Külhan Mahallesi 2. İstasyon Caddesi'nde üç metrekarelik dükkan kiralayan Ramazan usta, mesleğini 30 yıldır burada sürdürüyor. Coşkun, yaptığı açıklamada, merkeze bağlı Seyithasan köyünde dünyaya geldiğini söyledi.
Toros Dağları'nın ortasında, yaşam şartlarının zor olduğu köyde çobanlıktan başka bir işin olmadığını belirten Coşkun, "Köyde yapacak bir şey yoktu. Tarım alanı az. Sabanla ekecek, orakla biçeceksin. 3-5 tane keçin olursa onu güdeceksin. Bu yüzden babam köyde kalmamı istemedi. İlkokulu bitirdikten sonra 'ele karış, bir meslek öğren' diye 12 yaşında Karaman'da bir ayakkabı imalathanesine beni çırak olarak verdi. O zamanlar okuldan çıkan çocuklar çırak olarak işe başlarlardı" diye konuştu.
Babası sanata gönderdi
Ayakkabı imalathanesinde 1988 yılına kadar çalıştığını, sonra kendi iş yerini açtığını anlatan Coşkun, şöyle devam etti:
Coşkun: Neyin nerede olduğunu ben bilirim
Ramazan Coşkun, küçük de olsa iş yerini değiştirmeyi hiç istemediğini, burada kendine göre bir düzen kurduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Burası ana cadde üzeri. Metrekaresine göre kirası biraz pahalı gelebilir ama benim bundan şikayetim yok. Şimdi burada başka biri olsa çalışamaz. Benim dikiş dikerken, ayakkabı tabanı dikerken, yapıştırırken belli bir duruşum var. Başkası olsa yapamaz. Neyin nerede olduğunu ben bilirim. Bu dükkan çarşının tam merkezinde. Daha ucuz bir dükkan bulsam ara sokak olsa bu kez de akşama kadar iş yapamam, belki de kirayı bile ödeyemem. Bu dükkanda ise gece 12'ye kadar da dursam iş olur. Mekan ufak ama gönlümde çok büyük."
Daha çok pahalı ayakkabı geliyor
Mesleğin artık ilgi görmediğini, piyasada çok ucuza ayakkabı alınabildiğini vurgulayan Coşkun, "Ayakkabı tamirine çoğunlukla pahalı ayakkabılar geliyor. İnsanlar 20 liraya, 40 liraya ayakkabı alıyor. Tamir edilmesi gereken bir yeri olduğu zaman ayakkabıyı tamir ettirmek yerine atıp yenisini alıyorlar. Bana gelenlerin çoğu pahalı ayakkabılar. O yüzden müşteriler ayakkabısını tamir ettirerek kullanmaya devam ediyorlar" ifadelerini kullandı.