Yaklaşık 15 metre yükseklikten akan ve 40 kilometre yol kat ettikten sonra Simav Çayı'na karışan şelale ile hemen yanı başındaki krater gölünü bölge halkının dışında fazla bilen yok. Bölge halkının yaz aylarında serinlemek için gittiği Martılı Şelalesi ve Krater Gölü, fotoğraf tutkunları için de doğal bir plato niteliği taşıyor.
Koyunoba Muhtarı Mustafa Aslantaş (44) şelale ile krater gölün eşsiz bir güzelliğe sahip olmasına karşın Simavlılar tarafından bile fazla bilinmediğine dikkat çekerek, "Burası adeta saklı bir cennet. Bugüne kadar keşfedilmemiş bu saklı cennetin keyfini bizler çıkarıyoruz. Ancak bu güzelliğin turizme kazandırılması gerekiyor. Böyle bir güzelliğin bugüne kadar bırakın yabancıları, yerli halk tarafından bile fark edilememiş olması aslında Simav ve turizm açısından çok büyük bir eksiklik. Saklı cennetin turizme kazandırılması demek, aynı zamanda köyümüzün ve bölgenin kalkınması demek. Yollarının ve tanıtımının bir an evvel yapılmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Şelale ve krater gölü keşfedenlerin buradan vazgeçemediğini ifade eden Aslantaş, "Saklı cennetin güzelliğini görenler yeniden geliyor, hatta içlerinde günlerce kamp yapanlar bile oluyor. Son yıllarda özellikle doğa tutkunlarının adresi haline geldi. Ancak bunları yeterli görmüyoruz" dedi.
Ağustos ayında ceketsiz dolaşılmıyor
Muhtar Aslantaş, Simav'daki gezilecek ve görülecek en önemli mekanlardan birine sahip olmanın kendileri için övünç kaynağı olduğunu belirtip, "İnsan burada ağustos ayında bile üşür. Buraya gelecekler için uyarıda bulunuyorum. Gelirken yanlarında ceketlerini alsınlar. Özellikle kamp yapmak isteyenler battaniyesiz gelmesin. Çünkü burada özellikle saat 15.00 veya 16.00'dan sonra ceketsiz dolaşılmaz" dedi.