On beş yıldan uzun süredir birlikte çalarak kıtalararası performans sergileyen üç arkadaştan oluşan Hollanda’nın önde gelen caz topluluklarından Rembrandt Trio, bir kez daha Türkiye’deki müzikseverlerin huzuruna çıkmaya hazırlanıyor. İran müziğinin usta doğaçlamacısı ve klasik Pers vokal geleneğinin büyük yorumcularından Mohammad Motamedi ile aynı sahneyi paylaşacak grup birlikte imza attıkları yeni albümleri “İntizar” ile müziğin coğrafi sınır tanımazlığı ilan ederek, dinleyicilere unutulmaz bir müzik ziyafeti sunacak. 10 Aralık Salı akşamı CSO Ada Ankara’nın ev sahipliği yapacağı konsere günler kala Yeni Şafak Pazar olarak, Rembrandt Trio ve Mohammad Motamedi ile eşsiz nağmelere şahit olacağımız konserle ilgili konuştuk.
Müzikal sınırları yeniden tanımlıyor
Ekibi bir araya getiren albümleri “İntizar”, Batı enstrümanlarının ve geleneksel İran şiirinin eşsiz bir birleşimi olarak müzikal sınırları yeniden tanımlıyor. Albümde Mohammad Motamedi’nin geleneksel Pers müziğindeki etkileyici vokal yeteneği, Rembrandt Trio’nun cazın temel taşları üzerine inşa ettiği yenilikçi ve yaratıcı müzik anlayışıyla birleşiyor. Böyle bir birliktelik için ilk adımların nasıl atıldığını bizimle paylaşan Rembrandt Trio üyeleri, “Rembrandt Trio, klasik projelerin ve caz projelerinin yanı sıra, yıllardır Hossein Alizadeh gibi İranlı müzisyenlerle çalıyor. Bir noktada bir vokalisti de dahil etmenin harika olacağını düşündük. Muhammed Mutamedi’yi, Hossein Alizadeh’in kaydettiği ve onun yer aldığı ‘Bade Tui’ adlı kayıttan kişisel olarak tanıyorduk. Sanırım bu kayıt belki 15 yıl önceye ait bir şey” şeklinde konuşuyor ve ekliyorlar: “Üçümüz de onun kendine özgü Farsça şarkı söyleme tekniğinden oldukça etkilenmiştik. Ayrıca Farsça şarkı söylemesi de bizim için çok güzel, yeni bir karışım ve renk.”
Tanışmamız Tony’nin mutfağında oldu
Uluslararası ödülleriyle İran’ın en yetenekli sanatçılarından biri olarak tanınan Mohammad Motamedi’ye Hollanda’nın önde gelen caz üçlüsü Rembrandt Trio’nun müziğini ilk duyduğunda neler hissettiğini soruyoruz. Motamedi, Rembrandt Trio’yu grupta yer alan arkadaşı Tony Overwater aracılığıyla tanıdığını açıklıyor ve “Tony ile ilk buluşmamız onun mutfağında gerçekleşti. Biraz sohbet ettikten sonra Tony enstrümanını eline aldı. Çalmaya başladığında, enstrümanının bana özgürlük duygusu verdiğini hissettim, tıpkı istediği yere uçabilen bir kuş gibi. O zamandan beri Rembrandt Trio ile her performansımda aynı duyguyu yaşıyorum” ifadelerini kullanıyor. Rembrandt Trio ile performansımın büyük bir kısmının doğaçlamaya ayrılmış durumda olduğunu ifade eden Motamedi, “Konserlerimde doğaçlamaya her zaman özel bir önem veririm. Seyircilerin bana gönderdiği enerjiyi müziğin diliyle çevirip o anda onlara geri vermeyi seviyorum” diyor. Geçmiş bir çok konserinde olduğu gibi bu 10 Aralık akşamı CSO Ada Ankara’da eşsiz nağmelere şahit olacağımız bu konserde de Türkçe olarak okuyacağı doğaçlamalar var mı merak ediyoruz. Motamedi, “Evet, doğaçlama konserimizin önemli bir parçası olacak. O esnada ne yaşanır bu hem bizim için hem de dinleyici için sürpriz. Ancak albümüze ve konsere de ismini veren İntizar Azeri Türkçesi. Dolayısıyla dinleyenlere çok tanıdık geleceğini ve eşlik edeceğini düşünüyorum” diyor.
Türk müzisyenlerle temas halindeyiz
15 yılı aşan birliktelikleri ile grup, caz müziğinin temel yapısını korurken Batı klasik müziği ve Orta Doğu müziği gelenekleriyle yaptığı cesur iş birlikleriyle dikkat çekiyor. Daha önce Türkiye’de de konserler veren ekibe Türkiye’deki müzisyenleri nasıl bulduklarını sorduğumuzda “Türklerin oldukça büyük bir nüfusa sahip olduğu bir ülkede yaşayan Hollandalı müzisyenler olarak, Türk müzisyenlerle uzun zamandır zaten temas halindeyiz” diyorlar ve bizim için birkaç isim sıralıyorlar: “Erkan Oğur, gitar çalan biri, tabii ki. Onu iyi tanıyorum, süper yetenekli bir müzisyen. Ve tabii ki, bir zamanlar birlikte bir proje yaptığımız Kudsi Ergüner var, bu gerçekten çok ilginçti.” Rembrandt olarak ayrıca Osmanlı klasik müziğini renkleri, tatları ve o oda müziği havasıyla çok beğendiklerini ifade eden grup açıklamasını şöyle tamamlıyor: “Bu müzik, ayrıca, çok yüksek sesle güçlendirilmediğinde en iyi şekilde duyuluyor bence. Bu da onu insan dokunuşuna sahip bir hale getiriyor, sentetizörler ya da elektrik baslar veya yüksek sesli davullarla bir tezat oluşturuyor. Yani Türk kültürü veya bu Osmanlı müziğiyle ilgili olarak, bence bu müziğin ses kalitesi üçlü olarak bizim de çok sevdiğimiz bir şey. Dolayısıyla kanun çalımı, riq, ney veya diğerleri, hani, bu tür enstrümanlardaki insana özgü tatlar.” Rembrandt Trio ve Mohammad Motamedi, 10 Aralık Salı akşamı CSO Ziraat Bankası Ana Salon’da müziğin büyüsünü buluşturmak için sahnede olacak. Konser biletleri CSO gişesinden ve biletinial adresinden temin edilebilir.