Rota hep milletten yana: O defter kapandı

Arşivleri halk ve sivil yönetimi destekleyen manşetlerle dolu olan Yeni Şafak, 30 yıllık mazisinde ilkelerinden taviz vermedi. Bu tutum 28 Şubat postmodern darbe sürecinde “Darbe defteri kapandı”, 15 Temmuz FETÖ kalkışmasını izleyen 16 Temmuz 2016’da ise “Vatan hainleri” manşetiyle demokrasi ve sivil yönetimin yanında saf tuttu.

Fazlı Şahan
MGK bildirisi dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a dayatılarak imzalatılmak istendi. Ancak Erbakan imzalamadı. 3 Mart 1997’de DYP’nin bazı önde gelen isimleri, hükümetten çekilme çağrısında bulundular.

Yeni Şafak, 30 yıllık yayın hayatında rotasını demokrasi ve sivil yönetimin yönetimde üstünlüğünden yöne çizdi. Arşivleri halk ve sivil yönetimi destekleyen manşetlerle dolu olan Yeni Şafak, 30 yıllık mazisinde de ilkelerinden taviz vermedi. 28 Şubat süreci ile FETÖ’nün 15 Temmuz kalkışması öncesi ve sonrasında verilen mücadelede kendini bariz bir şekilde gösterdi.

CUMHURİYET’E CUMHUR SAHİP ÇIKTI

28 Şubat sürecinde Müslümanların hedefe konduğu 20 maddelik Milli Güvenlik Kurulu kararlarında vesayetçilerin “eğitim mühendisliği” de önemli yer tuttu. 28 Şubat 1997 tarihli 9 saatlik Milli Güvenlik Kurulu askerin siyaseti hesaba çektiği bir platforma dönüşmüştü. Söz konusu MGK’nın uzun süren toplantı sonrasında bahaneleri “Cumhuriyet elden gidiyor” oldu. Bildiride, “Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulamasından asla taviz verilmeyeceği” vurgulandı.

LAİKLİK BAHANESİYLE

28 Şubat’ın en büyük argümanlarından olan “laiklik”in arkasına saklanılan bildiride, “Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendikleri” iddia edildi. Söz konusu bildiride toplum “gerginlik” ile korkutulup “yaptırımlarla” tehdit edildi.

HÜKÜMET TBMM’DE KURULUR

MGK bildirisi dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a dayatılarak imzalatılmak istendi. Ancak Erbakan imzalamadı. 3 Mart 1997’de DYP’nin bazı önde gelen isimleri, hükümetten çekilme çağrısında bulundular. Erbakan, çağrıda bulunanlara “Hükümet TBMM’de kurulur, MGK’da kurulmaz” diyerek kararlılığını gösterdi. Refahyol’un ortağı Tansu Çiller gerginliğin atlatılması için hükümet protokolünde yer alan değişikliğin öne çekilmesi önerisiyle Erbakan’dan başbakanlık görevini istedi. İzleyen süreçte içinden istifalarla DTP kurduruldu ve DYP’de “hükümetten çekilelim” sesleri yükselmeye başladı.

DEMİREL’DEN TEHDİT GİBİ AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, MGK’nın anayasal ve kendine özgü bir kuruluş olduğunu vurgulayarak, “MGK kararlarının uygulanmaması halinde devletin yürümeyeceğini, uygulamayanların sorumlu olacağını” söyledi. Bundan sonraki süreçte, başta 8 yıllık kesintisiz eğitim olmak üzere MGK kararlarının uygulanmasında ortaya çıkan tartışmalar, DYP ve RP arasındaki yol ayrımını hızlandırdı. Bazı sivil toplum kuruluşları da açıklamalar yaparak, MGK kararlarına tam destek verdiklerini ifade etti.

