Yaşadığımız salgından alınacak derslerden biri, tabiatla insanın kavgasının feci sonuçlar doğurabildiğini öğrenmek oldu. Korumamız gereken bir nimet olduğunu unuttuğumuz doğayla köle-efendi ilişkisi kurduğumuz ortada. Nihayet bu sayısında, çevre meselesi ve tartışmaları karşısında İslam düşünce ve ilim birikiminin ne söylediğine ve söyleyebileceğine odaklanıyor.
'Karşısında Değil Tabiatın Yanında Yer Almak' kapak konusuyla raflardaki yerini alan nihayet dergiden çıkartılacak çok ders var. Zengin dop dolu içeriğiyle Nihayet'te bu ay ufkumuzu özel röportaj ve yazılarla açacağız.
Kur’an perspektifinin çevre etiğini ve iklim krizinin sonuçları
Uzun yıllardan bu yana çevre ahlakı üzerine çalışan, İslam İklim Değişikliği Deklarasyonu’nu hazırlayan isimlerden Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Kübra K. Yaşar ve Merve Akbaş’a verdiği röportajda “Kur’an perspektifinin çevre etiğini ve iklim krizinin sonuçlarını” masaya yatırdı.
İngiltere merkezli Ekoloji ve Çevre Bilimleri İslami Vakfı’nın kurucusu Fazlun Khalid, “Virüs Yönetimi” başlıklı yazısıyla, Covid-19 salgını sonrasında tabiatın geçirdiği dönüşümü anlattı.
Merve Yiğit, insan ve tabiat arasındaki hususi ilişkiye odaklanan bir yazı kaleme aldı: “Dünyada Yaşadığımıza Emin miyiz?”
Kübra K. Yaşar, Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman ile evsel atıklarımızı nasıl azaltabileceğimizi ve belediyelerin atık yönetimini konuştu.
Merve Akbaş ise “Kuş Sesleri ve Ateş Böcekleriyle Doğayı Koruma Kılavuzu” başlığı altında günlük yaşamın koşuşturmacası içinde tabiatı fark edebilmenin önemine dikkat çekti.
“Bir Bağ Var Çevreyle Anadolu’da, Biliyorum!” başlıklı yazısıyla Kübra K. Yaşar, bir Anadolu evinde yüzlerce yıldan bu yana devam eden çevreci bakış açısını kendi anılarından yola çıkarak anlattı.
Ümit Aksoy da çarpıcı bir soru ile meseleyi farklı boyutlara taşıdı ve Martin Heidegger’in kulübesinden yola çıkarak “Boşlukta Hayat Var” dedi.
Nihayet’in serbest sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.
Kemal Sayar, “Bu da Geçer” diyerek okurlarına kaygı ve korkunun da öğretici olabileceğini anlattı.
Mustafa Özel ise “Salgın Karşısında Roman, Bilim ve Din” konusunu sorguladı.
Merve Akbaş, dijital sanatın Covid-19’dan nasıl etkileneceğini Bager Akbay’la konuştu.
Cihan Aktaş, “Sofa Buluşması, Avlu Oyunu ve Kamusallık” başlığı ile evin dönüşümüne dikkat çekerken, Cihad Meriç bahçeli müstakil bir evin sağlayacağı imkânları irdeledi.
Abdullah Uğur da Osmanlı’nın kimlik ve toplumunu inşa eden bir eseri olan Envârü’l Âşıkîn’i Kübra K. Yaşar’a anlattı.
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü bünyesinde düzenlenen Soyoloji Günleri’nin kitaplaşan çalışması Sinema ve Toplum’u Havva Rabia Altundal kaleme aldı.
Sadık Şanlı, seyirlik dizi önerilerinde bulunurken, Aybala Hilâl Yüksel film festivallerinin bu yıl evimize geleceğini müjdelediği yazısıyla dergi sayfalarında yerini aldı.
Dergimiz Nihayet’i Türkiye’nin her yerinde dergi satan bayilerde ve mağazalarda bulabilir, sitesinden kolayca abone olabilirsiniz. Ayrıca Google Play ve App Store uygulamaları üzerinden e-dergi formatıyla ulaşabilirsiniz.