götürür. Bir taşra kasabasında geçen Altıncı Koğuş’un başkahramanı İvan Dmitriç, kendisini her an tutuklanacağına dair bir paranoyanın kıskacında bulur. Bu saplantı, onu bir akıl hastanesinin altıncı koğuşuna sürükler. Bu koğuş, sadece fiziksel bir çöküşün temsili değil, aynı zamanda insani değerlerin de yok sayıldığı karanlık, pis ve umutsuzlukla dolu bir cehennemdir.

Çehov, karakterlerini Rus toplumunun farklı yansımaları şeklinde kurgulayarak onların etik çatışmalarla ve zıtlıklarla yüzleşmelerini sağlar. Bireyin görevle arzu, akılla tutku arasında verdiği mücadelenin katmanlarını ince ince işler. Kırk dört yıllık ömrüne beş yüzden fazla öykü sığdıran Çehov’un Düello isimli eseri, yazarın en geniş kapsamlı ahlaki ve felsefi sorgulamalar içeren öyküsüdür. Bu zamansız eserde Çehov, varoluşun en temel sorularına dokunarak okuru, insan ruhunun sınırlarını zorlayan bir düşünsel yolculuğa sürükler.