Rami Kütüphanesi’nde “Uzakları Yakın Etmek” başlıklı imza ve söyleşi etkinliğine katılan Vikas Swarup ile görüştük. Kütüphanelerin her millet için önemli kültürel alanlar olduğunu ifade eden yazar, dedesinin on bin kitaplık kütüphanesi sayesinde okumayı sevdiğini, bu sevgiyle ilk kitabını kaleme aldığını söyledi. Rami’de ağırlandığı için mutlu olduğunu dile getiren yazar “Günümüzde çoğu kütüphane kapanıyor. Çünkü insanlar kitaptan ziyade sosyal medya ve cep telefonlarıyla meşgul oluyor. Rami Kütüphanesi’nin dönüşüm süreci de çok manidar. Askeri bir kışlayken, Avrupa’daki en büyük kütüphane tesisi oldu. Neden yaşayan kütüphane denildiğini görür görmez anladım” dedi.
YENİ KİTABINI MÜJDELEDİ
Yakın zamanda diplomatlıktan emekli olduğunu ve tamamen yazarlığa odaklandığını ifade eden Swarup, yeni bir kitap üzerine çalıştığının müjdesini verdi: “Q&A basılıp tuttuktan sonra 47 dile çevrildi. Sesli kitap, radyo tiyatrosu en sonunda da film oldu. Bir kitaptan uyarlanan filmin akıbetinin ne olacağını kimse bilemez. Kitabım filme çevrildiği dönem insanların hem işlerini hem umutlarını yitirdiği bir dönemdi. İlham veren bir film oldu. Yazdığım üç kitap gibi yeni kitabım da Hindistan hakkında olacak. Bu kez kadın bir karakterin merkezde olduğu bir hikaye olacak.”
Swarup, dünyada en çok izlenen dizilerin Türk ve Hint dizileri olma sebebini ise, “Türkiye ve Hindistan filmciliği arasında çok fazla ortak nokta var. Başlıcası, eserlerin genellikle aile ve aile değerleri odaklı olması ve duygusal içeriği olması. Bu iki sinemayı Hollywood’dan ayıran en büyük özellik bu” ifadeleriyle açıkladı.