Türk bilim adamı Doç. Dr. Cenk Aktaş, yüzeyinde su tutmayan nilüfer yaprağından esinlenerek, yapay kalp kapakçıklarında kanın yüzeye tutunarak pıhtılaşmasını minimuma indiren yüzey geliştirdi. Almanya’nın Christian Albrechts Üniversitesi Malzeme Bilimleri Enstitüsü ve Saarland Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Aktaş, Sanko Üniversitesi’nce düzenlenen uluslararası bir toplantıya katıldı.
DOĞAYI TAKLİT EDİYORUZ
Aktaş, burada yaptığı konuşmada, kardiyovasküler biyomalzemeler alanındaki araştırmalara öncülük ettiğini belirterek, “Doğayı taklit ederek çeşitli yüzeyler geliştirmeye çalışıyoruz” dedi.
Biyomedikal alanda kalp kapakçıkları, stentler ve benzeri implantların bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Cenk Aktaş, şunları kaydetti: “Bunlar kanla temas eden yüzeyler. Bunların yüzeylerinde pıhtı oluşmaması bizim en büyük arzumuz. Bunu çözmek için birçok yöntem araştırılıyor. Bizim yaptığımız da doğada gördüğümüz bazı bitkilerin yüzeylerinden esinlenmek. Mesela nilüfer çiçeğinin yaprağı. Bu çiçeğe ait yaprağın suyu tutmadığını biliyoruz. Acaba biz böyle bir yüzeyi kullanırsak, kan bu yüzeyde tutunmaz mı, bunu sağlayabilir miyiz diye çalıştık. Bu sayede kanın yaptığımız yüzeye tutunmasını minimuma indiren bir buluşa imza attık.”
15 PATENTTE İMZASI VAR
Çalışmalarıyla Alman Pediatrik Kardiyoloji Derneğince inovasyon ödülüne değer bulunan Doç. Dr. Aktaş ve ekibi, patentini de aldıkları buluşlarının üretimine yakında başlamaya hazırlanıyor.
Prof. Werner Petersen Teknoloji Ödülü, Prof. Horst-Dietrich Hardt Bilim Ödülü, Uluslararası Tıp Akademisi Ödülü gibi ödülleri bulunan Aktaş, 70’den fazla bilimsel makale ile 15 patente de imza attı.