Çizim çalışmalarını 6 yıldır devam ettiren Nurbanu İzgi’nin ilk sergisi “Büyük Gün” sanatseverlerle buluşuyor. 21-30 Nisan tarihleri arasında pandemi kuralları çerçevesinde ziyaretçi kabul edilecek olan sergi, 11 yaşındaki sanatçının 23 Nisan dolayısı ile hayata, çocuklara ve çevresine bakışını yansıtan eserlerinden oluşuyor. Üsküdar Belediyesi Kültür Sanat Müdürlüğü tarafından hazırlanan serginin küratörlüğünü Meyçem Ezengin üstleniyor.
Üsküdar’da Atölye Balık’ta çizimlerine devam eden Nurbanu İzgi’nin ÇETO, PTT Çocuk, Kağıttan Hayalim ve Gülbahçe dergilerinde çizimleri yayınlandı. Çizer, çalışmalarından en çok illüstrasyonları kendine yakın bulduğunu söylüyor: “İllüstrasyon hayal gücümü çizimle buluşturmama imkan sağlıyor. Kocaman bir göz ya burunla insan duygularını farklı şekillerde aktarmayı seviyorum.”
İLK SERGİSİ EVDEN ONLİNE
Çamlıca Kız Anadolu İmam Hatip Ortaokulu’nda beşinci sınıf öğrencisi olan Nurbanu İzgi, pandemi döneminde çizmeye devam etmiş ve geçen sene evinin duvarlarını süsleyen resimleriyle 23 Nisan’da online bir sergi düzenlemiş. Instagram’da “vakadefterim” hesabında çizimlerini paylaşan İzgi, farklı online atölyelere katılarak çizim yeteneğini geliştirmek istiyor. İlk sergisi için heyecanlı olduğunu ifade eden İzgi şunları söyledi: “Resimler benim hayallerim ve hayallerimin başka kişilerle buluşmasından mutluluk duyuyorum. Bu imkanı sağlayan Üsküdar Belediyesi’ne ve yakından ilgilenen Gülsüm hanıma (Gülsüm İsmailoğlu) teşekkür etmek istiyorum. 23 Nisan’ın her çocuğun hayallerinin gerçekleştirdiği bir gün olmasını diliyorum.”
Büyük Gün ismindeki sergide çizer kendisine ilham veren insanların ve durumların peşine düşüyor. Özellikle küçük kız figürleriyle dikkat çeken Nurbanu İzgi, çizimlerinin yanında yazma konusunda da kendisini geliştirmek, çocuklar için kitaplar yazıp resimlemek istiyor. Üsküdar’ın insanları, hayvanları ve sokaklarıyla kendisine ilham verdiğini söyleyen İzgi, kuşların ve kedilerin Üsküdar’ın vazgeçilmez sakinleri olduğunu düşünüyor. Ziyaretçilerle buluşan Büyük Gün sergisi ise kendisine emek veren hocaları, pandemi döneminde ayrı kaldığı arkadaşları ve “miço” olarak bir parçası olduğu Atölye Balık “mürettebatıyla” buluşmanın keyifli bir yolu.