Panik atak en fazla gençlerde görülüyor

Geçmişte yaşanılan olumsuz travma, etkilenilen bir olay, ölüm korkusu gibi sebeplerle ortaya çıkan panik atak rahatsızlığına en çok ergenlik dönemindeki gençler yakalanıyor.

Yeni Şafak
Panik atak rahatsızlığı en çok ergenlik dönemindeki gençlerde görülüyor.

Sıcakların artmasıyla birlikte terleme, çarpıntı, bunalma gibi şikayetler, kontrol edilemediği takdirde psikolojik anlamda bireyleri çöküntüye uğratıp sosyal hayatla tüm iletişimi koparan panik atak rahatsızlığına da dönüşebiliyor.

Geçmişte yaşanılan olumsuz travma, etkilenilen bir olay, ölüm korkusu gibi sebeplerle ortaya çıkan ve kişilerin sosyal yaşantılarını olumsuz etkileyen panik atak rahatsızlığına en çok ergenlik dönemindeki gençler yakalanıyor. Panik atak rahatsızlığının kişideki nevrotizenin yüksek olmasıyla bağlantılı olduğunu söyleyen Psikolog Dr. Hüseyin Ebadi şunları söyledi: “Panik atak aniden oluşur ve yaşanılan çevre, sosyal yaşantı bu duruma sebeptir. Önce hastalığın sebepleri araştırılarak hızlıca teşhisi konulduktan sonra tedaviye başlanılmalıdır."

Hasta sosyal çevresiyle iletişimi kesiyor

Günümüzde sık rastladığımız panik atak rahatsızlığı; evden dışarı çıkamama, ölüm korkusu, toplu taşıtlara binememe gibi sonuçlar doğurarak hastanın sosyal çevresiyle iletişimi kesip, içine kapanıp her an ölümü düşünerek vakit geçiren bireylere dönüşmelerine sebep oluyor. Konuyla ilgili Ebadi, var olan şikayetler değerlendirildiğinde eğer sonuç panik atağa götürüyorsa, hemen tedaviye başlanılmalıdır. Tedavinin iki şekilde yapıldığını söyleyen Ebadi, ilaç tedavisi ve psikolojik tedaviyle hastanın iyileştirilebileceğini ve ilerlemeden sosyal yaşantısına devam edebildiğini söyledi.

Aileye de büyük sorumluluk düşüyor

Panik atağın tedavi edilmezse sorunun büyüyerek ağır psikolojik bozukluklara sebep olabileceğini söyleyen Ebadi, “İlaç tedavisi ve psikoterapi yardımıyla rahatsızlık giderilmeye çalışılmalıdır. Bu noktada hasta yakınlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Hasta yakınları daima anlayışlı olmalıdır. Ayrıca hasta nelerden korkuyor ve uzaklaşıyorsa ikna edip ona yönelterek tedavi sürecinin hızlanması sağlanır. Hasta metroya binmekten korkuyorsa, ikna edin ve metroya bindirin. Evden çıkmaktan korkuyorsa ikna edip dışarı çıkarmaya, gezdirmeye çalışın böylelikle tedavi süreci daha da hızlanmış olur” diye konuştu.

HAYAT
Birincil ilerleyici MS hastalığına 'Ocrevus' tedavisi uygulandı

HAYAT
Migren tedavi edilebilen bir hastalık

HAYAT
MS uygun tedaviyle kontrol altında tutulabilir

HAYAT
D vitamini MS riskini 2 kat düşürüyor