İZLEME KOMİTESİ KURULDU

İki ay sonra MGK toplanarak 28 Şubat’ta alınan kararların ne kadar uygulandığını belirlemek için bir adım daha atarak, “İzleme Komitesi” kurulmasını kararlaştırdı. Bu komite, her ay MGK’ya bu kararların uygulanıp uygulanmadığına yönelik rapor sunacaktı.

‘SAĞDUYU’ MANŞET

Post modern darbecilere karşı 20 maddelik talep zincirini imzalamamakta uzun süre direnen Necmettin Erbakan’a destek çıkanlardan biri de söz konusu süreçte Yeni Şafak oldu. Toplumun korkutulduğu MGK’nın ardından Yeni Şafak “Gerginlik çıkmadı” sağduyusunu manşetine taşıdı.

GERI DÖNÜŞ YOK

Vesayetçi askerler eliyle darbe söylentilerinin sürekli ısıtıldığı söz konusu günlerde Yeni Şafak tarafını belli etmiş 2 Mart’ta vesayetçilere net mesaj olacak şekilde ‘Darbe defteri kapandı’ başlığıyla çıkmıştı. Refahyol hükümetini demokratik platformlarda engellemeyen ve tek parti dönemine özlem duyan çevrelerin sonuçsuz kalen talepleri de yine birinci sayfadan “Geri dönüş yok” manşetiyle verilmişti.

KRIZ TRAFIĞI

MGK toplantısının yol açtığı krizi aşağıya çekmek isteyen Başbakan Erbakan, hükümetle ordu arasında oluşturulan diyalogla çözümü arzuladı. Başbakan Erbakan’ın mart aylarında ki o gerginliği indirmek için yaptığı diyalogların detayları ‘Kriz trafiği’ başlığı ile Yeni Şafak’ta okurlara duyuruldu.

BIR DAHA DÜŞÜNÜN

MGK bildirilerinin tartışıldığı o haftalarda bir diğer başlığımız ise ‘Bir daha düşünün!’ oldu. MGK’da dile getirilen talepler değişik kesimlerce kabil edilemez bulunurken Yeni Şafak olarak bu kesimlerin görüşlerine kulak verdik.

DINLE UĞRAŞAN KAYBEDER

Süreçte attığı başlıklarla kendinden söz ettiren Yeni Şafak 8 Mart’ta ‘Dinle uğraşan kaybeder’ başlığıyla çıktı. Başbakan Necmettin Erbakan’ın “Batı’daki anlamıyla laiklik İslam’ın bir parçasıdır” sözlerinin yer aldığı o günde Yeni Şafak’ta MGK’nın ‘İhtiyaç fazlası İmam Hatip Liselerinin kapatılması’ yolundaki tavsiye kararlarına tepkileri yer aldı. İHL’lelerin Türkiye’de hiçbir zaman ihtiyaca cevap verecek sayıya ulaşamadığı, bu alanda duyulan okul ihtiyacının her geçen gün daha da arttığı okuyucularına duyuruldu.

TÜRKIYE’YI OYALAMAYIN

MGK ile doruğa çıkan asker-hükümet gerginliğini kullanan çevreler bir yandan Türkiye’yi geri götürmeye çalışırken bir yandan da hükümetin bozulması için lobi faaliyetleri yürütüyorlardı. Bu kaos tablosunu sunİ darbe gündemi, ülkenin itibarını dışarıda da olumsuz etkiliyor deyip ‘Türkiye’yi oyalamayın’ başlığına imza attık.

NE YAPACAKSAN YAP!

28 Şubat kararları üzerinden iki ay geçmesine rağmen tartışmaları bir türlü bitmek bilmedi. Hem içeriden hem de dışarıdan gelen sistemli saldırılar sonucunda icraat yapmak yerine meşruiyet tartışmalarıyla vakit kaybeden Refahyol hükümetine 24 Nisan 1997’de kamuoyunun, Başbakan Erbakan’ın tavır koymasını beklediği ifade edilerek ‘Ne yapacaksan yap!’ başlığıyla çıktı.