Sağlık Bakanlığı Organ Doku Nakli ve Diyaliz Merkezi Başkanı Sancar Tepe, Türkiye'de organ bağışının yüzde 200 artığını belirtti. Tepe, “Yüzde olarak önemli bir artış var, ama sayıya vurduğumuzda bağışlar yine yeterli değil. Bize her yıl 1500 kadavradan organ gerekiyor” diye konuştu. Türkiye'de 44 bin diyaliz hastası bulunduğunu söyleyen Tepe, bu hastaların devlete yıllık maliyetlerinin 1 milyar dolar olduğunu, hastaların tamamının organ nakli olması halinde ise bu maliyetin yıllık 500 bin dolara düşeceğini bildirdi.
Türkiye'de organ bağışı yüzde 200 arttı. Uzmanlara göre bu artış yine de yeterli değil.
Sağlık Bakanlığı Organ Doku Nakli ve Diyaliz Merkezi Başkanı Sancar Tepe, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de organ bağışının yüzde 200 artığını belirterek, “Yüzde olarak önemli bir artış var, ama sayıya vurduğumuzda bağışlar yine yeterli değil. Bize her yıl 1500 kadavradan organ gerekiyor” dedi. Bir vatandaşın sadece organ bağışlamasının yeterli olmadığını, beyin ölümü sırasında mutlaka makineye bağlı bulunması gerektiğini, yani normal ölüm sonucu organların da öldüğünü ifade eden Tepe, organlarını bağışlayan kişinin ailesinin de bu bağışa razı gelmesinin şart olduğunu, aksi halde organların yine alınamadığını kaydetti.
Tepe, 2002 yılında beyin ölümü bildiriminin 148, 2003'te 163, 2004'te 220, 2005'te 229, 2006'da 270, 5 Kasım 2007 itibariyle ise 485 olduğunu bildirdi.
Tepe, Türkiye'de 44 bin diyaliz hastası bulunduğunu belirtirken, bu hastaların devlete yıllık maliyetlerinin 1 milyar dolar olduğunu, hastaların tamamının organ nakli olması halinde ise bu maliyetin yıllık 500 bin dolara düşeceğini söyledi.
Ayrıca diyaliz makinesine bağlı kişinin organ nakli olması halinde yaşama şansının arttığını kaydeden Tepe, nakli gerçekleşen 1 yıllık hastanın yaşama şansının yüzde 95, 5 yıllık hastanın yüzde 85, 10 yıllık hastanın ise yüzde 65 arttığını açıkladı. Tepe, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'na bağlı 318, üniversite hastanelerine bağlı 50, özel hastane ve tedavi kurumlarına bağlı 303 hemodiyaliz merkezi (hemodiyaliz: Özel bir membran ile hastanın kanının makineler aracılığı ile temizlenmesi işlemidir) bulunduğunu açıkladı. Tepe, bu merkezlerde toplam 10 bin 152 cihaz bu cihazlara bağlı toplam 44 bin hastanın bulunduğunu bildirdi. Tepe, 15 Kasım 2007 itibariyle Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'na bağlı toplam 36, üniversite hastanelerine bağlı 61, özel hastane ve merkezlere bağlı 12 periton diyaliz merkezi (periton karın boşluğunda bulunan organların etrafındaki zar için kullanılan tıbbi terimdir. Periton diyalizinde hemodiyalizden farklı olarak özel bir membran yerine periton membranı kullanılır) bulunduğunu belirtti.
ORGANLAR ULUSAL ORGAN BEKLEME LİSTESİNE DAĞITILMAYA BAŞLANIYOR
Sağlık Bakanlığı Ulusal Organ Doku Hücre Koordinasyon Kurullar Başkanı Prof. Dr. Osman ilhan da Türkiye'de organ bağışlama sorun bulunduğunu belirterek, “Bu soruna neden olan ilk konu din. Vatandaşlar acaba organlarım eksik olursa ne olur diye düşünüyorlar. Oysaki Diyanet İşleri Başkanı sayın Ali Bardakoğlu, dini yönden organ bağışlamanın sakıncası olmadığını açıkladı. Bu nedenle ona teşekkür ederiz. İkinci konu ise vatandaşın kafasındaki 'Acaba benim organım doğru yere gidecek mi' sorusu. Bunun için de ulusal organ bekleme listesi var. Bu listeyle de önümüzdeki günlerde en ideal, en doğru biçimde organların dağıtımı yapılacak. Üçüncüsü de 'Organ bağışında ticari bir pay var mı' düşüncesi. Sağlık Bakanlığı bu konudaki tedirginliği ortadan kaldırmak için 'Organ Doku Hücre Nakli Hakkında Kanun' hazırlıyor. Organ nakli koordinatörlerini de unutmamak gerek. Gönüllü çalışan bu kişilere kurumsal kimlik verilmesi için çalışma başlatıldı” dedi.