Kahveler geçmiş yüzyıllarda bir dönemin kültür sanat dünyasının buluşma mekanlarıydı. Çay, kahve içilerek gazete dergi ve kitapların okunduğu bu mekanlar arasında en ünlüsü ise Beyazıt’ta 19. yüzyılda Sarafım Efendi’nin işlettiği kahvehanedir. 1857 yılında açıldığı tahmin edilen mekanın tüm duvarları kitaplarla kaplıdır. Aynı zamanda yeni çıkan mecmua ve gazeteleri de eksiksiz olarak burada bulmak mümkündü. Sarafım’ın Kahvesi, Okçular Caddesi’nde olduğu için Okçular Kahvesi ya da dikdörtgen şeklinden dolayı Uzun Kahve olarak da bilinirdi.Bu mekanın müdavimlerinden olan ilk Türk matbaacılarımızdan Ebuzziya Tevfik’in Akademi diye bahsetmesi ise boşuna değildi. Öyle ki yıllarca İstanbul’da bir daha böylesine çok çeşitli kitapları olan süreli yayınlarının arşivinin saklandığı bu kadar kapsamlı kütüphanesi olan bir kahvehane bir daha olmadı.
ÖĞRENCİLERİN BULUŞMA ADRESİ
Anlatılanlara göre sahibi Ermeni olan bu kıraathanede bir dönem kitap bile basıldı. Okumayı bilenlerin sadece buluşma adresi değildi elbette. Okunan kitapların konuşulduğu, kültür sanat sohbetlerin de yapıldığı bu mekana aynı zaman da öğrenciler de gelirdi. Mesela Yusuf Ziya Ortaç öğrencilik yıllarında burada çay içip saatlerce kitap ve mecmua karıştırdığını Bizim Yokuş adlı hatıralarında anlatır. Sarafım Efendi okuryazarlara hizmet için taşraya kitap, risale ve süreli yayın dağıtımı da yapmış. Reşat Ekrem Koçu İstanbul Ansiklopedisi’nde kahveyle ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Namık Kemal, Sadullah, Halet, Ayetullah, Arif Hikmet, Hasan Suphi, Âli, Refik ve Yusuf ve Aziz Beylerle Vidinli Tevfik (paşa), Ahmet Muhtar (paşa), Süleyman (paşa), Hacı Raşit ve Sait efendiler alelekser orada toplanırlar, edebiyattan riyaziyata, şiir ve hülyadan siyasiyat ve içtimaiyata kadar her şeyden bahsolunur, müdavelei efkâr edilir, herkes bildiğini, duyduğunu söylerdi.”
ÖRNEĞİ YOK AMA
Kütüphanesiyle oldukça meşhur olan Sarafım gibi son 150 yılda pek çok kahvehane kültür sanat dünyasını buluşturmaya devam etti. İstanbul’un kültür sanat hayatına yön veren bu kahvehaneler arasında Küllük, Marmara Kıraathanesi, Acemin Kahvesi, İkbal Kıraathanesi, Çınaraltı, Meserret’i sayabiliriz.