Öğrencileri için savaşa devam

Halep’te 25 yıl öğretmenlik yapan Nur El-Huda Haffar ya da onu herkesin bildiği adıyla Um Vesim. Onun hayatı, engelli iki oğlunun tedavi ve eğitiminde başarılı olunca tamamen değişmiş. Emekli olduktan sonra kendini engelli çocukların eğitimine adamış. Önce Halep’te bir okul açmış. Savaş ve yaşadığı kenti terk etmek yolundan alıkoymamış. İdlip’te yeniden bir okul kurmayı başarmış. Şimdi 50 öğrenci ve ailelerinin hayatına dokunan Um Vesim, ilerde engelli çocuklar için daha çok okul açmayı hedefliyor ve sevgiyle hepsinin iyileyeşeceğine inanıyorum diyor.

Hatice Saka
Altın Köprü Okulu

74 yaşındaki Nur el-Huda Haffar, herkesin onu tanıdığı ismiyle Vesim’in annesi anlamına gelen Um- Vesim, Halep’teki bir okulda 25 yıl öğretmenlik yapmış. Haffar iki engelli oğlununun tedavı ve bakımını üstlenmiş. Özel bir eğitim gerektiren durumları için bilgilenmiş ve bu alanda araştırmalar yapmış. Allah’ın bu iki evladı göndermesinin onun için bir lütfu olduğunu düşünmüş hep. Her iki oğlu da kendi kendilerine yetecek hale gelmişler. Hatta evlenip aile bile kurmuşlar. İki oğluyla yaşadığı bu tecrübe onu özel ihtiyaçları olan çocuklara yardım etmesi için teşvik etmiş. Halep’te özel ihtiyaçları olan çocuklara yardım etmek adına özel bir okul kurmuş. Binlerce Halepli gibi o da evini, kurduğu okulu ve tüm yaşantısını geride bırakıp ayrılmak zorunda kalmış. Ancak yine de vazgeçmemiş. Taşındığı İdlip’in El-Gina kasabasında yeni bir okul kurmuş.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/11/23/09/41/resized_5b373-a90343e7nurelhuda.jpg

ÇOCUKLARDAN PARA ALINMIYOR

Ben onun bu eşsiz hikayesine Suriyeli gazetecilerin açtığı bir internet sitesinde rastladım. Suriye Hikayeleri adını taşıyan sitede bölgeden onlarca insan hikayesini paylaşıyorla. Um Vesim onlara verdiği demeçte şunları söylemiş: “Emekli olduktan sonra, özel ihtiyaçları olan çocukların eğitimi ve bakımını üstlenen Altın Köprü Okulu’nu açmaya karar verdim. Halep’te beklediğimden çok daha büyük bir başarıya kavuştu. O zamanlar 100 öğrencim vardı. Halep’ten ayrılmamdan sonra, şehrin batı kırsalında, özellikle El Gina kasabasında yaşadım. Elbette ilk işim aileme kalacak bir ev bulmaktı. Üç ay bununla ilgilendim ve zaman kaybetmeden burada da engelli çocuklar için bir okul açtım.”

Elbette okulun masraflarını tek başına üstlenmemiş. Yerel sivil toplum kuruluşları ona destek olmuş. Özellikle yerel bir hayır derneği olan Eylül, okula dönüştürülen evin kirasını karşılamış. Öğretim kadrosunda çalışanların hepsi gönüllü ve çocuklardan da hiçbir ücret talep edilmiyor. Okulda gönüllü olan altı öğretmenin hepsi de orada eğitim gören çocukların velisi. Onlar da çocuklarındaki ilerlemeyi gördükçe daha bir sıkı sarılıyorlar işlerine. 50 öğrenci için canla başla çalışıyorlar. Çünkü onlar savaşın ve yerinden edilmenin sağlıklı çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisinin, engelli yardıma muhtaç olan zayıf çocuklarda daha farklı boyutlarda olduğunu gözlemlemiş. Elbette bu farkındalıkta Um Vesim’in yol göstericiliği etkili olmuş. Çocuklara nasıl yaklaşmaları gerektiğini onlara anlatmış. Altın Köprü Okulu’nda öğretmen olan Vefa Al-Ammuri ise bu konuda şunları söylemiş: “Um Vesim’in öğretmenleri seçme konusundaki politikası çok başarılı. Öğrencilerin velileri olan bizler onların çektiği acıların farkındayız. Böylece tüm öğrencilere kendi kızımız ya da oğlumuz gibi yaklaşıyoruz.”

Öğrencilerin ebeveynleri, çocuklarını dünyalarından başka bir dünyaya tanışması, yaşananlara alışmaları ve insanlarla sosyalleşmeleri açısından bu okulun büyük bir şans olduğunu düşünüyorlar.

BİZİM ÜMİDİMİZ OLDU

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2019/11/23/09/43/resized_93a9b-854f26f9nurelhuda3.jpg

Küçük Samer’in annesi okula oğlunu ilk getirdiğinde çok gerginmiş. Bu eğitimin hiçbir işe yaramayacağını düşünüyormuş. Ancak Samer bir süre sonra kalem tutmaya, resim çizmeye başlamış. Eğitim aktivitelerine katılmaya başlamış ve eski korkuları tamamen gitmiş. Um Vesim’e minnettar olduğunu söyleyenlerin sayısı öyle fazla ki. Çocuklarıyla ilgili korkuları olan annelerin güvenecekleri ve onların iyileşme sürecine tanık oldukları tek yer bu okul. Savaşta en temel ihtiyaçların karşılanması bile çok güç iken Um Vesim’in derneklerle görüşüp, büyük çabalarla kurduğu Altın Köprü Okulu’na hepsi sahip çıkmış durumda. “Biz eğitim ve rehabilitasyon hedeflerimize eğlenceli yönetmenleri kullanarak ulaşıyoruz. Resim yapmayı ve müziği seven bir çocuk zamanla iyileşecektir.” diyen Um Vesim ilerde bu okulların sayısını artırmayı hedefliyor.

İDLİP KIRSALINDA OKUL AÇILDI

2011 yılında Suriye’de iç savaşın başlamasıyla eğitim öğretimden yoksun kalan ve Suriye tarafındaki kamplarda yaşayan 200 binin üzerinde çocuk, bölgesel imkanlarla kurulan çadır okullarda eğitim alma mücadelesi veriyor. Türk sivil toplum kuruluşlarının İdlip kırsalındaki çocuklar için çalışmalarını sürdüyor. Gçetiğimiz günlerde İdlib kırsalındaki Babiska Kampı içerisinde yer alan bir bina, İHH İnsani Yardım Vakfı ve Fetih-Der tarafından bakım-onarım çalışması yapılarak okula dönüştürüldü. Kampta yaşayan 300 çocuğun eğitim göreceği 9 derslik bulunuyor. Türkiye’de ise çoğu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4 milyon mülteci yaşıyor ve onların yaklaşık 1.74 milyonu çocuk. Ocak 2019 itibarıyla okula kayıtlı olan 645 bin çocuğa karşı, yaklaşık 400 bin çocuk hala okul dışında.

Onları sevgimiz iyileştiriyor