Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi, 1070 gündür yaz demeden kış demeden devam ediyor. Bu süreçte kimi evladına kavuştu, kimisi ise hala nöbete devam ediyor. Vicdanı olan herkesin yüreğini titreten bu olaylara ise sanat dünyası kör ve sağır. Sayıları çok az olan bazı duyarlı sanatçılar hariç, oyuncu, entelektüel, yazar veya şarkıcılar bu konuya sanatıyla dikkat çekmek bir yana, tek kelam bile edemiyor.
BİR TAŞ DA BEN ATMAK İSTEDİM
Dağa kaçırılan bu çocukların neler yaptığından herkesin haberdar olduğunu, siyaseti, toplumsal kaygıları, görüş ayrılığını her şeyi bir yana bırakmamız gerektiğini söyleyen Canat, böyle bir tiyatro yapma sebebini ise şu ifadelerle anlatıyor: “Neden bu feryatlar sanki bir siyaset malzemesi gibi algılanıyor? Acının siyaseti olabilir mi? El- vicdan dedim hayretle. Ben tiyatronun mutfağında büyümüşüm, gerek kalemim gerek oyunculuğum bu mutfağın, yani tiyatro sanatının ürünü. Herkes elindeki taşı vatanını korumak için atacak! Hacire Akar ananın elindeki taşı Diyarbakır HDP binasının camlarına atacak yüreği var. Ben de bu vatanın evladıyım, bu vatanda yaşayan bir anneyim, bir taş da ben atayım istedim. Elimdeki en etkili taş kalemim olduğu için bu oyunu yazıp, oynamaya karar verdim. Bu düşünceme fikir ve kalem desteğinde bulunan Esra Elönü’ ye çok teşekkür ediyorum.”
GÖZYAŞLARIYLA PROVA
Provaları süren oyunun müzikleri Yücel Arzen imzası taşıyor. Tek kişilik bir gösteri olduğu için ışık ve müzik noktasında ciddi hassasiyet gösterdiklerini söyleyen Canat, “Yer yer gerçek sesleri de duyabileceğimiz prova yapıyoruz. Provaları yaparken dayanamayıp ağlamaya başlıyorum. Düşünün rol yaparken bile yüreğim dayanmıyor. Annelerin acılarını hissediyorum. Gözyaşı içinde provalara devam ediyorum” ifadelerini kullanıyor.
Hasan Gelmedi oyununun ilk gösterimi Eylül ayında Diyarbakır’da yapılacak. Gala ise Ekim ayında AKM’de olacak ve sonrasında başka şehirlerde de gösterime girecek.