Çocukluğundan beri, köy köy dolaşıp mahalli müzisyenleri eserleriyle birlikte kayıt altına alma hayali kuran 30 yaşındaki Emre Dayıoğlu, bu hayalini gerçekleştirmek için, boş zamanlarında köy gezilerine başladığını söyledi. 6 yıl içinde, Türkiye'nin dört bir yanındaki unutulmaya yüz tutmuş yaklaşık 10 bin farklı sanatçıyı, onların eser ve enstrümanlarını kayıt altına aldığını belirten Dayıoğlu, kamera ile görüntülediği müzisyenleri, sosyal medyadan paylaşıp topluma ulaştırarak onların unutulmamalarını sağlıyor.
Dayıoğlu, konuşmasına şu şekilde devam ediyor:
"Köylere gidiyorum, üç telli çalan amcaları, boğaz havası çalan teyzeleri ve tef çalan teyzeleri kaydediyorum. Bunu herhangi bir yerde paylaşmak, sergilemek gibi bir amacım yoktu. Kayıt altına alıp bilgisayarda izliyordum. Acaba burada nasıl yapmış, burada hangi perdeye dokunmuş, kendimce analiz ediyor ve çalmaya çaba gösteriyordum. Sonrasında bazı arkadaşlar benden kayıt istemeye başladılar. 'Bana üç telli çalan amcanın videosunu verir misin', 'Bana tef çalan ninenin videosunu gönderir misin hocam', 'Ninemi çekmişsiniz, biz nereden izleyeceğiz' gibi dönüşler aldım. Artık boğulmaya başladım. Çünkü üç saat köye gidip çekim yaptıysam, 7-8 saat o videoların insanlara gönderimiyle uğraşmaya başladım. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle kayıt altına aldığım yöresel müzisyenleri, videolarını sosyal medyaya koyarak, onların unutulmamasını sağlamaya çalıştım."
Başka müzisyenlere sosyal medyadan ulaştı
Dayıoğlu, sosyal medya sayesinde unutulmaya yüz tutmuş başka müzisyenlere de ulaşmayı başardığını belirterek, "Sosyal medyanın, hem insanlara Anadolu müziğiyle ilgili yaptığım araştırmaları sunma imkanında hem de insanların buna ulaşma imkanında müthiş bir bağ kurduğuna inanıyorum" diye konuştu. Genç kuşaklara mahalli müzisyenlerin, yerel çalgıların anlatılması, tanıtılması ve videolarının izletilmesi gerektiğini ifade eden Dayıoğlu, müfredata yerel çalgıların derslerinin konulabileceğini, yerel sanatçıların da okullara gidip tanıtım ve dinletiler yapabileceğine işaret etti.
Müzik eğitimi almış olmasına rağmen, herhangi bir köyde herhangi bir ustadan öğrendiği on saniyelik müziği, 15 yıllık müzik hayatında öğrenemediğini savunan Dayıoğlu, şunları söyledi:
Yaşayan insan hazinesi Hayri Dev ile tanıştı
Dolmuşla Denizli'nin Çameli ilçesi Gökyaka köyünde yaşayan Hayri Dev'i ziyaret ettiğini dile getiren Dayıoğlu, şöyle devam etti: "Hayri amcayla birlikte üç telli saz çaldık. Hayri Dev gibi çok büyük bir usta ile berabersiniz, bir günlük fırsatınız, zamanınız var. Bir yandan kameramı açtım bir yandan da Hayri amcanın yanına oturdum. Bu nasıl, şurası nasıl diye sormaya başladım. Hayri amca da dünyanın en harika, en dolu müzik öğretmeniymişçesine bana üç tellide bildiği her şeyi anlattı. Onunla böyle bir güzel tanışma olanağı yakaladım. Ayrıca farklı zamanlarda 7-8 kere onun köyüne yine gittim, onu ziyaret ettim. Bazı müzik festivallerinde, yöresel müzik festivallerinde beraber çalma olanağı yakaladım. Kendimi bu konuda da şanslı hissediyorum. Onun gibi koca bir ustayla, yıllanmış bir müzik çınarıyla birlikte çalabildiğim için kendimi çok şanslı hisseden bir insanım diyebilirim."